CHP'de 72 yılda 42 kurultay

Güncelleme Tarihi:

CHPde 72 yılda 42 kurultay
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2005 00:00

13. Olağanüstü Kurultayı'nı 29 Ocak'ta toplayacak olan CHP, 12 Eylül'ün ardından kapatılmasıyla verdiği 9 yıllık ara haricinde, 72 yıllık geçmişinde 30 olağan, 12 olağanüstü kurultay gerçekleştirdi.CHP, 9 Eylül 1923 tarihinde “Halk Fırkası” adıyla kuruldu.  Parti 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında yapılan 4. Kurultay'da da “Cumhuriyet Halk Partisi” adını aldı.    Partinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 11 Ağustos 1923'te yapılan kurultayda genel başkan seçildi ve bu görevini 10 Kasım 1938'de ölümüne kadar sürdürdü.    26 Aralık 1938'de gerçekleştirilen 1. Olağanüstü Kurultay'da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, genel başkanlığa seçildi.    CHP'de olağan seyrinde yapılan parti kurultaylarının ardından, 22 Haziran 1953'te yapılan 10. Kurultay'da, daha sonraki yıllarda da CHP'de sık sık gündeme gelecek olan genel başkan-genel sekreter çatışmalarının ilki yaşandı.    Genel Başkan İnönü ile Genel Sekreter Gülek, aralarındaki çatışmaya rağmen, 27 Eylül 1959'da Gülek'in Genel Sekreterlik görevinden istifasına kadar birlikte çalıştılar.     18 Ekim 1966'de yapılan 18. Kurultay'da ise İnönü'nün gündeme getirdiği “ortanın solu” görüşü, partinin politik çizgisi olarak benimsendi.    12 Mart Muhtırası'nın ardından kurulan Erim hükümetine katılıp katılmamak konusu, CHP'de iç tartışmaya ve yeni bir Genel Başkan-Genel Sekreter çatışmasına yol açtı.    İnönü hükümete girmeyi, Ecevit ise girmemeyi savundu. Bunun sonucu, Bülent Ecevit genel sekreterlik görevinden istifa etti.    İLK GÜVENOYU UYGULAMASI    Bu gelişmeler üzerine 5 Mayıs 1972'de yapılan 5. Olağanüstü Kurultay, İnönü-Ecevit çekişmesine sahne oldu. Parti içindeki sorunun çözümü amacıyla gidilen olağanüstü kurultayın gündemine göre, Parti Meclisi için güven oylaması yapılacaktı.    Yapılan güvenoylamasında Ecevit yanlısı Parti Meclisi kurultaydan 507'ye karşılık 709 oy ile güvenoyu alınca, İsmet İnönü, 8 Mayıs 1972 tarihinde, 33 yılı aşkın bir süre bulunduğu genel başkanlık görevinden istifa etti.    Bu gelişme üzerine 14 Mayıs 1972'de tüzük gereği toplanan özel kurultayda Ecevit, CHP Genel Başkanlığı'na seçildi.    5 Kasım 1972 tarihinde de İsmet İnönü, 49 yıldır üyesi olduğu, 33 yılını genel başkan olarak geçirdiği partisinden istifa etti.        ECEVİT GÜVENOYU İSTEDİ    14 Aralık 1974'te toplanan 22. Kurultay'dan sonra Deniz Baykal, Genel Sekreter Yardımcısı olarak parti yönetiminde ilk kez görev aldı ve 8 Mart 1976'da istifa edinceye kadar bu görevi sürdürdü.    5 Haziran 1977'de yapılan genel seçimlerde, 41.4 oy oranı ile 213 milletvekili çıkaran CHP, 14 Ekim 1979'da yapılan ara seçimlerde, yüzde 29 oy alabildi ve boş bulunan 5 milletvekilliğinin  hiçbirini alamadı.     Bu gelişmelerin ardından Ecevit'in, güvenoyu istemi üzerine 4 Kasım 1979 tarihinde 8. Olağanüstü Kurultay toplandı.    Kurultayda, parti içi muhalefeti oluşturan Deniz Baykal ve Ali Topuz grupları, yönetimi sert dille eleştirdiler. Güvenoylamasında Ecevit 4 çekinser, 20 ret oyuna karşılık 1341 delegenin oyu ile güvenoyu aldı.    CHP KAPATILIYOR    12 Eylül 1980'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ülke yönetimine el koymasından sonra, 30 Ekim 1980'de Bülent Ecevit CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etti. 16 Ekim 1981 tarihinde de CHP tüm siyasi partiler gibi temelli kapatıldı.    CHP'nin kapatılmasından sonra, kendisini solda tarif eden 2 parti kuruldu. 20 Mayıs 1983'te Halkçı Parti (HP), 6 Haziran 1983'te Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) kuruldu.    Halkçı Parti, 2 Kasım 1985'te yapılan 1. Olağan Kurultayı'nda adını Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) olarak değiştirdi ve ertesi gün kurultay kararıyla kendisini fesheden SODEP, SHP'ye katılma kararı aldı. Aydın Güven Gürkan da partinin kurucu genel başkanı oldu.    30 Mayıs 1986'da yapılan SHP kongresinde, Erdal İnönü genel başkanlığa getirildi.    