Çelik'ten 'anarşi' açıklaması
Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 29 Ekim'de Ankara'da yaşananları anarşi 'olarak' değerlendirerek, "Polisin, yöneticilerin sağduyusuyla kimsenin burnu kanamamıştır" demişti. Çelik bugün Twitter'dan sözlerinin arkasında olduğunu açıkladı.
Çelik, Twitter'da yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Ben, 29 Ekim'de Ulus'taki eyleme "anarşi" dedim. Bu ifadeden alınanlar, beğenmeyenler, eleştirenler hatta hakaret edenler oldu.
Bu sözümün şimdi de arkasındayım. Açın TDK'nun sözlüğünü, anarşi'nin "kargaşa", "başıboşluk" anlamına geldiğini göreceksiniz.
Kamu otoritesi, size 8 farklı yer gösterecek fakat siz oraları beğenmeyip 4 milyonluk şehri kilitleyerek eylem yapacaksınız. İşte anarşi...
Demokrasilerde insanlar elbette beğenmeme; miting ve gösteri yapma, slogan atma,pankart ve döviz açma ve özetle eleştirme hakkına sahiptir.
Ancak bu hak ve özgürlük kullanılırken, başkasının hak ve özgürlüğünü engelleyemezsiniz. Kamu düzenini zaafa uğratamazsınız.
İsyanla itiraz arasındaki temel fark budur. Hukuk devletinde kanunları veya kuralları beğenin veya beğenmeyin uymakla mükellefsiniz.
Beğenmediğiniz kanun veya kuralları demokratik mücadele vererek, hukuk içinde kalarak elbette değiştirme çabasında olabilirsiniz.
Ancak yürürlükte olan mevzuatı yok saymak, görmemezlikten gelmek gibi bir lüksümüz olamaz. Böyle olursa işte bunun adı anarşidir.
AK Parti'yi yasakçılıkla suçlayanlar, bilsinler ki AK Parti'nin varlık sebeplerinden birisi anlamsız ve saçma yasaklarla mücadele etmektir.
Ancak serbestlik ve özgürlük, her isteyenin istediği zaman, istediği yerde canının her istediğini yapmak demek değildir.
Bu zihniyete göre CHP Grup Toplantısı devam ederken, birilerinin aynı salonda yüksek sesle şarkı, türkü söylemesi de özgürlüktür.
Aynı anlayışla TV stüdyolarında bir tartışma yapılırken TGB veya ADD mensuplarının orayı basıp "burada konuşulanlar bizi de ilgilendiriyor. Biz de burada olacağız" diyerek slogan atmalarına mani olmak yasakçılıktır. Her zeminde bindirilmiş kıtaların yaptığı bu değil mi?
Üniversitelerde,en ciddi toplantılarda malum grupların kadrolu protestocularının bayatlamış sloganlarla orayı sabote etmelerine ne demeli?
Bu özgürlük ve özgürlüklerin sınırları üzerinde herhalde daha çok konuşmamız gerekecek.
