Cevap ve düzeltme yazısı

Güncelleme Tarihi:

Cevap ve düzeltme yazısı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2006 00:00

Gazetenizin 25.9.2005 tarihli nüshası "Pazar Hürriyet" ilavesi 10. sayfasında Şermin Sarıbaş tarafından hazırlanan "Kırıkkale’de Deli Bedriye Mektubu Vakası" başlıklı haber ile; müvekkilimin şeref ve haysiyetini ihlal eden, gerçeğe aykırı ve görülmekte olan bir davayı etkiler tarzda, taraflı ve tek bir ağızdan yayım yapılmıştır.

Habere konu edilen Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu tarafından müvekkilim aleyhine açılan dava kesin hükümle neticelenmiş değildir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay’ca bozulmuş ve karar düzeltme istemimiz reddedilmiştir. Ancak bu durumun, haberde yer aldığı gibi mektubun müvekkilim tarafından yazıldığı ve dağıtıldığının hukuken kesinleştiği sonucunu doğuracağını söyleyebilmek mümkün değildir. Yargıtay bozma kararlarına karşı yerel mahkemelerin, Yargıtay kararına uymak veya önceki kararda direnmek şeklinde seçenekleri olduğu açıktır. Habere konu karar üzerine, yargılama yeniden başlamamış ve henüz yerel mahkeme tarafından Yargıtay bozma kararına uyulup uyulmayacağı hususunda bir karar verilmemiştir. Yerel mahkemenin kararında direnmesi ve kararın bu hali ile kesinleşmesi durumunda, habere konu mektubun müvekkilim tarafından yazılıp dağıtılmadığı kesinlik kazanacaktır. Yargılamanın hukuki aşaması hakkında okuyucu açıkça yanıltılarak "Artık yerel mahkemeye düşen iş, sadece bu mektupla Prof. Saraçoğlu’nun kişilik haklarına saldırı olup olmadığını belirlemek ve varılacak sonuca göre karar vermekten ibaret" denilmek suretiyle müvekkilimin kişilik hakları ihlal edilmiştir.

Haberde kullanılan ifadeler ve mektubun müvekkilim tarafından yazıldığı ve dağıtıldığının hukuken kesinleştiği şeklindeki yorum, görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak yargıyı etkileyecek tarzda yayım yapıldığını, yayımın açıkça suç oluşturduğunu ortaya koymaktadır.

Haberin büyük bir çoğunluğu, Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu’nun kişisel iddiaları ile oluşturulmuş, müvekkilimin olayla ilgili tüm açıklamalarına yer verilmemiştir.

Haberde Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu’nun ağzından verilen "hepsi bir tarafa -burayı sana yedirtmem senin ağzına ...... defol git buradan- diye küfür etti. Şoke oldum" ifadeleri kesinlikle gerçeği yansıtmamakta olup, iddia sahibinin haksız iftirasıdır. Bu hususta müvekkilim tarafından, adı geçen aleyhine hukuki ve cezai sorumlulukları sebebiyle yasal yollara müracaat edilecektir.

Haberde beyanlarına dayanılan, yerel Bayrak Gazetesi imtiyaz sahibi ve Yazıişleri Müdürü Mustafa Sadıç, mahkemeye de delil olarak sunulan mektubunda, müvekkilimi kastederek "Aslı astarı olmayan haberleri rektörün ricası üzerine yazdım" ifadesine yer vermiştir. Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu ile ilgili yayımlanan haberler sebebiyle Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2001/558 E sayılı dosyası ile yargılanan Mustafa Sadıç mahkemedeki savunmasında, haberlerin doğru olduğunu, konuyu araştırarak haberi yayımladığını beyan etmiş ve anılan dosyadan yapılan yargılama neticesinde adı geçenin beraatine karar verilmiştir. Aynı kişinin, bu kez delil olarak kullanılması için Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu’na verdiği mektupta tamamen zıt bir ifade kullanması, daha da ötesi, rica üzerine aslı astarı olmayan haber yayımladığını kabul etmesi, ifadedeki samimiyetsizliği ve kötü niyeti açıkça ortaya koymaktadır.

Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu’nun, kişisel not defterine müvekkilim tarafından el konulduğu iddiası da gerçek dışıdır. Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu, not defterinde yer alan üçüncü kişilerle ilgili asılsız iddialar sebebiyle aleyhine Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/609 E. ve Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/316 E. sayılı dosyaları ile açılan davalar sonucu ilgililere manevi tazminat ödemeye mahkum olmuştur. Her iki davada da karar gerekçelerinde yer aldığı gibi, anılan not defterinin müvekkilimin odasında unutulmadığı, defterin müvekkilim tarafından alıkonulmadığı hususları sabit olmuştur.

Habere "Görüşler" başlığı ile eklenen ifade sahiplerinden Okşan Başoğlu müvekkilimle husumeti bulunan bir kişidir. Müvekkilimin rektörlük görevini yürüttüğü Kırıkkale Üniversitesi’nde, geçmişte Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu müdürlüğü yapan bu kişi, yetenek sınavı ile öğrenci alımında sahtecilik yapma suçu ile Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2003/98 E. sayılı dosyası ile yargılanmaktadır. Adı geçen ayrıca KDPS sınavına kendisi yerine bir başka kişiyi sokarak sahtecilik yapması sebebiyle Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2003/198 E. sayılı dosyasından verilen kararla 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Adı geçen, müvekkilim tarafından Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/581 E. sayılı dosyası ile açılan dava sonucu müvekkilime manevi tazminat ödemeye mahkum olmuş, adı geçenin Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/873 E. sayılı dosyası ile müvekkilim aleyhine açtığı manevi tazminat davası da reddedilmiştir. Yukarıda yazılı davalar ve ayrıca müvekkilimin idareci sıfatıyla adı geçen hakkında açtırdığı birçok idari soruşturma ve bunların neticesinde verilen disiplin cezalarının da ortaya koyduğu gibi, haberde görüşüne dayanılan Okşan Başoğlu müvekkilimle husumeti bulunan bir kişidir. Bu sebeple adı geçenin haberle ilgili objektif ve iyi niyetli olarak görüş beyan etmeyeceği çok açıktır.

Başkalarının şöhret ve haklarının, ahlakın, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanmasının, basın özgürlüğünün sınırlarını oluşturduğu tartışmasızdır. Cevap yazımıza konu haberde bu sınırlar açıkça ihlal edilmiştir.

Cevap yazımızın Basın Kanunu doğrultusunda gazetenizde yayımlanmasını, müvekkilimin yayınla ilgili diğer yasal haklarını saklı tutarak vekaleten arz ve talep ederim.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Tahsin Nuri DURLU

vekili Av. B. Melih DAĞ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!