Çocuklara sevgi aşısı

Güncelleme Tarihi:

Çocuklara sevgi aşısı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

Yapılan tüm bilimsel araştırmalar, hayvanların, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığında çok önemli rol oynadığına işaret ediyor. Hayvanların çocuklara sağladığı yararlar, sevgi ve bağlılık kavramının oluşumu, pekiştirilmesi, duygusal ve sözsüz öğrenmeyi sağlama, sorumluluk ve yeteneklerin gelişimi, yaşam ve ölüm kavramlarının öğrenilmesi, fiziksel ve ruhsal sağlığı olumlu etkileme, ekolojinin farkına varılmasını sağlama olarak sıralanıyor.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Figen Başar tarafından yapılan incelemede, çocuk ve hayvan ilişkisi bakın nasıl değerlendirilmiş:

Hayvanlar, aile üyelerinin yerini alamamasına rağmen, yapılan araştırmalar, onların sevgiyi güçlendirmek için fırsatlar sağladığını ortaya koyuyor. Evcil hayvanlar, özellikle kedi ve köpekler, çocuklara sıcak bir dostluk ve samimiyet sunuyor, çocuklara sarılarak ya da onları yalayarak sevgi alışverişinde bulunuyor, dolayısıyla çocukların duygusal gelişimlerini destekleyerek kendileriyle dış dünya arasında köprü oluşturmasını sağlıyorlar.

Küçük çocuklar, çevrelerini deneyim yoluyla öğrenirler. Böylelikle duyu-motor öğrenmeler, karşılıklı ilişkilerle birbirini etkileyerek oluşuyor ve bu noktada hayvanlar önem kazanıyor.

SÖZSÜZ İLETİŞİM

Son yıllarda yapılan çalışmalar, hayvanların çocuğa iyi bir oyun arkadaşı olduğu, dolayısıyla çocuğun bu yolla sözsüz iletişime girerek onların ihtiyaçlarına cevap verdiği ve onlarla dostluk bağı kurduğu, hatta iletişim zorluğu çeken çocukların dış dünyaya açılımının bu yolla sağlandığını ortaya koyuyor.

Üçüncü ve beşinci sınıfa devam eden, annesi çalışan 93 çocuk üzerinde yapılan çalışmada, evde bir hayvanı olan çocukların, diğerlerine göre daha az korkulu ve kendine güvenen çocuklar olduğu belirlendi.

Evde hayvan beslemenin çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde önemli rol oynadığı biliniyor. Ancak bu, ailenin hemen bir hayvan alması gerektiğini göstermez. Eğer hayvan, aileye sorunlar getirecekse, hayvanın ne yetişkinlere ne de çocuklara bir yararı olur.

Kapı önünde bulunan bir kedi ya da köpek yavrusunu hemen eve almak doğru değildir. Eve bir hayvan almaya karar vermek, aileye yeni bir bebek gelmesinden pek farklı değildir. Öncelikle aile üyelerinin, hayvana uygun olan ev koşullarını, aile programını ve ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak karar vermeleri gerekiyor.

Hayvan seçimi yapılırken, çocuğun yaşı ve olgunluk düzeyi gözönünde bulundurulmalıdır. Her şeye istediğinde el atan, hayvanları da cansız varlıklarmış gibi görüp değerlendiren bir çocuk için yavru kedi veya köpek pek uygun olmayacaktır. Büyük bir çocuk için akvaryumun anlamı, bir bebeğe göre daha farklı olacaktır. Utangaç ve evde oturan bir çocuk, hep sokakta dolaşan ve oynayan bir çocuğa oranlahayvana daha çok zaman ayıracaktır. Bu nedenle, bir hayvan alırken, çocuğun bu tür özellikleri gözönünde tutulmalıdır.

Atatürk Ormanı’nda hatadan dönülüyor

İhbar İstanbul Valiliği'nden geldi.

Kültür Bakanlığı İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları'nı Koruma Kurulu, olaya el koydu.

Florya'daki 70 yıllık Atatürk Ormanı'nı, şantiyeye çeviren, 'Hayvanat bahçesi görünümlü' alışveriş ve eğlence merkezi inşaatı durduruldu.

Atatürk'ün isteği üzerine 30'lu yıllarda kurulan ormanda, felaketin ayak sesleri, 1994 yılında Nurettin Sözen'in İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde duyuldu.

