Danıştay'ın son katsayı kararı

Danıştay 8. Dairesinin, YÖK'ün 17 Mart 2010 tarihinde aldığı yeni katsayı kararının yürütmesinin durdurulması istemini reddine ilişkin kararının gerekçesinde, “Farklı sınav ve puan türlerinin bulunduğu yeni sınav sisteminin farklı katsayı ile desteklenmesi sonucunda oluşturulan dava konusu yeni düzenlemenin 1. maddesi ile getirilen katsayı oranlarının Milli Eğitim Temel Yasası'nın alanlara yönlendirmeye ilişkin amacına ve bu konudaki yargı kararlarına aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.

Anadolu öğretmen lisesi son sınıf öğrencisi, Yüksek Öğretim Genel Kurulunun 17 Mart 2010 tarihli kararının 1'inci ve 2'nci maddelerinin, yargı kararının gereklerinin yerine getirilmediğini öne sürerek iptali ile yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açmıştı.

Danıştay 8. Dairesi, yürütmenin durdurulması istemini oy birliğiyle reddetti.

Dairenin kararında, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası'nda, milli eğitim sisteminin genel ve özel amacı ile temel ilkelerinin belirlendiği, yasada yer alan kurallar gereği milli eğitim sisteminin, örgün eğitimde, yönlendirme esasına dayalı, kademeli geçişi öngören bir modelle örgütlendiği, böylece eğitim öğretim hakkının herkese fırsat ve imkan eşitliği dahilinde sunulabilmesi için ilgi, yetenek ve eğilimleri farklı olan bireylerin bu özelliklerine en uygun eğitim kurumlarına yönlendirilmesinin amaçlandığı belirtildi.

2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 45. maddesinde de “öğrencilerin devlet yükseköğretim kurumlarına, esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla girecekleri, sonuçların değerlendirilmesinde adayların ortaöğretimdeki başarılarının dikkate alınacağı, yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçiminde, adayların ortaöğretim süresindeki başarılarının, Yükseköğretim Kurulunun uygun göreceği şekilde ÖSYM tarafından geliştirilecek bir yöntemle ek bir puan olarak tespit edileceği” gibi kuralların getirildiği anımsatıldı.

Kararda, YÖK'ün dava konusu 1'inci maddesinde, yeni katsayının 0.15 ve 0.12 olarak belirlendiği, 2'nci maddesinde, “adaylardan öğretmen lisesi ve meslek lisesi mezunu olanların, sınavsız kayıt hakkı olanlar dışında kendi alanındaki programları tercih etmeleri halinde ilgili AOBP'nin 0.06 ile çarpımı sonucunda bulunan puan 1'inci maddeye göre hesaplanan toplam puana ayrıca eklenir” şeklinde kural getirildiği belirtildi.

Dava konusu kararın, 8. Daire'nin daha önce verdiği ve İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen kararların gereğinin yerine getirilmesi amacıyla alındığı belirlendiğinden, bu kararların ve yasal dayanağının irdelenmesi gerektiği ifade edilen kararda, YÖK tarafından daha önceki yıllarda uygulanan katsayı uygulamalarına ve bu kararlarla ilgili açılan davalarda Danıştayın verdiği kararlara yer verildi.

Kararda, aktarılan bu yargısal ve yasal süreçle, “yükseköğretime giriş sınavında öğrencilerin ortaöğretim başarı puanlarının sınav sonucuna yansıtılmasının alan içi ve alan dışı tercihlerde katsayı uygulanması kriterine bağlanması, katsayı farkının olması gerektiği ve eşitlenemeyeceği ancak katsayı oranları belirlenirken idarenin bu konudaki takdir yetkisini maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak kullanabileceği”nin vurgulandığı belirtildi.

Davalı YÖK'ün, katsayıyı eşitleyen kararına ve bu kararın yürütmesinin durdurulması üzerine belirlediği yeni katsayı oranlarına ilişkin aldığı karara karşı açılan davalar üzerine, bir önceki sınav sisteminde esaslı değişiklikler yapılarak yeni sınav sistemi getirildiğini ifade ettiği kaydedilen kararda, YÖK'ün yeni getirdiği sınav sistemine karşı açılmış bir dava ve bu yeni sisteme yönelik olarak verilmiş bir yargı kararı bulunmadığı vurgulandı.

YÖK'ÜN SAVUNMALARI

Kararda, davalı YÖK'ün, daha önce açılan davalarda savunmalarını, yeni sınav sisteminin niteliğinin katsayı farklılaşmasını ortadan kaldırdığı iddiasına dayandırdığı, bu davada verdiği savunma ve eklerinde ise sınav sistemi ile yargı kararı gereği oluşturduğu katsayıların bağlantısını, katsayı oranlarının yeni sınav sistemi içindeki işlerliğini, önceki sınav sistemi ile yeni sistem arasındaki farkları da ortaya koyarak bilimsel ve ayrıntılı olarak hazırladığı raporlarla açıkladığı belirtildi.

YÖK'ün, yeni sınav sistemini getiren kararları ile bu savunması ekinde sunduğu raporlar incelendiğinde, “daha önce iki oturumda tek aşamalı yapılan sınavın iki aşamalıya dönüştürüldüğü, birinci aşamanın ortak ve tek bir sınavdan oluşan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), ikinci aşamanın Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olarak adlandırılan beş sınavdan oluştuğu, sınavların ağırlıklı puanlarının her birinin kendi içinde en büyüğü 500, en küçük 100 olan puanlara dönüştürülerek, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının da 50-100 olan puan aralığının 100-500 olarak değiştirildiğinin” anlaşıldığı ifade edildi.

