Cinnah fısıltıları

Ä°ksirdeki büyük sırBAÅžBAKAN Tayyip ErdoÄŸan, 22 Temmuz PerÅŸembe günü Ankara Sanayi Odası (ASO) BaÅŸkanı Zafer ÇaÄŸlayan’ın konuÄŸuydu. ASO’nun Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen Meslek Komiteleri Toplantısı’nda ErdoÄŸan’a ikram edilen içecek dikkat çekti. Küçük bir araÅŸtırma, uzaktan bulanık bir portakallı gazozu andıran bu içeceÄŸin, orada sunulan bir ikram olmayıp ‘maiyette getirilen özel formüllü bir saÄŸlık iksiri’ olduÄŸunu ortaya çıkardı.MUTFAÄžI KAPATTILAR Görgü tanıklarının anlatımına göre, BaÅŸbakan’ın içeceÄŸi kendisine eÅŸlik eden korumaları tarafından bir çantada getirilip orada hazırlanmıştı. BaÅŸbakanlık koruması, elinde çantayla mutfaÄŸa girmiÅŸ ve çalışanların çıkmasını istemiÅŸti. Sonra çantasından çıkardığı ÅŸiÅŸedeki sarı sıvıyı bardaÄŸa döküp, üzerine vitamin olduÄŸu tahmin edilen bir-iki tablet ile bir toz eklemiÅŸti. Hepsinin üstüne de ılık su ekleyerek bardaÄŸa koymuÅŸtu. COLA TURKA KAMUFLAJI Daha sonra çantasından Cola Turka Light çıkaran koruma, bir baÅŸka bardaÄŸa da onu koymuÅŸ. Hazırlıklarını tamamladıktan sonra ASO’nun garsonunu çağırarak, iki bardağı da BaÅŸbakan’a götürmesini, ancak sarı sıvıyı BaÅŸbakan’ın önüne bırakıp kahverengi olanı tekrar geri getirmesini istemiÅŸ. Görgü tanıkları, bileÅŸimi anlaşılamayan bu sıvının, yüksek tempolu çalışan BaÅŸbakan’ın direncini arttırmaya dönük bir formül içerdiÄŸi tahmininde bulunurken, beraber götürülüp geri dönen Cola Turka Light’ın ise bu özel içeceÄŸi kamufle etmeye dönük taktik aracı olduÄŸunu söylüyor. Bu açıklamalarla yetinmeyen ve bu gizemli konuda çok yönlü ‘istihbari’ bir çalışma yapan Hürriyet, sonunda sır perdesini biraz araladı.Ä°ÅžTE ÖZEL FORMÃœL ‘İksir’in formülünde limon, bal ve bazı ÅŸifalı otlar da vardı. Limon ve balın öncelikle boÄŸazdaki yanmalara, nezleye, bronÅŸite iyi geldiÄŸi biliniyor.Formülle ilgili henüz kırılamayan ÅŸifre ise ÅŸifalı otların hangileri olduÄŸu... Karıcığımı isterim BAÅžBAKAN Tayyip ErdoÄŸan perÅŸembe günü Ankara’da Imedya internet haber portalının yılın lideri ödülünü aldı. ErdoÄŸan bir ara programı sunan Yasemin Bozkurt ile de sohbet etti. ‘Yasemin’in Penceresinden’ adlı ünlülerin yaÅŸamöykülerini konu alan programı hazırlayan Bozkurt, ErdoÄŸan’a kendi programında kullandığı sürpriz konuk çağırma yöntemini ima ederek, ‘Şu an kapının arkasında biri bekliyor. En çok kimin olmasını istersiniz?’ diye sordu. BaÅŸbakan ErdoÄŸan da hiç düşünmeden tek kelimelik samimi bir yanıt verdi: ‘Karıcığımı...’ BineceÄŸi develer yüzyıl önce gitmiÅŸKKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf Denktaş’ın, 20 Temmuz’daki Kıbrıs Barış Harekatı kutlamaları sırasında DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül’e söylediÄŸi, ‘Egemenlik ve devletten vazgeçerseniz limanları açarız, diyorlar. Deveyle seyahat ederiz, devletten vazgeçmeyiz’ sözleri büyük yankı yarattı. Bu sözler, Kıbrıs için nostaljik bir önem de taşıyordu. DenktaÅŸ ‘Deveyle seyahat ederiz’ demiÅŸti ama Kıbrıs’ta develerin soyu 100 yıl önce tükenmiÅŸti.ARAPLAR GETÄ°RDÄ° Kıbrıs deveyle M.S. 647’de baÅŸlayan Arap akınlarıyla tanıştı. Binlerce deve Suriye ve Mısır’dan Kıbrıs’a mavnalarla taşındı. 