Büyük hedefler heyecan ister

Güncelleme Tarihi:

Büyük hedefler heyecan ister
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2000 00:00

Deniz SİPAHİİZMİR sessizliğini yavaş yavaş bozuyor. Önce çok ortaklı girişim grubu Çeşme ve Dikili limanlarının ihalesini kazandı ardından Mopak SEKA Dalaman'a 40 milyon dolarla en yüksek teklifi sundu. Bu tür gelişmeler, bölge insanına moral oluyor, teşvik oluyor. Mopak'ın sahibi Mehmet Ali Molay'la konuşuyoruz. ‘‘Beş yıl içinde 100 milyon dolar yatırım yaparak, fabrikayı dünya standartlarında bir kompleks haline getireceğiz’’ diyor. Molay ailesi, 76 yıldır sadece kağıt ve basım sektörüyle uğraşıyor. O yüzden Mopak'ın girişimini sektörün geleceği için de önemli buluyorum. Geçmiş dönemlerde yapılan özelleştirmelerin çoğu amacına ulaşamamıştı. Bunda en büyük etken sektör dışındaki yatırımcıların ihalelere girip kazanması ancak projelerin devamını getirememiş olmasıydı. Molay, ürün kalitesinin artırılması için rehabilitasyon çalışmalarına önem vereceği gibi insan kaynağına ciddi yatırımlar yapmayı da planlıyor. Dalaman'daki fabrika oldukça genç bir çalışan potansiyeline sahip. Molay, en çok dinamik, gelişmeye ve yeniliklere açık bu kadrolara güveniyor. Molay, Kemalpaşa'daki Mopak Endüstri Meslek Lisesi'nin kendileri için iyi bir deneyim olduğunu söylüyor. Mopak'ın ara eleman talebi kolaylıkla bu lise mezunlarının arasından tamamlandı. Aynı uygulama Dalaman için de düşünülüyor. Muğla Üniversitesi ile Almanya'daki Aalen Meslek Yüksek Okulu arasında işbirliğine gidilerek sektöre nitelikli personel kazandırılmak isteniyor. Molay bir örnek veriyor... İzmir'deki tesislerde bir kilogram kağıt üretimi için 10 litre su kullanılırken, Dalaman tesislerinde 120 litre su kullanılıyor. Tam 12 katı... Bu çevre kirliliğini, ürün kalitesindeki düşüşü de beraberinde getiriyor. Molay, ‘‘Yeni teknolojileri derhal fabrikaya sokacağız. Göreceksiniz, en kısa sürede verimlilik artacak. Zarar ortadan kalkacak; yaptığımız ürünlerle ihracattaki payımızı artıracağız’’ diye konuşuyor. * TÜRKİYE'nin kara delikleri ülkenin geleceğini ipotek altına aldı. Modern yönetim tekniklerinden uzak, teknolojiden yoksun birçok kamu kuruluşu rekabet şanslarını tamamen yitirdi. Bu kurumlarda çalışanlar da mutsuz oldu. Devlet artık asli görevine yani kural koyan, denetleyen, altyapıyı hazırlayan sınırlar içine çekilmeli. Özelleştirmelerin doğru adreslere gitmesi şartıyla yanındayız. Mopak, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayını bekliyor; sonra da kollar sıvanacak. Molay, yeni bir yatırım yapmanın ve hedefleri büyütmenin mutluluğunu yaşıyor. Önemli olan bu girişim heyecanının İzmir'de yeniden yakalanması değil mi?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!