Çözecek mi, bozacak mı?

Güncelleme Tarihi:

Çözecek mi, bozacak mı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2001 00:00

İnsanlar gibi hükümetler de züğürtleyince (yoksullaşınca) eski defterleri karıştırıyor olmalılar:Ankara’daki arkadaşlarımızın bildirdiğine göre, ‘maddi durumu iyi olan öğrenciden alıp ödeme güçlüğü çeken öğrenciye destek olmaya’ dayanan bir uygulama başlatılacakmış.Anlaşılan hükümet, üniversitelerin devlet bütçesi üzerindeki yükünü azaltmak için çareyi ‘‘öğrencilerden alınan harçları yükseltmekte’’ bulmuş. Bunu sempatik göstermek için de yukarıdaki gerekçeyle, ‘‘standart harç’’ modelinin kaldırılmasına karar vermiş. Nitekim hazırlanan yasa tasarısına göre, harçları belirleme yetkisi, Bakanlar Kurulu ve Yüksek Öğrenim Kurulu'nun (YÖK) elinden alınıp üniversiteye verilecekmiş.Ayrıntıya girecek değiliz. Şu kadarını söyleyelim ki, tasarıya göre bir öğrencinin o üniversitenin ilgili fakültesine yıllık maliyeti ne ise (diyelim 500 milyon TL), bunun en çok yarısı kadar harç almaya, söz konusu üniversite yetkili olacakmış.Tabii daha az miktarda harç alarak eğitim faaliyetini yürüten üniversiteye kimsenin bir diyeceği olmayacak.Haberi görünce itiraf edelim ki önce, İngiltere'nin eski Başbakanı Margaret Thatcher'ın İngiliz üniversitelerine 1980'lerde yaptığı aklımıza geldi. O da ‘‘kendi yağınızla kavrulun’’ demiş ve üniversiteler üzerindeki devlet desteğini olabildiğince çekmişti. Bunun üzerine üniversiteler özellikle yabancı öğrencilerden aldıkları yıllık harçlara ve -bildiğimiz kadarıyla- danışmanlık vb. hizmetler karşılığı alınan paralara dayanarak yaşama yolunu seçmişti.Böyle bir yaklaşım, üniversitelerin öğretim kalitesini düşürür mü, yükseltir mi, tayin etmekte zorlanıyoruz. Çünkü ikisi de savunulabilir. Ama bizim üniversitelerin giderlerini karşılamak için, genellikle orta ve orta-alt gelir grubuna mensup ailelerin çocuklarından oluşan 1.5 milyon üniversite öğrencisine, ‘‘harçları senin durumuna göre değil, üniversitenin ihtiyacına göre artırıyoruz’’ derseniz, kıyametin kopacağından eminiz. Aslını ararsanız, hükümet üniversitelerin bütçe üzerindeki yükünü azaltmak için çok daha makul çözümler varken, sonuçta öğrencileri -ve ailelerini- sokağa düşürecek önlemlerle niçin vakit yitiriyor, anlamak mümkün değil. Bir örnek verelim:Maliye Bakanlığı, hem üniversitelerin ödeneklerini olabildiğince aşağı çekiyor, hem de onların öğrencilerden aldığı harçların yıllık yüzde 5 faizle Vakıflar Bankası'na; döner sermaye gelirlerinin de Ziraat Bankası'na yatırılmasını emrediyor. O yüzden bu gelirler bankalarda eriyor. Oysa bunların vadeli yatırılmasına ve normal faiz almasına izin verilse, sorunun önemli bir kısmının çözüleceğini rektörler söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!