Proje hazırlanmıştı. Gülhane Parkı'ndaki hayvanat bahçesi, Atatürk Ormanı'na taşınacaktı. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden uzmanların, ‘‘Uçakların geçiş hattı. Gürültü, hayvanlar üzerinde stres yaratır’’ diyerek projeye muhalefet ettiler.

Florya Ormanı'nda, hayvanlara ayrılacak yer Gülhane Parkı'ndaki alandan daha büyük değildi.

Kimse dinlemedi.

Canım ormana dozerler, kamyonlar girdi. İnşaatler hızla yükselmeye başladı.

95 seçimlerinden sonra inşaat çalışmalarına ara verildi. Hayvanat bahçesi fikrinde değişiklik yapan Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir ihale açtı. Orman alanı, yap işlet devret modeliyle Nihat Bahçıvan'a verildi.

Atatürk Ormanı'nan göbeğine, eğlence ve alışveriş merkezi yapılacak, dükkanların, fast foodların ortasına da çocuklar için, tavukların, ineklerin, atların bulunduğu göstermelik bir çiftlik kurulacaktı.

Çevresi evlerle kuşatılan, oto galerileri ve çay bahçeleriyle sınırları delinen orman, rantçıların hizmetine açıldı.

Bu aşamada devreye giren İstanbul Valisi Erol Çakır, rezaleti durdurmak için İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları'nı Koruma Kurulu'na başvurdu. Kurul, mevcut ağaçları kurtarmak için ormandaki ağaçların vaziyet planına işlenmesine, yaşları ve cinslerini belirten listenin İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından hazırlanmasına karar verdi. Bu süre içinde, ormandaki inşaat faaliyetlerine son verdi.

Bu rezaletin durdurulması için atılan ilk adım.

Kesin ve son darbeyi bekliyoruz.

Muhabbet Kuşlarına duş

Muhabbet kuşlarının neredeyse tamamına yakını, bir kap içinde banyo yapmaya bayılırlar. Musluk açıkken altına girip yıkanacak kadar banyo tutkunu olanlar da var aralarında. Ancak, istisnasız tüm muhabbet kuşları, sıcak yaz günlerinde, bitkilere su püskürttüğünüz pompalarla duş yapmaktan inanılmaz bir keyif alıyorlar. Dikkat, kuşlara duş yaptıracağınız pompaların içine, daha önceden zehirli ilaç konulmadığından kesinlikle emin olun. Hoşlansın ya da hoşlanmasın, kuşların düzenli olarak banyo yapmaları gerekmektedir. Kuşunuzun en az haftada 2 ya da 3 kere banyo yapmasını sağlamalısınız. Zamanlama olarak en iyisi sabahları banyo yapmasını sağlamaktır, böylece yatma zamanı gelmeden önce kurumuş olur.

YUVA

Kaçamak yaptı

Haluk Bey'in, kısa süre önce küçük bir kaçamak yapan İngiliz Setter'i, hepsi de birbirinden sevimli 7 yavru dünyaya getirdi. Evinde bir Danua bir de Border Collie besleyen Haluk Oğuz, 8 Mayıs'ta dünyaya gelen yavrulardan dördünü sahiplendirdi. İkisi erkek üç yavru yeni sahiplerini bekliyor.

Haluk Oğuz:

0212 262 51 24-0532 212 08 85

Evdeki kıskanıyor

Zerrin Ahkemoğlu, sokakta bulduğu dört yavrudan üçünü sahiplendirmiş. Tekir evde kalmış. Ama onun uzun süren misafirliği, evin asıl sahibi olan kedinin huzurunu fena halde kaçırmış. Kıskançlık krizlerine kapılmış. Birbirini görünce tüyleri diken diken olan iki kediyi aynı evde barındıramayan Zerrin Ahkemoğlu, üç aylık dişi tekire yuva arıyor.

Zerrin Ahkemoğlu:

0312 426 37 80

Bebekler büyüdü

Songül Temur, Bahçelievler'de bir duvar dibinde doğum yapan kediyi, dört minik yavrusuyla evinde konuk etti. Üçü erkek biri dişi bebekler bir aylık oldular. 5 kediye bakmakta zorlanan Songül Hanım, yardım istiyor.

