Camilerde Cumhuriyet hutbesi: Demokratik Cumhuriyeti koruyalım

Güncelleme Tarihi:

Camilerde Cumhuriyet hutbesi: Demokratik Cumhuriyeti koruyalım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2007 10:15

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla camilerden okunan hutbelerde, en iyi yönetim biçiminin demokratik Cumhuriyet olduğu ve bu yönetim biçiminin korunması gerektiği anlatıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı yarın kutlanacak olan Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Diyanet Takvimi'nde bir sayfa ayırdı.

Milli mücadelenin, olağanüstü şartlarda yürütüldüğünü belirten Başkanlık, manevi yapısı güçlü olan milletlerin, maddi yapılarının da güçlü olduğunu ifade etti. Bu uyumlu bütünleşmenin milleti yenilmez bir güç haline getirdiğini kaydeden Başkanlık, Mustafa Kemal Atatürk etrafında kenetlenen din görevlileri ve toplum önderlerinin Türk varlığının zafere giden yolunu hazırladıklarını ifade etti.

Başkanlık, Cumhuriyetin ilanında din görevlilerinin büyük bir rolü bulunduğunu belirterek, din adamlarının cami kürsülerinde, meydanlarda düzenlenen mitinglerde ve cephelerde halka rehberlik ettiğini, bu uğurda mallarını ve canlarını feda etmekten kaçınmadıklarını kaydetti.

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla çeşitli il müftülüklerinin hazırladığı ve cuma günü camilerden okunan hutbelerde ise, en iyi yönetim biçiminin Demokratik Cumhuriyet olduğuna işaret edilerek, cumhuriyetin korunması gerektiğine dikkat çekildi.

Bazı illerde Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla camilerden okutulan hutbelerde şu sözlere yer verildi:

"-Trabzon: ...'Su uyur, düşman uyumaz' atasözünde vurgulandığı gibi Müslüman Türk Milleti'nin düşmanları hiç uyumamış, hep sinsi emeller beslemiş, Birinci Dünya Savaş'ında da bize yedi cepheden saldırmış ve hemen anayurdumuzu paylaşmaya kalkışmışlardır. Her zaman olduğu gibi bu asil millet, istiklal ve hürriyetini, vatan ve mukaddesatını korumak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde şahlanarak, her türlü yokluğa ve olumsuzluğa rağmen, büyük bir istiklal mücadelesi vererek, namusu saydığı vatanını düşman işgalinden kurtarmıştır. Cumhuriyet, çoğunluk sistemine ve milli iradeyi temsil etme esasına dayanan, yaradılıştan insanlarda var olan çeşitli kabiliyetlerini ortaya koyabilmelerine, düşünce ve inançlarını serbestçe ifade edip yaşamalarına imkan veren, istişareye dayalı bir idare şeklidir. İslam Dini, istişareye büyük önem verir. İslâm Dini'nde, Allah'ın kesin emir ve yasakları konusunda fikir yürütme veya tartışma söz konusu olamaz. Ancak dünya işlerinin düzene konması, vatan ve millet için yararlı olanların belirlenmesi maksadıyla istişarede bulunulması ve sonucunda da çoğunluk görüşünün esas alınması, İslam'a uygun bir davranıştır. Cumhuriyet idaresi de bunu yapmaktadır... Bize düşen görev, Cumhuriyet ruhunu gayesinden saptırmadan, devletimizi liyakatli ellerde yükseltmek, yüceltmek ve bu mukaddes emaneti bizden sonraki nesillere en iyi şekilde devretmek olmalıdır.

"ÜZÜLECEĞİZ AMA AKLIMIZLA HAREKET EDECEĞİZ"

Konya: Milletimiz, bu büyük zaferin kumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk etrafında, cumhurun yani milletin iradesine saygıyı sistemin temeline koyan bir yönetim şeklini benimsedi. Bunun adı Cumhuriyet'tir. Bu coğrafyada bizler asırlarca karşılıklı saygı, sevgi, birlik ve dirlik içinde yaşadık. Ancak, son günlerde ülkemizde terör örgütünün hain saldırılarının tırmanışa geçmesi ve bunun sonucu akan şehit kanları her ferdiyle bütün milletimizi derinden üzmüştür. Bu saldırıların milletimizin birlik ve beraberliğini, ülkemizin bütünlüğünü hedef aldığı ve bizi birbirimize düşürmeyi amaçladığı aşikardır. Millet olarak bu tuzağa düşmeyeceğiz. Duygulanacağız, üzüleceğiz ama muhakkak suretle aklımızla ve basiretimizle hareket edeceğiz. Haklı tepkilerimizi gösterirken, bu ülkede asırlardır bin bir emekle kurduğumuz ve koruduğumuz kardeşlik bağlarımızı ve birlik ruhumuzu zayıflatacak tutum ve davranışlardan da kesinlikle kaçınacağız.

-Sivas: En iyi yönetim biçiminin Demokratik Cumhuriyet olduğu günümüz insanının ortak kanaatidir.

-Malatya: Her zaman olduğu gibi bu asil millet, istiklal ve hürriyetini, vatan ve mukaddesatını korumak için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde şahlanarak, her türlü yokluğa ve olumsuzluğa rağmen, büyük bir istiklal mücadelesi vererek, namusu saydığı vatanını, düşman işgalinden kurtarmıştır... Cumhuriyeti kuran milli irade, insanların dini inanç ve yaşayışlarında serbest bırakılmasını, dünyevi işlerde ise, vatan ve milletin yararına yönlendirilmesini ve düzenlenmesini amaçlamıştır. Bize düşen görev, cumhuriyet ruhunu gayesinden saptırmadan, devletimizi liyakatli ellerde yükseltmek, yüceltmek ve bu mukaddes emaneti bizden sonraki nesillere, en iyi şekilde devretmek olmalıdır."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!