CHP ve Baykal

Güncelleme Tarihi:

CHP ve Baykal
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2005 00:00

BİR siyasi partide parti içi demokrasi varsa, orada fikir ayrılıklarının, muhalefet hareketlerinin olması doğaldır. Bunları yadırgamamak gerekir.Ne var ki, parti içi demokrasi hiçbir zaman muhaliflere partide zararlı olma, haksız, mesnetsiz muhalefet yapma veya kişisel haklara etik dışı saldırıda bulunma özgürlüğü vermez.CHP tarihinde her döneminde genel başkana ve yönetimine karşı muhalefet yapıldığı bilinen bir gerçektir. Atatürk’e, İsmet İnönü’ye dahi karşı olanlar, muhalefet yapanlar olmuştur. Sayın Deniz Baykal da muhalefetle karşılan ilk genel başkan değildir. Sosyal demokrat partilerde fikir hareketlerini, görüş ayrılıklarını doğal karşılamak gerekir. Ancak haksız, mesnetsiz ve kişisel haklara etik dışı saldırı şeklindeki muhalefetin de hiçbir zaman başarılı olmadığı ve olamayacağı da bir gerçektir.CHP’nin iktidara gelemeyişinin asıl nedeni; siyaset pastasındaki sahip olduğu dilimdir. Bu dilimin sağ muhafazakár partilerin pastadaki dilimlerinden daha küçük olmasının tarihsel ve sosyolojik nedenleri vardır. Bu tarihsel ve sosyolojik nedenleri bilmeden ve incelemeden genel başkanı insafsızca eleştirmek, ucuz bir politikadır. Milletimizin yararına acı ilaçlar içeren reçeteleri yazan ve 600 yıllık monarşik ve teokratik bir idarenin tasfiyesindeki güçlüklere muhatap olan bir partinin asla hak etmediği halde siyasetteki yeri şimdilik daha küçükse ve bu nedenle tam iktidar olamamışsa, bundan Sayın Deniz Baykal’ı sorumlu tutmak haksızlık değil de nedir?CHP’nin tek eksiği, birlik ve beraberliği bir türlü tesis edememesidir. Bu durum sosyal demokrat partilerin kaderidir. CHP içindeki muhalif arkadaşlarımız bu kaderi aşarlarsa, enerjilerini genel başkana yönelik değil de rakip partilere ve onların icraatlarını eleştirmek için harcarlarsa ve CHP’nin iktidar olması için önemli koşullardan biri olan birlik ve beraberliği sağlarlarsa kimsenin kuşkusu olmasın; CHP’nin yolu açıktır ve milletimizin de CHP’den beklentisi budur.CHP bu milletin ‘olmazsa olmaz’ bir partisidir. CHP’nin parlamentodaki verimli, yapıcı çalışmasını, yıkıcı değil yapıcı muhalefet yapmasını takdirle ve hayranlıkla izlediğimizi belirtmeyi görev sayıyorum.Ali SÖZEN-İSTANBULCHP KurultayıCHP sözde de olsa Atatürk’ün ayakta kalan laik cumhuriyetinin, demokratik, üniter sosyal hukuk devletinin simgesi ve kalesidir. Kaleden gedik açılmasına kimsenin gücü yetmez. Hálá bu yolda çanak tutanları Türk ulusu hiç ama hiç affetmez.Nurettin KAPTAN-ANKARABANA yapılan haksızlıklar yargıdan geri dönmüştür; haksız suçlamalar gün yüzüne çıkmıştır. CHP, Mustafa Sarıgül’ün çıkışıyla yeni bir ivme kazanmıştır. Parti dönüşüm ve yenileşme hareketi için önü açılmıştır. Rüşvetin batağında boğulanlar artık iddia sahibi olamazlar. Örgüt, gereğini sandıkta