McChrystal makalesindeki esas nokta

Güncelleme Tarihi:

McChrystal makalesindeki esas nokta
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2010 18:23

Afganistan’daki ABD ve NATO güçlerinin komutanı General Stanley McChrystal’ın görevinin sonunu hazırlayan Rolling Stone dergisindeki makalede, Obama, Biden, Jones, Eikenberry, Holbrooke gibi birçok isim geçiyordu. Ancak bu kişiler arasında en önemlisi Başçavuş Kennith Hicks idi.

Haberin Devamı

ABD'Lİ BAŞÇAVUŞ'UN KÜFÜRLÜ AFGANİSTAN İTİRAFI

 

Hicks, McChrystal’ın, ne pahasına olursa olsun Afganistan’daki sivillere zarar vermekten kaçınmayı amaçlayan politikasına karşı çıkanlardan biriydi. Sonuçta ne oldu? Savaşta hayatını kaybeden Amerikalı sayısı arttı.

 

Afganistan’da cephede yaptıkları konuşmalardan birinde Hicks, McChrystal’a, “Efendim, buradaki adamlarımızdan bazıları, efendim, kaybettiğimizi düşünüyor, efendim” demişti. Bir cümlede üç kez "efendim" kelimesini kullanmasına karşın, Hicks’in, komutanına karşı çıkabilecek kadar kendini rahat hissetmesini sağladığı için McChrystal’ı, bu anı yakaladığı için de Rolling Stone’u tebrik etmek gerek.

 

Haberin Devamı

Makalenin bütün haber değerine karşın geri kalanında, McChrystal’ın ve adı belli olmayan adamlarının uygunsuz bir dille seslendirdikleri şikayetlerinden başka bir şey yok. Neredeyse herkesi aşağılıyorlar, patronları için ise hayranlık dışında hiçbir görüş taşımıyorlar. Geçmişte bu tür konuşmalar gemiler batırırdı, bugün ise kariyer bitiriyor.

 

Ancak Hicks’in gündeme getirdiği mesele gerçekten önemli. Afganistan’da insanlar ölüyor. Bu can kayıplarının bazıları her savaşta yaşanacak olağan ölümler, ancak bazıları tamamıyla bu savaşın doğasından kaynaklanıyor. Eğer savaşı kazanmanın tek yolu sivil can kayıplarını önlemek için ABD askerlerinin hayatlarını riske atmaksa o zaman bu savaş kazanılamaz. Düşmanlar halkın içine yayılacak, ne zaman ve nerede canı isterse seçtiği insanı öldürecek, ta ki Başkan’a gönderilen iç yazışmalarda bu konu defalarca dile getirilene ve askerler Afganistan’dan geri çağrılana kadar.

 

VİETNAM HATALARI SÜRÜYOR

Bazı şeyler iyi sonuç vermesi imkansız olduğu için sonuç vermiyor. ABD’nin Vietnam’da gerçekçi bir kazanma stratejisi üretememesinin nedeni bir stratejisinin olmamasıydı.

 

Haberin Devamı

Bu ülkeye 1 milyon asker gönderme seçeneği hep vardı ama iç siyasetteki dengeler bunu yapmanıza izin vermezdi. Bu küçük ülkeyi bombalayıp Taş Devri’nden önceki dönemlere gönderebilirdiniz ancak çağımızın ahlaki değerleri buna izin vermezdi. Savaşı yıllarca sürdürmek her zaman için mümkündü ama nihayetinde herkes uzaktan mümkün görünen şeyin makul olmadığının farkına vardı. Çünkü planlar savaşmıyor, insanlar savaşıyor.

 

Bütün bu koşullar Afganistan için de geçerli. Askerlerden hayatlarını riske atmaları isteniyor ki Obama yönetimi gönülsüzce hareket edebilsin. Beyaz Saray savaşmak zorunda olmadığını hissedene kadar savaşa devam edecek, daha sonra da askerlerin ülkeye dönüşüne karar verecek.

 

Haberin Devamı

Eğer gerçekten ABD’nin çıkarları söz konusu olsaydı savaşa sınır koymaz, hem düşmanı hem de düşmanla aramıza giren herkesi öldürürdük. Böyle bir şeyi yapamadığımızdan bunu yapmadığımız söylenemez, adam öldürmekte bir hayli iyiyiz aslında. Böyle bir şey yapmıyoruz çünkü bir yere varamayacağımızı biliyoruz. McChrystal haklı, her ölen sivil için bir aileyi kendimize düşman ediyoruz. Altı nesillik düşmanlar.

 

Rolling Stone röportajının hiçbir yerinde McChrystal Obama’nın politikalarına ya da stratejilerine karşı çıkmıyor. Hiçbir yerde itaatsizlik yapmıyor. Bir dost ateşi sırasında hayatını kaybeden eski Amerikan futbolu yıldızı Onbaşı Pat Tillman’ın ölümünü örtbas ettiği için biraz yalancı olsa da herkes McChrystal’ın mükemmel bir asker olduğunu düşünüyor. Ancak kendisinin üzerinde imkansız bir görev var: Kazanılamayacak bir savaş. McChrystal bunu bilmiyorsa bile Başçavuş Kennith Hicks kesinlikle biliyor.

 

Haberin Devamı

* Washington Post'un köşe yazarı Richard Cohen'in "Roling Stone'daki McChrystal yazısının esas noktası" başlıklı makalesinin Türkçe çevirisidir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!