Songül Temur: 0212 557 32 57

Aaa! Bunlar birşey yapmıyor

Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi, sosyal entegrasyon çalışmalarına Bayramoğlu'ndaki Hayvanat Bahçesi'nde yeni bir sayfa açtı. Bayramoğlu Hayvanat Bahçesi'nin de destek verdiği program kapsamında her hafta bir grup öğrenci, Çocuk çiftliğindeki evcil hayvanların bakımıyla ilgileniyor. Altlarını süpürüyor, yemlerini veriyor, su kaplarını temizliyor. Bu hafta, Psikologları Levent Yaycı'nın denetiminde, Çocuk çiftliğindeki keçilerin bakımı yapan Metin Sabancı Spastik Çocuk Merkezi öğrencileri, Midillileri de tımar ettiler. İlk tanışmalarında, küçük atlara yaklaşmakta tedirginlik yaşasalar da, ‘‘Aaa, bunlar hiç bir şey yapmıyor‘‘ çığlığı üzerine ilk temas olumlu gerçekleşti. Öğrencilerin, Metin Sabancı Spastik çocuklar Merkezi'ne tam uyum sağladıklarını, kurum dışında da entegrasyonun gerçekleşmesi için değişik noktala gittiklerini belirterek ‘‘Çocukların bir kısmı Anadolu'nun kırsal kesiminden geliyor. Burada öğrendiklerini, evlerine döndüklerinde de aynen uygulayacaklar. Her gittikleri yerde yeni insanlarla tanışmak, yeni olayların içine girmek, onların ufkunu açıyor, yaşama daha iyi uyum sağlamalarına ön ayak oluyor’’ diyor.

EĞİTMEN GÖZÜYLE

Emret kedim

Kedi ile birlikte yaşayan herkes, günün birinde şunu farkeder: söz sahibi olan odur. Bazen yüksek sesli komutlar verir. Bazıları, sessiz ama asla karşı konulamayan komutlardır. Sonra da mırıldamalar ve guruldamalar ile insanın gönlünü çalar. Her duruma uygun bir mırnav çeker. Klasik miyav ise çoğu zaman son silahıdır.

Birbirleri arasında kediler seslerini yükseltmezler. Çünkü birinin diğerinden isteyeceği bir şey yoktur. Bu yüzden, tek başına dolaşan hayvanlardan kedilerin, birbirlerine söyleyecek hiç bir şeyleri olmadığı izlenimi oluşur. 'Defol' ya da 'Senden hoşlanmadım'ın dışında.

Yetişkin kediler için seslerini yükseltmeyi gerektirecek iki durum vardır. Kavgaları ve aşk oynaşmaları. Biri, diğerinin tam aksi olmasına rağmen, her iki durumda da sesler birbirine benzeyebilir. Uzun ağlama sesleri, tıslama, tükürme ve hırlama, aşk sözcükleri olabileceği gibi, dayak repertuarına da girebilir. Gerisi, beden dili ve kokularla iletiliyor.

Beden dilinin önemi, araştırmacılar tarafından uzun süre ve fazlasıyla abartıldı. Gerçi, kedilerin yüz ve vücut ifadeleri çok belirgindir. Ama kokular ve seslerle de birbirlerine pek çok şey iletebilirler. Bilim adamları eskiden, miyavlamanın, evcilleşmenin bir sonucu olduğunu bile düşündüler. Çünkü ne zaman çevresinde insanlar olsa, kediler kendi aralarındaki konuşmayı derhal kesip, insanlarla sohbete yönelirler. Bir kedi, insana ne kadar derinden bağlanırsa, sesli iletişimi o kadar iyi öğrenir. Gerçekten de kedim 'Şukuf' bana çok bağlanmıştır. Bu yüzden çok iyi sesli iletişim kurabiliyoruz. Karıma ise henüz yeterince bağlanmamış olsa ki, ona hala huysuzluk yapabiliyor.

Cihan ÖZYAĞMUR

Köpek Eğitmeni

Telefon: 0216 327 08 63

Faks: 0216 327 00 85

Küçük Hayvan

Diş Hekimliği

Hayvanların, artarak insanların yaşamına girmesi, yaşam koşullarının değişmesine, buna paralel olarak ağız ve diş hastalıklarına daha sık yakalanmalarına neden oluyor. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkede Veteriner Diş Hekimliği ayrı bir hekimlik dalı olarak ortaya çıkarken, ülkemizde bu konuda uygulanan tedavi yöntemleri sınırlı kaldı. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Kürşat Özer, Veteriner hekimlere ve öğrencilere rehber olarak 'Küçük hayvan diş hekimliği' adını verdiği bir kitap yazdı. Ağız anatomisinden ortodontik hastalıklara kadar küçük hayvanlarda ağız sağlığıyla ilgili tüm ayrıntıların yeraldığı kitabı, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı'nın Türkiye İş Bankası 392024 numaralı hesabı aracılığıyla edinebilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!