Cumhurbaşkanı Gül'den bayram mesajı
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2007 12:07
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bütün dünya biliyor ki Türkiye, artık bir mucizenin adı olmuştur. Bu mucizenin temelinde 70 milyonluk bir toplumun kardeşliği vardır. Bu kardeşlik bin yıldır Anadolu'da çekiçle örs arasında dövüle dövüle olgunlaşmış, çelikten bir iradeye dönüşmüştür” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Bayramların, sevinç ve mutluluğun paylaşıldığı çok özel günler olduğunu belirten Gül, Türk milletinin bu bayramda yaşadığı sevinç ve mutluluğu, sebat ve azminin gücü, gönlünün yüceliğiyle hak ettiğini vurguladı. Gül, paylaşılan bu kıvancın; emek, gözyaşı ve fedakarlıkla örülmüş onurlu bir geçmişin, sonsuza kadar devam edecek olan kardeşliğin eseri olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, “Bize bu yurdu armağan eden başta Cumhuriyet'in kurucusu Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, bütün şehit ve gazilerimizi, hayatını bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne adayan isimsiz kahramanları, saygı, minnet ve rahmetle anmak hepimizin vefa borcudur” dedi.
“ŞEHİTLERİN HATIRASI İLELEBET YAŞAYACAK”
Kanlı terörün bayram öncesinde masum vatandaşların canına kıydığını anımsatan Gül, terörle mücadele ederken şehit düşen güvenlik görevlilerinin aziz hatırasının, milletin kadirşinas hafızasında ilelebet yaşayacağını belirtti. Gül, yakınlarını teröre kurban veren ailelerin bu bayramda yaşadığı burukluğun herkesin üzüntüsü olduğunu ifade ederek, “Tesellimiz, geride kalanların bayrağı daha yükseğe taşımasıdır. Ne mutlu bizlere ki onlara olan borcumuzu, vatanımızı ve birbirimizi daha çok severek, daha güçlü ve gelişmiş bir ülkeye katkıda bulunarak yerine getiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şunları kaydetti:
“Bütün dünya biliyor ki Türkiye, artık bir mucizenin adı olmuştur. Bu mucizenin temelinde 70 milyonluk bir toplumun kardeşliği vardır. Bu kardeşlik bin yıldır Anadolu'da çekiçle örs arasında dövüle dövüle olgunlaşmış, çelikten bir iradeye dönüşmüştür. Bizden sonraki nesillere miras olarak bırakacağımız en büyük armağan da kardeşçe kutlanacak geleceğin bayramları olacaktır.
Bu mucizenin sırrı, gayrılığı ayrılığa değil, bu toprakların şekillendirdiği hoşgörü ile kardeşliğe dönüştürme yeteneğidir. Bu yetenek düne değil, yüzyılların fırtınalarına, depremlerine direnmiş övünülesi bir geçmişe aittir.
Bu büyük Millet bağrından Mevlana'yı çıkarmıştır. Hoşgörü ve bilgelik içinde kardeşçe birlikte yaşamanın ve zorluklara göğüs germenin sırlarını, bugünün dünyası Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 800. doğum yılı vesilesiyle daha yakından öğrenmektedir. Bağrından bir Mevlana, bir Hacıbektaş-ı Veli, bir Yunus Emre çıkarmakla övünmek, bugünün dünyasında herkesin imrenerek baktığı büyük hazinelere sahip olmak demektir.”
“KARDEŞLİĞİN KARŞI KONULMAZ GÜCÜ”
Türk milletinin, tarihi boyunca defalarca ateşle imtihan edildiğine dikkati çeken Gül, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Azla yetinen, her türlü zorluğa göğüs geren bu büyük millet, gerektiği zaman kanını dökmesini, canını vermesini bilmiştir. Ama asıl yeteneğini kardeşliğin karşı konulmaz gücünü seferber ederken göstermiştir. Farklı olana saygı ve hoşgörü ile yaklaşmak, çoklukta birliği bulmak bu kardeşliğin özüdür. Türk milleti, tarih boyunca bütün dünyayı kendisine hayran bırakan gücünü, bu kardeşliği muhafaza ederek göstermiştir. Bugün, bu güzel bayram gününde öncelikle hatırlanması gereken de işte bu kardeşliktir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırları içinde yaşayan 70 milyon vatandaş birbirinin kardeşidir. Her birimizi mutlu ve gelişmiş bir ülkenin vatandaşları halinde yaşatacak ve geleceğimizden emin kılacak olan asıl ortak payda bu olmalıdır. Başardığımız her şey bu kardeşlik ülküsü ile gerçekleşmiştir. Başaracaklarımız da aynı dayanışma duygusu ve gönül birliği içinde vücut bulacaktır.
Ülkemin geleceği olan sevgili gençler ve çocuklar; Bayramlar daha çok sizin içindir. Bu vesileyle size olan güvenimi bir kez daha ifade ederek hepinizi candan kucaklıyorum.
