Cinsel taciz mesajı atan işçinin işe iadesine ret
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU/ ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2005 01:10
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kovulan kişinin iş arkadaşına mesai saatinde ‘edep dışı sözler ve resimler içeren mesajlar’ gönderdiğini belirtti ve işe iadeyi reddetti.
BİR eğitim kurumu niteliği taşıyan vakıfta bölge eğitim sorumlusu olarak çalışan bir kişi, aynı işyerinde çalışan kadın iş arkadaşına, mesai saatleri içinde işyerinde kullandığı bilgisayarından taciz niteliği taşıyan e-mailler gönderdi. Bu durum, işverence 7 Ocak 2004 tarihinde öğrenildi. İşveren durumundaki vakıf, iki gün sonra 9 Ocak 2004’te çalışanın iş aktini feshetti.
Bunun üzerine eğitim sorumlusu, iş mahkemesine başvurarak ‘feshin geçersizliğine ve işe iadesine’ karar verilmesini istedi. Davacı çalışan, ‘İş sözleşmesinin savunmasının bile alınmadan fesh edildiğini, fesih nedeninin açık ve kesin olarak bildirilmemesi nedeniyle feshin geçersiz olduğunu’ iddia etti. İş mahkemesi, ‘Fesih bildiriminin açık ve kesin olmadığı, haklı nedene de dayanmadığı, işverenin güvenini kötüye kullanıldığının davalı tarafından ispat edilmediğini’ gerekçe göstererek davacı eğitim sorumlusunun işe iadesine karar verdi.
YARGITAY BOZDU
Davalı işveren vakıf ise kararı Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nde temyiz etti. Yargıtay, yerel mahkeme kararını yerinde görmeyerek bozdu. 2004/18435 esas nolu kararda, özetle şöyle denildi:
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; bir eğitim kurumu olan davalı vakıfta bölge eğitim sorumlusu olarak çalışan davacının, davalının ibraz ettiği, davacının da kendisi tarafından çekildiğini kabul ettiği e-mail kayıtlarından, işyeri bilgisayarını kullanarak, mesai saatleri içinde aynı yerde çalışan bir hanım iş arkadaşına ‘edep dışı sözler ve resimler içeren mesajlar’ gönderdiği anlaşılmıştır.
Bizzat davacı tanıkları bu mesajların işverence 7.1.2004 tarihinde öğrenildiğini ifade etmişlerdir. Bu durumda davacının iş aktinin feshi geçerli bir sebebe dayandığının kabulü gerekir.
Böyle olunca davacı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde yeralan işe iade hükümlerinden yararlanamaz.
Yargıtay’ın oybirliği verdiği bu karar benzer nitelikte iş davaları için ‘örnek’ niteliği taşıyor.
Bunun üzerine eğitim sorumlusu, iş mahkemesine başvurarak ‘feshin geçersizliğine ve işe iadesine’ karar verilmesini istedi. Davacı çalışan, ‘İş sözleşmesinin savunmasının bile alınmadan fesh edildiğini, fesih nedeninin açık ve kesin olarak bildirilmemesi nedeniyle feshin geçersiz olduğunu’ iddia etti. İş mahkemesi, ‘Fesih bildiriminin açık ve kesin olmadığı, haklı nedene de dayanmadığı, işverenin güvenini kötüye kullanıldığının davalı tarafından ispat edilmediğini’ gerekçe göstererek davacı eğitim sorumlusunun işe iadesine karar verdi.
YARGITAY BOZDU
Davalı işveren vakıf ise kararı Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nde temyiz etti. Yargıtay, yerel mahkeme kararını yerinde görmeyerek bozdu. 2004/18435 esas nolu kararda, özetle şöyle denildi:
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; bir eğitim kurumu olan davalı vakıfta bölge eğitim sorumlusu olarak çalışan davacının, davalının ibraz ettiği, davacının da kendisi tarafından çekildiğini kabul ettiği e-mail kayıtlarından, işyeri bilgisayarını kullanarak, mesai saatleri içinde aynı yerde çalışan bir hanım iş arkadaşına ‘edep dışı sözler ve resimler içeren mesajlar’ gönderdiği anlaşılmıştır.
Bizzat davacı tanıkları bu mesajların işverence 7.1.2004 tarihinde öğrenildiğini ifade etmişlerdir. Bu durumda davacının iş aktinin feshi geçerli bir sebebe dayandığının kabulü gerekir.
Böyle olunca davacı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde yeralan işe iade hükümlerinden yararlanamaz.
Yargıtay’ın oybirliği verdiği bu karar benzer nitelikte iş davaları için ‘örnek’ niteliği taşıyor.