İNÖNÜ-BAYKAL ÇEKİŞMESİ 6 Eylül 1987'de de siyaset yasağı kalkan Deniz Baykal, genel sekreterliğe seçildi. Böylece yeni bir Genel Başkan-Genel Sekreter çekişmesi de başlamış oldu.     SHP'de ardarda 29 Eylül 1990, 27 Temmuz 1991 ve 27 Ocak 1992 tarihlerinde yapılan olağanüstü kurultaylarda İnönü ve Baykal arasında genel başkanlık yarışı yaşandı. Her 3 kurultayda da yarışı İnönü kazandı.    CHP YENİDEN AÇILIYOR    19 Haziran 1992'de, 12 Eylül yönetimince kapatılan partilerin yeniden açılmasını sağlayan yasanın çıkmasıyla, 9 Eylül 1992'de toplanan 25. Kurultayda CHP'nin aynı ad ve amblemle yeniden açılması kararlaştırıldı.    Kurultayda Erol Tuncer ile yarışan Deniz Baykal, CHP'nin 4. Genel Başkanı seçildi. Baykal, 11 Eylül'de SHP'den istifa etti ve istifa eden 21 milletvekili ile CHP, TBMM'de grup kurdu.    İnönü'nün siyaseti bırakma kararının ardından 11 Eylül 1993'te toplanan 4. SHP Kurultayı'nda, Murat Karayalçın genel başkan oldu.     Uzun süren “solda birleşme” tartışmalarının ardından 18 Şubat 1995'te yapılan bütünleşme kurultayında, birleşmenin CHP çatısı altında olması kararlaştırıldı. Üzerinde daha önce uzlaşma sağlanan Hikmet Çetin oybirliğiyle CHP Genel Başkanı seçildi. Çetin, CHP'nin 5. Genel Başkanı oldu.    BAYKAL GENEL BAŞKAN    Çetin'in genel başkanlığındaki ara dönemden sonra 9 Eylül 1995'te toplanan 27. Kurultay'da genel başkanlık için Murat Karayalçın ile Deniz Baykal yarıştı. Baykal, 681 oy alarak CHP'nin yeni genel başkanı oldu. Karayalçın 309 oyda kaldı.     CHP, 18 Nisan 1999'da yapılan genel seçimlerde ise yüzde 8.71 oy oranı ile barajı aşamadı ve Meclis dışında kaldı.  Seçim yenilgisi CHP'yi sarstı. Deniz Baykal, 22 Nisan 1999'da genel başkanlıktan istifa etti. Parti Meclisi, Cevdet Selvi'yi genel başkan vekilliğine getirdi ve olağanüstü kurultay kararı aldı.    22 Mayıs 1999'da yapılan 9. Olağanüstü Kurultay'da Altan Öymen, Hasan Fehmi Güneş, Murat Karayalçın, Ertuğrul Günay ve Hurşit Güneş genel başkanlık için yarıştılar.     ALTAN ÖYMEN GENEL BAŞKAN  Üçüncü turda Öymen 521 oy ile genel başkan seçildi. Parti Meclisi seçimlerinde liste konusunda yaşanan gelişmeler nedeniyle, seçimleri kazananlar istifa ettiler ve yaklaşık bir ay sonra 26 Haziran 1999'da 10. Olağanüstü Kurultay'a gidildi.    Bu kurultayda Genel Başkan Altan Öymen'in listesi delindi ve 60 kişilik Parti Meclisi'nde Baykal ekibi çoğunluğu elde etti.    Parti Meclisi'nde yapılan seçimlerde 20 kişilik MYK'ya, kendi listesinden yalnızca 5 kişinin girmesi sonrasında, Öymen, 30 Eylül 2000'de olağanüstü kurultayı topladı.     Genel Başkanlık için Altan Öymen, Deniz Baykal, Hasan Fehmi Güneş ve Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen yarıştığı 11. Olağanüstü Kurultay'da, Deniz Baykal üçüncü turda yeniden liderliğe seçildi.    TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ    Baykal, 30 Haziran-1 Temmuz 2001 tarihinde yapılan 29. Olağan Kurultay'a tek aday olarak girdi. Parti Meclisi'nde ise muhalifler yalnızca beş isimle yer alabildi.    CHP'nin 23-24 Ekim 2003 tarihlerinde yapılan 30 Olağan Kurultayı'na ise tüzük değişiklikleri damgasını vurdu.     Kurultayda Genel Başkan Baykal'ın istediği tüzük değişiklikleri aynen kabul edildi. Baykal'ın tek aday olarak katıldığı genel başkanlık seçiminde 1300 delegenin 1089'u oy kullandı.     Deniz Baykal, 973 oy alarak yeniden genel başkan seçilirken, boş ve geçersiz oyların toplamı da 116 oldu. Baykal'ın Parti Meclisi listesi de delinmeden kabul edildi.    YENİDEN İÇ ÇEKİŞMELER    CHP'de 30. Olağan Kurultay ve tüzük değişiklikleri sırasında yeniden su yüzüne çıkan parti içi çekişmeler, 28 Mart yerel seçimlerinin ardından ivme kazandı.    