Bize düÅŸen redd-i mirasa gitmeden, Cumhuriyet'e sahip çıkmaktır

Güncelleme Tarihi:

Bize düşen redd-i mirasa gitmeden, Cumhuriyete sahip çıkmaktır
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 28, 2003 00:00

Biz Türkler, Roma Ä°mparatorluÄŸu döneminde ortaya çıkan ve 'civitas eterna' denilen kuralı 'devlet-i ebed-müddet' diye tercüme ettik ve bu kuralın asırlardan beri sıkı takipçisi olduk. Kavramın temelinde, devletin süreklilik arzetmesi yatıyordu. Yani bir yönetim biçimi gider, yerine daha deÄŸiÅŸik bir iktidar gelebilir ama 'devlet hakimiyeti' hiçbir zaman kesintiye uÄŸramazdı. Büyük Selçuklu Ä°mparatorluÄŸu, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu ve nihayet Mustafa Kemal ve arkadaÅŸlarının bu imparatorluÄŸun küllerinden yarattıkları Türkiye Cumhuriyeti, iÅŸte bu kuralın son dört aÅŸamasıydı.Biz Türkler, temeli eski Roma'da atılan ve o devirlerden bu yana bazı devletlerin deÄŸiÅŸmez özelliklerinden kabul edilen bir kuralı, asırlardan beri hiç aksatmadan uyguluyoruz: ‘‘Civitas eterna’’ kuralını...‘‘Civitas eterna’’yı (‘‘kivitas’’ okunur) bundan yüzyıllarca önce ‘‘devlet-i ebed-müddet’’, yani ‘‘sonsuza kadar devam edecek devlet’’ ÅŸeklinde tercüme ettik ve gereÄŸini her devirde gayet baÅŸarılı bir ÅŸekilde yerine getirdik.Kavramın temelinde, devletin süreklilik arzetmesi görüşü yatıyordu. Yani bir yönetim biçimi gider, yerine daha deÄŸiÅŸik bir iktidar gelebilir ama o devirlerde de asıl güç olarak kabul edilen ‘‘devlet hakimiyeti’’ hiçbir zaman kesintiye uÄŸramazdı. Esas olan, geleneklerde, kurallarda ve devlet terbiyesinde, dolayısıyla da devlette devamlılıktı.Bugün CumhurbaÅŸkanlığı forsunda 16 adet yıldızla temsil edilen eski Türk devletleri, bu devamlılığın sembolüdür.Türkler, ‘‘devlet-i ebed-müddet’’i her ÅŸart altında ayakta tuttular ama bir aÅŸamadan diÄŸerine geçiÅŸ mutlaka bir feláket neticesinde oldu. Tarihin ‘‘her imparatorluk, yıkılmaya mahkumdur’’ kuralı ÅŸaÅŸmadan iÅŸledi fakat birkaç asırda bir yaÅŸanan büyük çöküş dönemlerinde mutlaka bir kurtarıcı çıktı.Ä°ÅŸte, ‘‘civitas eterna’’ yani ‘‘devlet-i ebed-müddet’’ kuralımızın son dört aÅŸaması:Bir zamanlar YakındoÄŸu'nun neredeyse tamamına hakim Büyük Selçuklu Ä°mparatorluÄŸu'nu iç isyanlar yıkmış, yerini Anadolu Selçuklu Devleti almış ve yeni devlet eski Selçuk Ä°mparatorluÄŸu'nun topraklarının bir bölümünde söz sahibi olmuÅŸtu. Ama Anadolu Selçukluları da bitmek tükenmek bilmeyen MoÄŸol akınlarıyle 13. Asır nihayetinde artık deÄŸil taÅŸradaki viláyetlerinde, baÅŸkent Konya'da bile sözünü geçiremez, sınırlarını koruyamaz hale geldi. Zamanla parçalandı, toprakları birçok Türk ve Türkmen beylikleri arasında paylaşıldı ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin mirasını bu beylikler arasında en küçüklerinden biri, Osmanlı BeyliÄŸi üstlendi.Beylik zamanla büyüdü, koskoca bir imparatorluk oldu, aradan altı asır geçti ve ‘‘imparatorlukların parçalanması’’ kuralı yine iÅŸledi. 1200'lerde Anadolu Selçukluları'nın yaÅŸadığını 1800'lerin son çeyreÄŸinden itibaren bu defa Osmanlılar yaÅŸadı. Girilen savaÅŸların hepsi birbirinden feci yenilgilerle neticelendi, ardarda topraklar kaydedildi, sınırlarımız daraldıkça daraldı ve nihayet o zamanın baÅŸkenti, yani Ä°stanbul bile iÅŸgale uÄŸradı. Devlet sadece káğıt üzerinde vardı ama fiilen bitmiÅŸti ve zamanın hükümetinin hükmü sadece Bebek ile Aksaray arasında geçiyor, o zamanın baÅŸbakanlığı olan Babıali'nin bırakın diÄŸer viláyetlerde, Ä°stanbul'un Bakırköy taraflarında bile esamisi okunmuyordu.Cumhuriyet, iÅŸte bu devamlılığın sonucuydu. Ä°mparatorluk milli devlete dönüştü ve imparatorluÄŸun hákim unsuru olan millet, yani Türkler, yeni devletin de sahibi ve hakimi oldu.Bugün ‘‘civitas eterna’’yı yani devletlerin devamlılığı kuralını farkında olmasak da vurgulamadan edemiyoruz. Meselá Kara Kuvvvetlerimiz kuruluÅŸ tarihini Miláttan Önce 209 yılına, Hun Ä°mparatoru Mete Han zamanına kadar götürüyor ve bu sene 2212 yaşında bulunuyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, eski Türk devletlerindeki ‘‘subaşılık’’ teÅŸkilátını Türk polis örgütünün atası kabul ediyor, hatta Ä°stanbul Ãœniversitesi bile kuruluÅŸ tarihini 1453 olarak gösteriyor.ÇoÄŸumuz bilmeyiz ama Türkiye Cumhuriyeti, adında ‘‘Türkiye’’ sözünün bulunduÄŸu tarihteki ikinci devlettir. ‘‘Türkiye’’ ibaresini ilk defa Mısır'da ve Suriye'de 12. ile 16. asırda hüküm süren Memlukler kullanmış, kurdukları yönetime ‘‘Devlet-i Türkiye’’ adını vermiÅŸlerdi.Mustafa Kemal ve arkadaÅŸlarının çökmüş bir imparatorluÄŸun enkazından yarattıkları son Türkiye Devleti, yani Cumhuriyetimiz, iÅŸte bu devamlılık kuralının son aÅŸamasıdır ve ÅŸimdi bizlere düşen bir redd-i mirasa gitmeden, Cumhuriyet'in ‘‘ilelebed páyidar’’ kalmasını saÄŸlamaktır.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!