gösterecek, korku imparatorluğu çökertilecektir.Cafer DURSUN- 1980 öncesi gençlik kolları başkan ve yöneticileri olarak toplandık. Herkes düşüncesini özgürce söyledi. Partimizin kökten bir yenileşmeye, reforma ve rönesansa ihtiyacı vardır. CHP her türlü yıpratma ve yok etme uğraşısına karşın halkın sorunlarını çözecek önermeleri üreterek iktidara yürüyecektir. Bu arada şunu düşünüyorum; ‘dün yanlış yaptım, bu defa kenarda durayım’ demek olgunluğuna eremeyenlerin dünü mü yanlıştı, bugünü mü? Yarın nerede duracaklar acaba; bu konu beni düşündürüyor. Ömer Fethi GÜRERTrafik kaosuOKURLARIMIZDAN gelen trafik şikayetleri: Levent’deki Şirvan Et Lokantası önünde araç kuyruklarına nasıl izin veriliyor? (Dr. Pınar Eren), TEM otoyolunda emniyet şeridini gereksiz kullanacaklara hani büyük cezalar verilecekti? (S. Yavuz), Bağdat Caddesi’ndeki tümsekler ve mazgal çukurları neden onarılmıyor? Şaşkınbakkal’daki trafik ışıklarında şeritler birbirini tutmuyor. Araçlar bu nedenle sağ sol yapıp tehlike yaratıyorlar. (Fırat Helvacı)Kadıköy’de 3 kapkaççıyı yakalatamadımKADIKÖY’de de kapkaç terörü yaşanıyor. 25.1.2005, saat 18.00’de daha İETT otobüsünden inmeden dışarıda iki kapkaççı tespit ettim. Otobüsten inerek takibe aldım; üç kez kapkaça giriştiler başarılı olamadılar. Polis 155’i aradım, durumu anlatamadan telefon yüzüme kapatıldı ve sonraki çağrılarıma cevap verilmedi.Kapkaççıların o bölgede sabit iş yaptıklarını anlayınca Kadıköy Sahil Polis Karakolu’na gittim. Fakat yeterli polis memuru arkadaş olmadığı için duruma el koyamayacaklarını, benim de bu işlerden uzak durmamı yoksa bıçaklanabileceğimi ilettiler.Bu cevap karşısından aylardır sokak eşkiyaları yüzünden dışarı çıkamayan eşimi daha iyi anlamamı sağladı.Karakoldan boğa heykelinin oraya gittim belki Yunus ekiplerini bulurum diye. Bir tek polisi yoktu. Çünkü onlar da yetersiz; çaresizlikten evime döndüm. Olayı eşime anlatamadım.İstanbul’da yaşamak ne kadar zormuş... Ancak bu kadar çaresiz olamayız; birşeylerin yapılması gerekiyor. Aksi halde yakında sokaklara polisler de çıkamayacak.A.K.-İSTANBULTelekom’a soruyorum ‘VATANDAŞIN avukatı’ olarak bilinen Nusret Çakıroğlu, Telekom Genel Müdürü Celalettin Ekinalan’a sesleniyor:ANAYASA’nın 70. maddesine göre memur olmada mesleki nitelik şarttır, yani mesleki idari bilgi...Telekom, Devlet Personel Kanunu’na tabi bir kuruluştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararını hiçe sayarak aldığınız sabit ücret namı altındaki paralar ne oldu? Aylığınızı, İTO Meclis Başkanı, AKP İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve partili kişilerden teşekkül eden mesleki, idari bilgisi olmayan yönetim kurulu üyeleri mi 10.5 milyar lira yaptı? Yasal mı aldığınız aylık? Ben aylığınızı faturalarımızı ödediğim için soruyorum:PTT’nin 70 yıllık abonesiyim. Sizi mahkûm ettirdim. Sabit ücreti icrayla, hacizle geri aldım. Şimdi