Daha 19’undaydılar

Güncelleme Tarihi:

Daha 19’undaydılar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 1997 00:00

Haberin Devamı

Kayseri'den Kuşadası'na giderken bir tankerin çarparak 48 kişiyi diri diri yaktığı otobüs kazasında ölenlerin cenaze törenlerinde gözyaşları sel oldu. Cenaze törenlerine katılan yüzlerce kişi, isyan içinde trafik terörüne lanet yağdırdı. Denizli'de 4'ü öğrenci 5 kurban, gözyaşları arasında yanyana toprağa verildi. Çoğunluğunu, Niğde ve Erciyes Üniversitesi'nde okuyan Egeli gençlerin oluşturduğu kaza kurbanlarının cenazeleri, yakınları tarafından Konya'dan getirildi. Başta Aydın ve Denizli olmak üzere, Ege'nin çeşitli yerleşim merkezlerinde kaza kurbanları, dün gözyaşları arasında uğurlandı.

BİRLİKTE GÖMÜLDÜLER

Germencik'in Mursallı Beldesi, dün birbirilerinden ayrılmamaya yemin edip aynı üniversiteye girme başarısı gösteren üç genç için mateme büründü. Niğde Üniversitesi Muhasebecilik Meslek Yüksek Okulu öğrencisi 20 yaşındaki Sabahat Oğuz, Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Ahmet Remzi Akıllı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Sabri Macun'un cenazesi belde meydanından aynı anda alınarak, Mursallı Mezarlığı'na götürüldü. Ailelerin beklemek istememesi üzerine saat 10.00'da yapılan törene yüzlerce kişi katıldı. Tabutunun üzerine gelinliği örtülen Sabahat Oğuz'un babası Mevlüt Oğuz, ‘‘29 günlük üniversiteliydiler. Tatile geliyorlardı. Cenazelerini tanımakta bile güçlük çektik. Bu kader değil, cinayet’’ dedi.

Oğlu Ahmet Remzi Akıllı'yı kazaya kurban veren Enver Akıllı da trafik terörüne lanet yağdırdı. Ölüm otobüsüne binmeden önce ailesini telefonla arayıp ‘‘Sabah Aydın'dayım. Beni karşılayın’’ diyen, Niğde Hemşirelik Meslek Yüksek Okulu öğrencisi 17 yaşındaki Aysun Çıbık, Koçarlı'nın Tekeli Köyü'nde bu sabah saat 09.30'da toprağa verildi. Anne Fatma, baba Nedim Çıbık, evlat acısıyla kahroldu.

SON YOLCULUK

Katliam gibi kazada ölen Denizlili 4'ü öğrenci 5 kaza kurbanının cenazesi de kente bu sabah geldi. Niğde Üniversitesi Muhasebe Meslek Yüksek Okulu birinci sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Raziye Erol, Bor Meslek Yüksek Okulu birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Derya Ege, aynı üniversiteden 23 yaşındaki Emine Çakar, Fen-Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Yunus Düdükçü ve Zorlu Tekstil'in pazarlamacısı 30 yaşındaki evli ve bir çocuk babası Kaya Samakol'un cenaze namazı Ulu Cami'de kılındı. Trafik canavarının yuttuğu beş genç, yanyana toprağa verildi. Ölen gençlerin, kendilerinden bir gün önce Denizli'ye gelen okul arkadaşları, yakınları, kaza kurbanlarını son yolculuğuna uğurladı.

Konya'daki korkunç kazada can veren Bor Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Aslı Topal, Bey Camii'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından, Dede Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Erciyes Üniversitesi Tarih Bölümü birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Aylin Aldemir, Niğde Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Dilek Koçan, Niğde Üniversitesi Tekstil Bölümü birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Canan Gelibolu da memleketleri Nazilli'de toprağa verildi. Kayseri Hava Teknik Okulu Sivil Havacılık Bölümü birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Yahya Gökhan Aydın, Yenipazar'ın Direcik Köyü’nde, Niğde Üniversitesi Tekstil Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Belkıs Akbaş İsabeyli beldesinde, Niğde Üniversitesi öğrencisi 17 yaşındaki Hatice Akkan da Kuyucak'ın Pamukören beldesinde toprağa verildi. Bu arada kazada yaşamını yitirenlerden DDY'den emekli 70 yaşındaki Hulki Dizdarlar ile Kayseri'de öğretmenlik yapan kızı 35 yaşındaki Zülal Kaya da Niğde'de toprağa verildi.

