Bu havalar bizi bir ‘grip’ yaptı

Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı verilerine göre, 2016-2017 grip sezonunun 51’inci haftası (19-25 Aralık 2016) numunelerinde, geçen sezon çok sayıda enfeksiyona yol açan H1N1 virüsüne (domuz gribi) rastlanmadı.

Grip benzeri belirti gösteren 136 numunenin yüzde 40’ının influenza A (H3N2), yüzde 7’sinin ise influenza B virüsü olduğu belirlendi. Ağır akut solunum yolu enfeksiyonu geçiren hastalardan alınan numunelerin de yüzde 10.3’ünde grip virüsü saptandı. Çalışılan 58 numunenin 6’sında influenza A (H3N2) bulundu. Ayrıca diğer solunum yolu virüsleri arasında en fazla saptanan virüs ise RSV oldu.

Bir önceki hafta, grip benzeri belirtiler gösteren hastalardan alınan numunelerin yüzde 21.9’unda grip saptanmıştı. Çalışılan 114 numunenin 20’sinde influenza A (H3N2), 2’sinde influenza A, 3’ünde influenza B virüsü tespit edilmişti. Türkiye’de genellikle grip hastalığı ve diğer enfeksiyonlar ocak ayında yükselişe geçiyor.

HASTAYSANIZ DİNLENİN

Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı gribe karşı alınabilecek kişisel önlemleri şöyle sıralıyor:

Sabun ve su ile ellerinizi sık sık ve iyi yıkayın.

Hastalarla yakın temastan kaçının.

Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temastan kaçının.

Grip benzeri hastalık geçiriyorsanız evde dinlenin.

Hastalığı bulaştırmamak için mümküm olduğunca başka insanlarla temas etmeyin.

Aksırıp, öksürürken burun ve ağzınızı kâğıt mendille kapatın. Kullandığınızı çöpe atın.

Yüzeyleri sık sık temizleyin.

Antibiyotik gribi tedavi etmez

Grip geçirirken belirtileriniz ağırlaşırsa; yani nefes darlığı, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı, yüksek ateş, öksürük gelişirse doktora başvurun ve tavsiyelerine göre gerekli ilaçları kullanın. Kış aylarında, enfeksiyonların da etkisiyle tüketilen antibiyotik miktarında ciddi artış oluyor. Ancak hekimler antibiyotiklerin, virütik bir hastalık olan grip tedavisinde etkili olmadığını vurguluyor.