Çağdaş, başarılı ve Türk

Elele yaptığı röportajlarla gündeme yön vermek istiyor. İşte onlardan biri. Ebru Gündeş ve Kerem Alışık mart ayında Atilla İlhan'ın Yalnızlar Rıhtımı'yla konuktu dergiye. Sadri Alışık ve Çolpan İlhan'ın beyaz perdede canlandırdıkları rollerin modaya uyarlanmış çekimi, çok özeldi. Alpay ve Cansel'i evlendikten sonra ilk kez Elele, moda çekimi yaparak görüntülemiş ve onların öpüşürken fotoğraflarını yayınlamıştı. Birliktelikleri ve gizli evliliklerinden sonra herkesin gözü onların üzerindeyken, Elele ilklerine bir yenisini daha eklemenin gururunu taşıyordu. Çekilen birbirinden güzel ve ilginç fotoğraflar televizyonlarda haber olarak yayınlamış, haftalarca gündemden inmemişti. Elele böylece medya dünyasında da kendisine yer bulmuş ve adından sözettirmişti.

Elele'de Genel Yayın Yönetmeni olarak ne zaman başladınız ?

- Yönetici olarak üç-üçbuçuk senedir Elele'deyim. Fakat Elele'yle tanışıklığım dokuz yıl öncesine dayanıyor. Bir yıllık stajyer muhabirliğimi saymazsak gazeteciliğe ilk merhaba dediğim ve dört buçuk yıl aralıksız çalıştığım bir dergi Elele. Sonra Hülya (Vatansever) ile birlikte İnterpress'e geçtik. Ben önce Rapsodi İn Blue'da Yazıişleri Müdürlüğü, sonra da Hello'da Genel Yayın Yönetmenliği yaptım. Hülya ise Kadınca ve Rapsodi İn Blue'da Yazıişleri Müdürü'ydü. Bu sıralarda Elele'yi çıkartan ekip Hürriyet'ten ayrılıp başka bir gruba geçince bu görev için beni ve Hülya'yı çağırdılar. Daha önceden de Elele'yle bir bağımız olduğu için dönüş hiç de zor olmadı. Çok az bir zamanımız vardı ve hiç ara vermeden yeni sayıyı çıkartmamız gerekiyordu. Üstelik derginin nasıl işlediğine dair hiçbir veri ve arşiv yoktu elimizde. Oldukça zor bir dönemdi. Hülya, ben ve Damla dışında deneyimli kimse yoktu. Stajyerlerle işi yürütmek zorundaydık. Tabii kocaman bir de belirsizlik vardı. Mutlaka bize güven duyulduğu için bu görev verilmişti ama bu işi kotarabileceğimiz konusundaki şüpheleri hissetmemek de mümkün değildi. Elele 30-40 bin civarında tiraja sahip başarılı bir dergiydi. Fakat yeni sayıyla birlikte tirajda hiçbir düşme olmadı ve biz o zor dönemi başarıyla atlatarak bugünlere geldik.

Neler değişti o dönemden bu döneme kadar?

- Elele'nin oldukça iyi bir imajı vardı. Bu nedenle bir süre hiçbir değişiklik yapmadık. Radikal bir değişiklik handikap yaratabilirdi. İmajı belli, coğrafyası oturmuş bir dergiyi, biz okura yabancılaştırmadan, yapmak istediklerimizi zamana yayarak sunduk. Dergi yine kendi dinamiği içinde yayınını sürdürdü. Fakat biliyorduk ki değişen dünyayla birlikte insan ve beklentileri de değişiyordu. Bu değişimi gözardı etmemiz mümkün değildi. Bu düşünceden hareketle biz de Elele'yi değiştirdik, yeniledik. Nisan 1996'dan bu yana Elele'de bir değişim dönemi başladı. Elele'deki radikal değişim ise Kasım 1996'dan sonra oldu ve dergi yeni kimliğine kavuştu. Kapağından mizampajına, içeriğine varıncaya kadar çok titiz ve detaylı bir çalışma başladı. Sıradışı olmak, vizyon yaratmak ilkemiz oldu ve Elele batı standardında, çağdaş, başarılı, dinamik ve tamamiyle Türk bir kadın dergisi haline geldi. Elele, tarzı dergiler arasında bu özellikleriyle gerçek ivmesini tam da bu dönemde kazandı.

Elele ekibini biraz anlatır mısınız?

- Elele'nin en önemli özelliklerinden bir tanesi de çok iyi bir ekiple çıkıyor olması. Aslında Elele'de bir iki kişi dışında, bütün arkadaşlar ilk defa bizimle gazeteciliğe başladılar, ki bu çok önemlidir. Bu genç arkadaşlar belki deneyimsizdiler ama öğrenmeye istekli, heyecanlı, dinamik ve daha da önemlisi Elele'de çalışmanın getirdiği sorumluğu taşıyacak kadar kocaman yürekliydiler. Birçok insana göre belki bu büyük bir risktir ama ben zor da olsa bunun doğru olduğuna inanıyorum. Yeni insanlara deneyim kazandırarak, ekip ruhu aşılamak bence çok keyifli. Şu anda da Elele'de iki stajyer muhabir yetişiyor. İnançları ve yüreklerini koyarak çalışan bu arkadaşların emekleri bence daha değerli. Amatör ruh çok önemli. Bu insanlarda da bu fazlasıyla var. Biz birlikte yola çıktığımız ekiple tirajımıza yansıyan başarılara ulaşıp 250. sayıya uzandık. Ve bu özel sayıda okurları yaratıcı Elele ekibi üretimlerinin keyfini birlikte çıkarmaya davet ediyorum. Hülya'yla birlikte Elele'nin aşağı yukarı 100 sayısında var olmanın ve 250. sayıda Elele'de bulunmanın gururunu ve keyfini yaşıyoruz.