48 kurbanın kimliği

Belkıs Akbaş (21, öğrenci), Nazire Çalık (17, öğrenci), Sebahattin Kahraman (21, öğrenci), Aslı Topal (20, öğrenci), Safiye Özkan (16, öğrenci), Sabri Macun (21, öğrenci), Aylin Aldemir (21, öğrenci), Sabahat Oğuz (22, öğrenci), Emine Çakar (23, öğrenci), Aysun Çıbık (18, öğrenci), Yahya Gökhan Aydın (18, öğrenci), Aysun Sarıdağ (18, öğrenci), Hatice Akkan (18, öğrenci), Ayşe Başar (24, öğrenci), Dilek Koçan (18, öğrenci), Raziye Erol (19, öğrenci), Canan Gelibolu (19, öğrenci), Derya Ege (18, öğrenci), Bülent Eker (20, öğrenci), Aslı Yılmaz (18, öğrenci), Yasemin Koçtürk (20, öğrenci), Ferhan Sarı (18, öğrenci), Leyla Başaran (17, öğrenci), Ahmet Remzi Akıllı (18, öğrenci), Cahit Akdoğan (23, öğrenci), Yunus Düdükçü (22, öğrenci), Mücahit Deniz (22, öğrenci), Hilmi Küçükalim (20, öğrenci), Metin Albayrak (19, öğrenci), Mehmet Ceylan (50, tanker sürücüsü), Halil İbrahim Öztürk (39, tankerin ikinci şoförü), Hacı Ahmet Özkök (25, Ziraat Mühendisi), Mehmet Fatih Korkmaz (23, öğretmen, hakem), Bahattin Güneş Doğan (44, polis), Kaya Samakol (32, pazarlamacı), Ümit Erginer (21, asker), Murat Temizkan (18, otobüs görevlisi), Metin İlhan (59, emekli), Selma İlhan (52, eşi), Zülal Kaya (37) Hulki Dizdarlar (70), İsmail Değirmenci (26), Taner Kılıç (18), Davut Şimşek (38) Veysel Çinitaş (43), Veysel Dörterler (19) Muhammet Deliarslan (31) ve Doğan Altındağ (34).

Araçların alev alması garip

KAZA sırasında, boş olan tanker ile çarptığı otobüsün bir anda alev alması dikkat çekici bulundu. Kurtulanların ifadesine göre, araçlar çarpışır çarpışmaz alev topu haline gelip yanmaya başladı. Yangının kısa sürede her iki aracı da sarmasına, kaza sırasında tankerin şoför mahallinde bulunan piknik tüpünün patlamasının neden olduğu ileri sürülürken, olayda başka etkenler olabileceğini de iddia edildi. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akbay Tugan Gökçe, ‘‘Bana göre bu yangını 100'lerce kiloluk bir yakıt başlatmıştır. Bu yakıt otobüsün bir yerinde bulunuyordu, başka türlü olmaz’’ dedi. Otobüsün kısa sürede alevler arasında kalmasının benzin veya likit gazla mümkün olabileceğini vurgulayan Gökçe, ‘‘Mazot kolay tutuşan yakıt değil. Bu araçlardan birinde, mutlaka kolay tutuşan bir yakıt vardı’’ diye konuştu.

Ölenler şehittir

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, trafik kazalarında ölenlerin şehit sayılacağını söyledi. Kayseri Diyanet Sitesi'nin temel atma törenine katılan Diyanet İşleri Başkanı, bir gazetecinin trafik kazalarında ölenlerin şehit sayılıp sayılmayacağı yolundaki sorusu üzerine, ‘‘Elbette şehit sayılırlar. Ama, aşırı sürat yapan, alkol alıp kazaya yol açanlar bunun dışında tutulur. Kendisine emanet edilen canı, aşırı sürat yaparak tehlikeye atan ve bunun sonucunda ölümlere yol açan şoförler de intihar etmiş sayılır. Dinimize göre intihar, büyük günahtır’’ dedi. Yılmaz, Konya yakınlarındaki korkunç kazada hayatını kaybeden ve Ilgın'da dün toprağa verilen Kayseri Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencisi Yasemin Koçtürk'ün Kayseri'de kaldığı Diyanet Yurdu'na uğrayıp yöneticilere başsağlığı diledi. Yılmaz, imamların hutbelerde trafik kurallarına uyulması konusunda uyarıcı konuşmalar yapmalarının istendiğini de kaydetti.

