Çifte plaka kullanan bakanlar var

Güncelleme Tarihi:

Çifte plaka kullanan bakanlar var
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2001 00:00

ÖNCEKİ akşam Mustafa Özkan'ın evinde dar kapsamlı bir yemek vardı. Özkan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la İstanbul'un önde gelen bazı işadamlarını bir araya getirmişti.Baykal yemeğe Bülent Tanla ile gelmişti.Öteki davetliler ise şunlardı:Sakıp Sabancı, TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi, Doğuş Holding Başkan Yardımcısı Yücel Çelik ve Erdoğan Demirören.Gazeteci olarak ise benim dışımda Milliyet'in başyazarı Güneri Cıvaoğlu ile Sabah yazarı Yavuz Donat vardı.Baykal her yıl olduğu gibi oruç tutuyor. O nedenle ikinci defa yemeğe oturuyordu.ROZET TAKAMAYANLARBaykal'ı geçen çarşamba günü Ankara'dan İstanbul'a gelirken uçakta görmüştüm.Aynı uçakta Murat Karayalçın da vardı.Orada hiç konuşmadıkları dikkatimi çekmişti.Ancak bir gün sonra başka bir yerde sohbet ettiklerini öğrendim.Önümüzdeki günlerde Karayalçın'a partiye gelme çağrısı yapacağını işitmiştim.‘‘Şahsa özel değil de genel bir çağrı düşünüyorum’’ dedi.Baykal'ın yakasında dikdörtgen bir CHP rozeti vardı.Ben dikkatle bakınca, ‘‘Bu rozeti neden takıyorum biliyor musun’’ diye sordu ve cevabını verdi:‘‘Geçen gün bir yerde, bir vatandaş dikkatimi çekti. Önümüzde siyah renkli Mercedes bir araba vardı. Vatandaş bana, ‘Araba şu bakana ait. Ama resmi plakanın üzerine özel plaka takarak gezebiliyor' dedi. Bakanların hepsinin çift plakaları varmış. Biri kırmızı resmi, öteki beyaz özel plaka.’’Rozetle ilişkisini de şöyle açıkladı:‘‘Bakanlar korkularından resmi plakalı arabayla dolaşamıyor, milletvekilleri rozet takamıyormuş. Bunu öğrendiğim günden beri ben CHP rozeti takmaya başladım.’’Aslında bu sözler, Baykal’ın yeni stratejisini de ortaya koyuyor.‘‘Bu Meclis'le CHP arasına yüksek duvarlar çekmek.’’Yani bu Meclis'e hiç bulaşmamak.Nitekim bu düşüncesini de şu cümlelerle açıklıyor:‘‘İstesek bugün Meclis'te transferlerle grup kurabiliriz. Ama bunu yapmak istemiyoruz. Çünkü bu Meclis halkın gözünde bitti.’’DEVLETÇİ SİYASETÇİBirçok işadamı için Baykal hálá ‘‘ATAŞ Rafinerisi'ni devletleştiren siyasetçidir’’.Yemekte bu konu derhal kendisine hatırlatıldı.Baykal bu olayın kamuoyunca yanlış bilindiğini söyleyerek ilginç bir hikáye anlattı.ATAŞ hiçbir zaman devletleştirilmemiş. O günlerde yabancı sahipleri ATAŞ'ı çalıştırmıyorlarmış.Türkiye spot yakıt alımına gidiyormuş. Baykal o günün parasıyla devletin 150 milyon dolar fazla para ödediğini söylüyor.O nedenle BP ve Shell'e, ‘‘Rafineriyi bize satın’’ önerisi götürülmüş.Şirket önce kabul etmemiş. Ancak kendilerine 20 yıl garanti verilince kabul etmişler.Ne var ki, Baykal bunu Yüksek Planlama Kurulu'ndan geçirememiş.DPT'nin o günkü yöneticileri, verilen güvencenin çok uzun olduğunu söyleyip reddetmişler.Olay böyle ama, herkesin kafasında Baykal, ‘‘ATAŞ'ı devletleştirmeye kalkan bakan’’ olarak kaldı.ŞAŞIRTAN BROŞÜRBaykal yemekteki işadamlarını çok şaşırtan bir konuşma yaptı.Özellikle ekonomik konulardaki görüşleri, gerçek anlamda liberaldi.CHP'nin 1998 yılında yayınladığı bir broşürü gösterdi.Buradan bazı maddeleri okudu.Bunlar aşağı yukarı IMF'nin bu kriz sırasında Türkiye'ye empoze ettiği uygulamaların aynısıydı.Mesela takas olayı.CHP Genel Başkanı, ‘‘Bunları o zaman yapsaydık, kendi arzumuzla yapmış olacaktık. Asıl önemlisi de zamanında yapmış olacaktık. Ama şimdi IMF'nin zorlamasıyla yapıyoruz’’ diyor.Yemeğe katılan işadamlarının izlenimlerini bilemiyorum.Sakıp Sabancı broşürü alıp cebine koydu ve ‘‘Ben bu gece bunu iyice bir inceleyeyim’’ dedi.O nedenle bu broşürün onları etkilediğini tahmin ediyorum.Kot pantolonlu liderBUNDAN altı-yedi yıl kadar önce Baykal'ın Mesut Yılmaz'a yaptığı bir çağrıyı yazmıştım.Baykal, ‘‘İkimiz de farklı siyasetçileriz. Çekeriz blucinleri birlikte yönetiriz’’ demişti.Bu sözleri, o zamanlar CHP'nin klasik kadroları tarafından yadırganmıştı.Şimdi önümde Murat Toktamışoğlu'nun ‘‘Kot Pantolonlu Yönetici’’ adlı kitabı duruyor.Kitap bu çağın liderini ‘‘kot pantolonlu yönetici’’ olarak tanımlıyor ve şöyle diyor:‘‘Bir lider yönetici olan kot pantolonlu yönetici; geleceği yaratır, insanlara yol gösterir, ilham kaynağı olur ve yeni liderlerin yetişmeleri için destek sağlar.’’O zaman ‘‘blucinli lider’’ olayına takmam fazla ciddiye alınmamıştı.Ama demek ki alanlar da varmış.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!