ise 42 milyarlık sabit ücret davası önümüzdeki ay karara bağlanacak; kazanırsam o parayı Mehmetçik Vakfı’na vereceğim. Size bir hafta müsaade; aylığınızı Devlet Personel Kanunu’na göre düzeltiniz. Yönetim Kurulu üyelerinin aylıklarını da, size çektiğim faks numarasından bana bildirmenizi rica ediyorum. Aksi halde tespit davası açarak aldığınız aylıklarını miktarının, uçak paralarına verilen paraların tespitini isteyeceğim.Ankaralıların ulaşım çığlığıANKARA Platformu yayınladığı bildiride ‘Çığlığımıza kulak verin’ diyor. ‘Belediyenin oynattığı yalan rüzgárı dizisini artık seyretmek istemiyoruz. Ne olur, bir torba erzaka, bir plastik oyuncağa kandırılan Ankaralıların, bir başkentin mücadelesine destek olun!Ankara’da ne oldu?! Ulaşımda en pahalı kent haline geldi!Ankara’da 1 Ocak itibarıyla ulaşım ücretlerine yüzde 33 oranında zam yapıldı. Ankara’da otobüs-dolmuş fiyatları belediye tarafından 900 bin TL’den, 1 milyon 200 bin TL’ye çıkarıldı. Şu anda Ankara, Türkiye’nin ulaşım ücreti en pahalı kenti durumunda... (İstanbul’a göre yüzde 20, İzmir’e göre yüzde 25 daha pahalı durumda.) Maaş zamları, ulaşım zammıyla olduğu gibi yeri alındı.Bu zammı geri aldırmak için yola çıktık. Bu mücadelemizde bize destek olun.’GÜNÜN SÖZÜ‘Karşılaşılan önemli yaşam sorunları, o sorunları ortaya çıkaran düşünce düzeyinde çözülemez.’ (Albert Einstein)Biliyor musunuzİÇİŞLERİ Bakanlığı tarafından işten el çektirilen Şişli Belediye Başkan Yardımcısı (imardan ve satın almadan sorumlu) Osman Aslan’ın 5 başkan yardımcısından biri olduğunu, daha önce RP’li Nusret Bayraktar’ın (şimdi AKP milletvekili) döneminde Beyoğlu Belediyesi’nde görev yaptığını...MESAJ PANOSUŞEHİR Hatları’na soruyorum; ulaşım araçları bayramda ek sefer düzenlerken, sizler 15 dakikada bir yapılan Harem-Sirkeci arabalı vapur seferlerini saat başına aldınız. Yoğun araç kuyruğu karşısında seferlerin neden iptal edildiğini sorduğumuzda ‘personele ek mesai ücreti vermediler, o yüzden böyle oldu’ denildi. Bayramda yaşadığımız işkenceyi deniz taşımacılığının yeni patronları duysun lütfen.Bengü BELLİ-KIZILTOPRAKKADIKÖY Evlendirme Dairesinde bugün 13.00-18.00 arasında ‘3 Ekim 2005’e Doğru AB, Türkiye ve Kıbrıs Üçgeninde Son Durum Gelişmesi’ konulu panel var. Konuşmacılar; 1.oturum Filiz Esen İşoğlu, Derviş Eroğlu, Ertuğrul Kumcuoğlu, Mahmut Boğuşlu, Doç. Yaşar Hacısalihoğlu. 2.oturum Yakan Cumalıoğlu, Cumhur Evcil, Doç. Emin Gürses, Yrd. Doç. Deniz Tansı.BAYINDIRLIK ve İskán müdürlüklerinde çalışan mühendis ve mimarlarız. Yanımızda çalışan kamu işçisi odacı ortalama 1.6 milyar lira maaş alırken, trilyonlarca lira istihkaka imza atan, her türlü arazi ve iklim şartlarında bütün risklere rağmen çalışan bizlerin aldığı maaş 850 milyon liradır. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bu haksızlığı kime anlatacağız?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!