O hacıydı alkolü bilmez

Ereğli-Konya Karayolu’nda kendisi ve yanındaki Halil İbrahim Öztürk ile birlikte çoğu üniversite öğrencisi 46 kişinin ölümüne neden olan Şanlıurfa Suruç'lu tanker sürücüsü Mehmet Ceylan'ın daha önce de trafik suçu işlediği saptandı. Ailesi ise önceki gün toprağa verilen Ceylan'ın hacı olduğunu belirterek, ‘‘30 yıllık şofördü, daha içki tatmamıştır. Kaza yorgunluktan olabilir’’ dediler. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarında çeşitli zamanlarda aşırı hızla araç kullandığı anlaşılan Ceylan'ın, yönetimindeki 63 DR 995 plakalı tankeriyle Kuzey Irak'tan getirdiği kaçak mazotu Konya çevresindeki akaryakıt istasyonlarına sattığı ortaya çıktı. Ceylan'ın kaza günü de tankerindeki kaçak mazotu satıp memleketi Şanlıurfa'ya dönmek üzere yola çıktığı belirtildi. Bu arada tankerin kendi yakıt deposunda da kaçak mazot bulunduğu, çok hızlı yanma özelliği olan kaçak mazotun alevlerin hızla yayılmasına neden olduğu iddia edildi.

BİRİNCİ DERECEDE SUÇLU

Kazayla ilgili bilirkişi raporunda, tanker sürücüsü Ceylan'ın birinci dereceden suçlu olduğu yer aldı. Kaza yerinde uzmanların yaptığı inceleme ve otobüsten yaralı kurtulanların anlattıklarına göre, tanker şoförü Ceylan'ın şerit ihlali yaptığı kesinleşirken, direksiyon başında uyuduğu veya alkollü olduğu kanaatine varıldı. Ceylan'ın kaza sonrasında bulunan cesedinin iskeletinin dahi kömürleştiği, bu yüzden otopsi veya alkol muayenesinin yapılmasının imkansız olduğu öğrenildi. Kaza sırasında tankerin şoför mahallinde bulunan piknik tüpünün infilak ederek alevleri büyüttüğüne dikkati çeken uzmanlar, bunun da şoför Mehmet Ceylan'ın sorumsuz davrandığını ortaya koyduğunu vurguladılar. Ceylan birinci derecede kusurlu bulunurken, tankerden kaçmak için şerit değiştiren otobüs sürücüsü Muammer Çiçekyurt'un ise ‘tali suçlu’ olduğu belirtildi.

4 KEZ HACCA GİTMİŞ

Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi Özgören Köyü nüfusuna kayıtlı olan Ceylan’ın babası Salih ve annesi İslim de, 30 yıllık şoför olan oğullarının 4 kez hacca gittiğini belirterek içki içmediğini söylediler. 5'i erkek 3 kız 8 çocuk babası olan Ceylan, önceki gün Suruç'un Özgören Köyü'nde, beraberindeki Halil İbrahim Öztürk ise aynı gün yine Suruç'un Mızar Köyü'nde toprağa verildi. Ailesi Mehmet Ceylan'ın kazadan bir süre önce telefon açıp eve gelmek üzere yola çıktığını söylediğini bildirdi. Mehmet Ceylan'ın çok tutucu olduğunu ve bu yüzden ağzına içki sürmediğini belirten çocukları, ‘‘Bir hatası varsa, o da yorgunluğundan kaynaklanabilir. İçkiyi bu yaşına kadar tatmamıştır’’ dediler.

UYARILARI DİNLEMEDİ

Kazadan yaralı kurtulan otobüs şoförü 39 yaşındaki Muammer Çiçekyurt, tedavi gördüğü Konya Numune Hastanesi'nde, faciayı şöyle anlatmıştı: ‘‘Karşıdan gelen araç ile aramızda 100 metre kadar mesafe kaldığında, bizim şeritte olduğunu fark ettim. Selektör yaparak uyarmak istedim. Tüm uyarılarıma rağmen üzerimize gelmeye devam etti. Yolu terk etmeyi, şarampole girmeyi düşündüm, ancak otobüs doluydu, yolculara bir şey olur diye vazgeçtim. Karşıdan gelen araçla aynı şeritte olduğumuz için bana göre sol şerit boştu. Sol şeride geçtim. Ancak bu kez de aramızda 10- 15 metre kala tanker şoförü kendi şeridine geçmek isteyince, otobüsün sağ kapı tarafından çarpıştık. hha

Başbakan Yılmaz:Gereken yapılacak

BAŞBAKAN Mesut Yılmaz, çok sayıda insanın ölümüyle sonuçlanan trafik kazalarının önlenmesi konusunda gerekirse yasal düzenleme yapılacağını söyledi. Yılmaz, kaldığı Swissotel'den ayrılırken bir soru üzerine ‘‘Trafik sorunu bir iki tedbirle çözülecek sorun değil. Çok daha karmaşık ve çok daha kapsamlı bir sorun’’ dedi. Bolu'da 33 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazadan sonra iki şehirlerarası otobüs şirketinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından seferden men edildiğini söyleyen Başbakan, Konya'da 48 gencin ölümüyle sonuçlanan kazayla ilgili tahkikatın sürdürüldüğünü belirterek ‘‘Sonuçlarına göre gereken yapılacak’’ diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!