YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, dünkü Rektörler Komitesi toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, bir kitap ve doktora tezinden aldığını belirttiği dini içerikli bölümler okuyarak, ‘‘Bu kitabı yayınlayan kuruluşun ve bu tezi yazan kişilerin hamileri, devletin üst kademelerindedir. Bu anlayışla uzlaşma söz konusu değildir. Bu anlayışla uzlaşma olmaz’’ dedi.-Çalakalem değişikliğe karşıyız-İnisiyatif bizdedir ve kalacaktır-TÜBİTAK’ın vebali büyük olurÜniversitelerin dördüncü kuvvet olma gibi bir iddialarının bulunmadığını vurgulayıp, yükseköğretim sisteminde yapılması gereken değişikliklerin, zamanı geldiğinde hükümet ve Türk kamuoyuyla paylaşılacağından kimsenin şüphe duymamasını istedi. Gürüz, ‘‘Ancak, çalakalem değişiklikler yapılmasına ve inisiyatifin başka taraflardan gelmesine kesinlikle karşıdır. Tabii ki paydaşları vardır ama inisiyatif daima üniversitelerindir ve Türk yükseköğretim camiasında kalacaktır’’ uyarısında bulundu. Gürüz başkanlığındaki Rektörler Komitesi toplantısı yaklaşık üç saat sürdü. Toplantı öncesinde açıklama yapan Gürüz, YÖK yasa taslağı ve ÖSS sisteminde öngörülen değişiklikler konusunda, Türk yükseköğretim camiasının hassasiyet nedenini, dini içerikli bir kitap ve doktora tezinden alıntı yaparak açıkladı. Bir kuruluşun yayınladığı ‘‘Türk Eğitim Sistemi-Alternatif Perspektif’’ başlıklı kitaptan şu pasajı okudu: HİZBUL TAHRİR‘‘Milli kültürümüzün hangi alanı dinden bağımsızdır. Dini olan motifleri milli kültürden çekip çıkardığınız zaman geriye bir şey kalmaz. Bu çerçevede eğitime ilişkin bir diğer anayasal ilke olan
Atatürk ilke ve inkılaplarına uygunluk din öğretimi bakımından bazı sorunlar yaratabilir. HerÅŸeyden önce bir dini, özellikle de Ä°slamiyetçi Atatürkçülük açısından öğretmek, tarafsız ve sahici bir öğretim olmama ihtimalini beraberinde getirir. Çünkü Atatürkçü duyarlılık ve kaygılar, dini otantik ÅŸekliyle öğretmemeyi, onu bir ölçüde deÄŸiÅŸtirerek tanımlamayı gerektirebilir ki bu dini inanç özgürlüğüne açık bir müdahale teÅŸkil eder.’’ Gürüz, ayrıca, ‘‘Bu doktora tezi Hizbul Tahrir'e ithaf edilmiÅŸtir’’ diyerek bir doktora tezinin son paragrafını okudu: ‘‘İran devrimi sürecinde ulema, laik aydınlarla sosyalistlerin de desteÄŸini kazanmıştı. Ancak devrim sonrasında yeni devletin kurulması aÅŸamasında karşıt güçlerin devrim önderlerine karşı giriÅŸtiÄŸi bombalı saldırılarla yüzlerce aydın ideolog ve din adamını öldürmeleri artık bir devlet yapısı içinde isimleÅŸmiÅŸ olan Ä°slami hareketi karşıtlarına ÅŸiddet uyulamaya yöneltmiÅŸtir. Radikal Ä°slami hareketleri ortaya çıkaran Ä°slami hükümlerin kendisidir.’’ Ãœniversitenin hassasiyetinin bunlar ve bunlar gibi yüzlerce binlerce örnekten, uygulamadan, tutum ve davranıştan kaynaklandığını vurgulayan Gürüz, açıklamasını, ‘‘Söyleyeceklerim bu kadar. Soruları cevaplamayacağım. Çünkü olay bizim kafamızda gayet açık ve nettir’’ diye tamamladı.YANLIÅžTAN DÖNÃœN Toplantının ardından yaptığı açıklamada ise ÖSS sisteminde yapılacak deÄŸiÅŸikliklere de deÄŸinen Gürüz, ‘‘Buna Türk üniversitelerinin tamamen karşı olduÄŸunu’’ vurguladı. TÃœBÄ°TAK Yasası'nda deÄŸiÅŸiklik yapılmasının doÄŸal olduÄŸunu, yapılmasını da gerekli bulduklarını ifade eden Gürüz, ‘‘Ama bu ÅŸekilde bir deÄŸiÅŸiklik yapılmasına Türk yükseköğretim camiası ÅŸiddetle karşıdır. Bunu kesinlikle tasvip etmemektedir. Bunun Türk ekonomisinde, bilim camiasında yaratacağı tahribatın altını önemle çizmek istiyorum. Bu anlayışlar bu ÅŸekilde devam ettiÄŸi sürece bunun vebali çok büyüktür. Çok kötü sonuçları olur, bütün millet bunun faturasını öder’’ diye konuÅŸtu. Â
button