Yüce milletimin, bütün insanlık alemiyle birlikte bu güzel bayramını işte bu kardeşlik duyguları içinde tebrik ediyor; daha nice mutlu ve sağlıklı bayramlara hep birlikte ulaşmayı Allah'tan temenni ediyorum.”
Bayramların, sevinç ve mutluluğun paylaşıldığı çok özel günler olduğunu belirten Gül, Türk milletinin bu bayramda yaşadığı sevinç ve mutluluğu, sebat ve azminin gücü, gönlünün yüceliğiyle hak ettiğini vurguladı. Gül, paylaşılan bu kıvancın; emek, gözyaşı ve fedakarlıkla örülmüş onurlu bir geçmişin, sonsuza kadar devam edecek olan kardeşliğin eseri olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, “Bize bu yurdu armağan eden başta Cumhuriyet'in kurucusu Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, bütün şehit ve gazilerimizi, hayatını bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne adayan isimsiz kahramanları, saygı, minnet ve rahmetle anmak hepimizin vefa borcudur” dedi.
“ŞEHİTLERİN HATIRASI İLELEBET YAŞAYACAK”
Kanlı terörün bayram öncesinde masum vatandaşların canına kıydığını anımsatan Gül, terörle mücadele ederken şehit düşen güvenlik görevlilerinin aziz hatırasının, milletin kadirşinas hafızasında ilelebet yaşayacağını belirtti. Gül, yakınlarını teröre kurban veren ailelerin bu bayramda yaşadığı burukluğun herkesin üzüntüsü olduğunu ifade ederek, “Tesellimiz, geride kalanların bayrağı daha yükseğe taşımasıdır. Ne mutlu bizlere ki onlara olan borcumuzu, vatanımızı ve birbirimizi daha çok severek, daha güçlü ve gelişmiş bir ülkeye katkıda bulunarak yerine getiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şunları kaydetti:
“Bütün dünya biliyor ki Türkiye, artık bir mucizenin adı olmuştur. Bu mucizenin temelinde 70 milyonluk bir toplumun kardeşliği vardır. Bu kardeşlik bin yıldır Anadolu'da çekiçle örs arasında dövüle dövüle olgunlaşmış, çelikten bir iradeye dönüşmüştür. Bizden sonraki nesillere miras olarak bırakacağımız en büyük armağan da kardeşçe kutlanacak geleceğin bayramları olacaktır.
Bu mucizenin sırrı, gayrılığı ayrılığa değil, bu toprakların şekillendirdiği hoşgörü ile kardeşliğe dönüştürme yeteneğidir. Bu yetenek düne değil, yüzyılların fırtınalarına, depremlerine direnmiş övünülesi bir geçmişe aittir.
Bu büyük Millet bağrından Mevlana'yı çıkarmıştır. Hoşgörü ve bilgelik içinde kardeşçe birlikte yaşamanın ve zorluklara göğüs germenin sırlarını, bugünün dünyası Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 800. doğum yılı vesilesiyle daha yakından öğrenmektedir. Bağrından bir Mevlana, bir Hacıbektaş-ı Veli, bir Yunus Emre çıkarmakla övünmek, bugünün dünyasında herkesin imrenerek baktığı büyük hazinelere sahip olmak demektir.”
“KARDEŞLİĞİN KARŞI KONULMAZ GÜCÜ”
Türk milletinin, tarihi boyunca defalarca ateşle imtihan edildiğine dikkati çeken Gül, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Azla yetinen, her türlü zorluğa göğüs geren bu büyük millet, gerektiği zaman kanını dökmesini, canını vermesini bilmiştir. Ama asıl yeteneğini kardeşliğin karşı konulmaz gücünü seferber ederken göstermiştir. Farklı olana saygı ve hoşgörü ile yaklaşmak, çoklukta birliği bulmak bu kardeşliğin özüdür. Türk milleti, tarih boyunca bütün dünyayı kendisine hayran bırakan gücünü, bu kardeşliği muhafaza ederek göstermiştir. Bugün, bu güzel bayram gününde öncelikle hatırlanması gereken de işte bu kardeşliktir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırları içinde yaşayan 70 milyon vatandaş birbirinin kardeşidir. Her birimizi mutlu ve gelişmiş bir ülkenin vatandaşları halinde yaşatacak ve geleceğimizden emin kılacak olan asıl ortak payda bu olmalıdır. Başardığımız her şey bu kardeşlik ülküsü ile gerçekleşmiştir. Başaracaklarımız da aynı dayanışma duygusu ve gönül birliği içinde vücut bulacaktır.
Ülkemin geleceği olan sevgili gençler ve çocuklar; Bayramlar daha çok sizin içindir. Bu vesileyle size olan güvenimi bir kez daha ifade ederek hepinizi candan kucaklıyorum.
Yüce milletimin, bütün insanlık alemiyle birlikte bu güzel bayramını işte bu kardeşlik duyguları içinde tebrik ediyor; daha nice mutlu ve sağlıklı bayramlara hep birlikte ulaşmayı Allah'tan temenni ediyorum.”