1900’lü yıllara kadar da deve adanın en önemli ‘seyahat araçlarından’ birisi oldu. Sıcak ülkelerin gözde yük ve yolcu taşıma hayvanı develerden, Ada’da iktidarı ele geçiren deÄŸiÅŸik güçler de vazgeçmedi.ŞİMENDÄ°FERE YENÄ°LDÄ° Öyle ki, tarihi Rum kiliselerinin süslemelerinde bile deve resimleri yer aldı. Ancak 1902 yılında Kıbrıs’ta LefkoÅŸa ve Magosa arasına yapılan ‘Şimendifer hattı’ deve kervanlarının da sonunu getirdi. Ve bu yokoluÅŸ, Kıbrıs AraÅŸtırmaları Dergisi’ne, ‘Kıbrıs’ta Yok Olan Hayvanlardan Deve’ makalesi ile de bilimsel bir araÅŸtırma konusu olarak girdi.SÄ°YASETE BULAÅžTI Deve yok oldu ama Kıbrıs-Annan Planı tartışmalarında ‘deve deyimleri, atasözleri’ siyasi literatürde bol bol kullanıldı. Denktaş’ın hemen hemen tüm gazetelere baÅŸlık olan ‘Deveyle seyahat ederiz, devletten vazgeçmeyiz’ benzetmesinin yanı sıra, Kıbrıs Türk Ticaret Odası BaÅŸkanı Ali Erel, ‘Kıbrıs sorunu yoktur diyerek veya devekuÅŸu gibi başımızı kuma gömerek gerçeklerden kaçamayız’ diyerek kervana katıldı.ADI YADÄ°GAR KALDI Annan Planı’na, karşı çıkan Ada halkının ‘Yok deve...’ tepkisini gösterdiÄŸi, planı destekleyenlerin ise getirilen deÄŸiÅŸikler için ‘Atla deve deÄŸil’ karşılığını verdiÄŸi de dolaÅŸan fısıltılar arasında. Gelinen nokta ise, kendi giden ismi yadigar kalan develer konusunda ‘yitik’ bir deyiÅŸi akla getiriyor:‘Neler geldi neler geçti felekten /Un elerken deve de geçti elekten.’EskidenmiÅŸ...KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf Denktaş’ın açıklamasında da geçen develer, Kıbrıs’ta 1897 yılında Limasol’daki bir hanın önünde dinlenirken (en üstte)... Bugün ise Ada’da hiç deve yaÅŸamıyor.‘Önce Mülkiye, sonra Türkiye’ yapmasınlarBAÅžBAKANLIK MüsteÅŸarı Ömer Dinçer, geçtiÄŸimiz ay Maliye Bakanlığı’nda bir konferans verdi. Bakanlık üst düzey yöneticileri için özel olarak düzenlenen konferansta Dinçer, kamunun yeniden yapılanması kapsamında Kamu Yönetimi Reformu’nu anlattı.ÇELÄ°ÅžKÄ°YE DÜŞTÃœToplantıya katılan bürokratlar, dia gösterileri eÅŸliÄŸinde yaklaşık üç saat süren konferansta, Dinçer’in genel olarak ‘itiraz edilemeyecek’ ÅŸeyler söylediÄŸini, ancak bariz bir çeliÅŸkiye düştüğünü aktardı. Erzurum Atatürk Ãœniversitesi mezunu olan ve akademik unvanlarını ise pek çok AKP’lide olduÄŸu gibi Marmara Ãœniversitesi’nden alan Dinçer, ‘Önce Mülkiye, sonra Türkiye’ anlayışından yakınmış. Banda da alınan konferansta Dinçer, SBF mezunlarının ezici çoÄŸunlukta olduÄŸu Maliye Bakanlığı bürokratlarına, ‘Önce Mülkiye sonra Türkiye’ anlayışından vazgeçilmesi tavsiyesinde bulunmuÅŸ. ÖNYARGIDAN KURTULSUNAncak Dinçer, konuÅŸmasının ilerleyen bölümlerinde bürokrasideki önyargıların kırılması gerektiÄŸini de söylemiÅŸ. Hal böyle olunca, Mülkiyeli bürokratlar da kendi aralarında ‘KeÅŸke kendisi de Mülkiye önyargısından kurtulsa’ serzeniÅŸinde bulunmuÅŸ. Â