Seçimlerin hemen ardından parti içi muhalifler, sonucun başarısızlık olduğunu savunarak seçimli olağanüstü kurultay toplanması için imza toplamaya başladılar.    Tartışmalar sürerken Baykal, kendisi için güvenoyu istemiyle olağanüstü kurultayı 3 Temmuz'da toplantıya çağırdığını açıkladı.     3 Temmuz'da yapılan 12. Olağanüstü Kurultay, alışılmış kurultaylardan farklı olarak izleyicilere ve basın mensuplarına kapalı yapıldı.    781 DELEGEDEN GÜVENOYU    Baykal, kurultaya katılan 1058 delegeden 781'inin “kabul” oyuyla güven tazelerken, 14 delegenin ise güvensizlik anlamına gelen “ret” oyu kullandığı açıklandı. Oylamaya katılmayan delege sayısı ise 262 olarak duyuruldu.    12. Olağanüstü Kurultay CHP'deki tartışmaları sona erdirmedi. Muhalifler 21 Haziran'da 348 imzalı olağanüstü kurultay çağrısının Genel Merkez'e iletildiğine dikkati çekerek, olağanüstü tüzük kurultayı ile ilgili ısrarlarını sürdürdüler.    CHP Genel Sekreteri Önder Sav ise “Toplanan imzaların tüzük gereğince belirlenen sayının altına düştüğünü ve olağanüstü kurultayın toplanması için çağrı yapılmayacağını” açıkladı.    Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'nin Siyasi Partiler Yasası'na göre tüzük kurultayı yapması gerektiğini belirterek, CHP'ye ihtar verilmesi için 18 Ekim'de Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.    İHRAÇLAR    Parti içi tartışmalar sürerken, yönetim tarafından disiplin mekanizmaları harekete geçirildi. Yüksek Disiplin Kurulu 15 Ağustos 2004 tarihinde, İstanbul milletvekilleri Ahmet Güryüz Ketenci ve Hasan Aydın ile Ankara Milletvekili Mehmet Tomanbay'ı, bir süre sonra da eski genel sekreterlerden Ertuğrul Günay'ı partiden ihraç etti.    İhraç edilen 3 milletvekili 4 Ekim 2004'te yargı kararıyla yeniden CHP'ye dönerken, Günay da mahkemenin verdiği kararla açtığı dava sonuçlanıncaya kadar parti üyeliğini yeniden kazandı             SARIGÜL'ÜN ÇIKIŞI    Bu gelişmeler yaşanırken parti kulislerinde ismi genel başkan adayı olarak konuşulmaya başlayan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de yurt gezilerini başlattı.    CHP MYK'nın Sarıgül hakkındaki yolsuzluk iddialarını incelemek üzere 3 İstanbul milletvekilini görevlendirmesiyle çekişme yeni bir boyut kazandı.    MYK, hazırlanan rapora dayanarak 11 Kasım 2004 tarihinde Sarıgül'ü kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak Yüksek Disiplin Kurulu'na sev ketti.    Sarıgül'ün Mersin mitingine katılan 15 milletvekili de 26 Kasım'da ”kınama” istemiyle disipline verildi.    Baykal, CHP TBMM Grubu'nda 23 Kasım'da yaptığı konuşmada Sarıgül hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulunurken, “CHP'de yönetimler gelir geçer, ama herkes bilsin ki Mustafa Kemal'in koltuğunda yolsuzlukların hesabını verememiş, adı rüşvetçiye çıkmış biri olmayacaktır” dedi.     YDK'DAKİ RÜŞVET İDDİALARI       CHP YDK'nın Sarıgül dosyasını görüşmek üzere 3 Ocak'ta yaptığı toplantı, partinin yeniden bir olağanüstü kurultaya gitmesine yol açan sürecin son halkası oldu.    Mustafa Sarıgül'ün partiden ihracı istemi YDK'da 7'ye karşı 8 oyla reddedilirken, Baykal karardan bir kaç saat sonra genel başkanlık da dahil olmak üzere parti organlarına seçim yapılmak üzere kurultayı olağanüstü toplayacağını açıkladı.    Baykal, açıklamasında “Tarihin hiçbir döneminde CHP'nin hiçbir organında rüşvetle karar satın alındığının bir örneği yoktur” diyerek olağanüstü kurultaya damgasını vuran “rüşvet” iddialarını gündeme getirdi.    “Rüşvet” iddialarında isimleri geçen YDK üyeleri Cafer Dursun ve Engin Baba da 9 Ocak'ta disipline sevk edildi. Ancak YDK çoğunluk sağlanamadığı için toplanamadı. Böylece Cafer Dursun ve Engin Baba'nın kurultay delegeliği geçerli oldu. GENEL BAŞKAN ADAYLIĞI İÇİN KOŞUL CHP tüzüğüne göre genel başkan adaylığı için delege tam sayısının yüzde 20'sinin imzası gerektiği için, ancak 250 imzayı sağlayabilenler genel başkanlığa aday olabilecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!