Kararda, yine bu belgelerin incelenmesinden, çoklu sınav ve çoklu soruyu esas alan bir ölçme yöntemi belirlendiği, önceki sistemde yüzde 38 olan alan bilgisinin yüzde 60'a çıkarıldığı, puan türleri içindeki soruların yüzdelik olarak ağırlığının farklılaştırıldığının görüldüğü aktarıldı.

KATSAYI DIŞINDA BAŞKA ARAÇLAR

Dairenin kararında, şöyle denildi:

“Sınav sisteminin aktarılan bu niteliği ile sınavın birinci ve ikinci aşamasında bir çok puan türünün bulunması ve bu puan türlerinin her birinde soru sayısının ve soru ağırlığının farklı olduğu göz önüne alındığında, getirilen yeni sınav sisteminde farklı puan türleri yöntemi ile alan yönlendirilmesinde katsayı dışında başka araçların da kullanılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, alan/bölüm yönlendirmesi amacına hizmet ettiği anlaşılan farklı sınav ve puan türlerinin bulunduğu yeni sınav sisteminin farklı katsayı ile desteklenmesi sonucunda oluşturulan dava konusu yeni düzenlemenin 1'inci maddesi ile getirilen katsayı oranlarının Milli Eğitim Temel Yasası'nın alanlara yönlendirmeye ilişkin amacına ve bu konudaki yargı kararlarına aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”

Dava konusu düzenlemenin 2'nci maddesinin de bu açıklamalar ışığı altında değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan kararda, sınav sisteminde yapılan köklü değişiklik ile özellikle yeni sistemde standart puan aralıklarının değişmiş olmasının, daha önce uygulanan katsayı oranlarının uygulanma kabiliyetini ortadan kaldırdığı belirtildi.

Kararda, şöyle denildi:

“Böylece, bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim mezunlarının aynı alanda bir yükseköğretime yerleştirilmesinde ek katsayı uygulaması 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olup, açıklanan sınav sistemi değişikliği nedeniyle yeni bir katsayının belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır. Bir başka anlatımla düzenleyici işlemlerin, yargı kararlarında da belirlendiği üzere maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak değiştirilmesinin mümkün olduğu ve bu nedenle kazanılmış hakka dönüşme olanağı bulunmadığı açıktır.”

Davacı öğrencinin, karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

Danıştay 8. Dairesi, dava konusu kararın iptal istemini daha sonra esastan karara bağlayacak.

YÖK BAŞKANI : MUTLUYUM

YÜKSEK Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK'ün yeni katsayı kararının iptili ve yürütmenin durdurulmasını istemiyle iki öğrenci velisinin yaptığı başvurunun Danıştay'ın reddetmesini sevinçle karşıladığını söyledi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, Danıştay 8'inci Deiresi'nin YÖK'ün 17 Mart 2010 tarihinde aldığı yeni katsayı kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemini reddettiği haberini Van'da aldı. Bu haberle çok mutlu olduğunu belirten Prof. Dr. Özcan, “Danıştay'a çok teşekkür ediyorum. 1.5 milyon öğrncinin merakları endişeleri sona erdi. İkinci basamak sınavında öğrencilere başarılar diliyorum” dedi.

YGS'DE KİMSE KIBRIS'A GİTMEDİ

İncelemelerde bulunmak üzere Van’a gelen YÖK Başkanı Prof.Dr. Özcan, Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde katılacağı senato toplantısı öncesi basın toplantısı düzenledi. YYÜ’ye ilk kez geldiğini belirten YÖK Başkanı Özcan, YYÜ’nün kendisiyle aynı zamanda kurulan üniversitelerle kıyaslandığı zaman, biraz daha geride kaldığını söyledi. Geçmişi irdelemekte çok büyük fayda görmediğini belirten Prof.Dr. Özcan, “Onun için geleceğe bakmalıyız. Ve kaybettiğimiz yılları geçmişte yaptığımız hataları yapmayarak, biraz daha hız kazanarak, yolumuza devam etmeliyiz gibi geliyor. Bunun daha akılcı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum” dedi.

Bir gazetecinin bölgede YGS’de birçok öğrencinin farklı illerde sınava girmesiyle ilgili sorusunu cevaplayan Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan şöyle konuştu:
“O duyduklarınızın çoğu doğru değildir. Bu sene adres problemi ile karşılaşan öğrenci sayısı 25 bin civarındadır. Biliyorsunuz, üniversite sınavında her öğrenciye 2 adres verilmesi isteniyor. Öğrencilerde girmek istedikleri iki yerin adresini veriyorlar. Bu sene sadece 25 bin öğrenci birinci adresinde sınava girmedi. Bunlardan 7 bini ikinci adresinde sınava girdi. Fakat 17 bini ikinci adres olarak belirttiği yerde, kapasite olmadığı için etraftaki en yakın illere dağıtıldı. Ama hiçbir zaman Mardin den Kıbrıs’a kimse gitmedi. Mardin’den Edirne’ye de kimse gitmedi. Bir kaç tanesini özellikle inceledim. Mardin’den Edirne’ye gitmiş. Ama ikinci adresi Edirne yazmış. Siz Edirne’de sınava gireceğim diyorsanız, bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Bu sefer de devleti suçlamaya başladılar. Hocam bana bildirdi, bir daha ki yıl buralardaki sınava girme kapasitesi artırılacak. Kapasite artırılırsa kimse Mardin’den başka bir ile gitmeyecektir. Kimsenin gönlü istemez zaten imtihan heyecanı olan ve bulundukları ilden farklı uzak bir yerde sınava girmesi kimsenin tasvip edeceği bir şey değil. Zannediyorum bir daha ki yıl bu sene 25 bin olan adres problemini daha da azaltacağız.”
YÖK Başkanı Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan YYÜ’de yapılan senato toplantısının ardından Van’dan ayrılacak.