Bizde seçim yok, ama demokrasi var

Arkadaşımız Defne Barak, gazetecileri aldatması ve röportaj yapmamasıyla tanınan Kaddafi'yle Güney Afrika'nın Cape Town Kenti'nde görüştü. Cape Town'a Mandela'yı ziyarete gelen Libya'nın çılgın lideri, güvenlik görevlilerinden oluşan küçük bir orduyla dolaşıyor. kaddafi, yanında 5 silah getirince Güney Afrikalı gümrükçülere takıldı. Kendisinden Silahlarını, gezi dönüşü almak üzere havaalanında bırakması istendi.

Libya lideri Muammer Kaddafi'yle Cape Town'da görüşmeyi başardım. Görüşme, Kaddafi'nin görevi sona eren Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'ya yaptığı ziyareti sırasında meydana geldi. Güney Afrika lideri, Lockerbie sorununu çözerken Kaddafi'ye yardım eden kişiydi. Bu gezi de Libya üzerindeki yaptırımların kaldırılmasından sonra Kaddafi'nin çıktığı ilk seyahatti.

Albay Muammer Kaddafi, Cape Town'a yüzlerce kişiyle geldi. Aşçılar, mühendisler ve güvenlik görevlileri, güvenlik görevlileri, güvenlik görevlileri... Kaddafi'den yanında getirdiği 5 silahı gezi dönüşü almak üzere havaalanında bırakması istendi.

LİBYALILAR PARANOYAK

Daha sonra Albay'ın Güney Afrikalı gazetecilerle görüşeceğini ve sonra da bana özel zaman ayıracağı söylendi. ‘‘Ne kadar medeni’’ diye düşündüm. Çünkü Kaddafi'nin bakanları, milletvekillerini dört beş gün beklettiği, hatta bazen görüşmeye gitmediği söyleniyordu.

Ama ertesi sabah, Libya Büyükelçisi telefon açarak Albay'ın tüm toplantılarını iptal ettiğini söyledi. Telefonda aniden sözümü keserek ‘‘Her şeyi yeniden değiştirdi. Şu anda havaalanına gidiyoruz, bizi orada bekle’’dedi. Libyaların paronoyak tutumu, beni şaşkına çevirdi...

Havaalanına aynı anda geldik. Kameramanım ‘‘İşte Kaddafi, havaalanına giriyor’’ diye seslendi. Fakat arabadan hiç kimse inmedi. O anda Libya Büyükelçisi cep telefonundan arayarak bana ‘‘Alana geldik, fakat Albay uçağı hazır bulmadığı için geri döndük’’ dedi. Böylece görüşmemiz yine ertelendi.

Pretorya'ya geri döndüğümüz sırada Albay Kaddafi'yle görüşmek üzere saat 4:30'da konuta çağrıldım. Söyleşimize onun için üzücü olan bir olayla başladık: Lockerbie... Yaptırımların kısmen kaldırılması onu rahatlatmış mıydı?..

Kaddafi: Sadece ben değil, tüm dünya rahatladı. Bu, bir dünya sorunuydu. Dünyanın Libya'ya ihtiyacı vardı ve onu kaybetmek istemiyordu. Bu, Libya'nın ve dünyanın politik ve ekonomik ortak çıkarıydı. Bence ortak yönde ilerlediğimize inanıyorum.

KIZDIRAN SORU

Libya ve demokrasi hakkındaki düşünceleriniz?..

- Bu, ciddi bir soru olamaz!.. Yani Libya'nın demokratik olduğunu söylüyorum. Sonuç olarak Libya'da yaşayanlar doğrudan doğruya yönetiliyorlar. Libya'da seçimler yok. Bu nasıl bir soru?..

Peki ne zaman istifa ettiniz?

- Tekrar söylüyorum, ben istifa etmedim; çünkü istifa edecek bir yerim yok. Ben 1959'dan 1969'a kadar öncülük yaptığım devrimin lideriyim. Ve 1977'de her şeyi bıraktım. Böylece nereden istifa edebilirim!..

İNTİKAM YAPTIRIMI

Aile değerleriniz...

- Ailem buradaydı. Onları gördünüz...

Tam olarak değil. Biraz gizemli gibiler...

- Diğer ailelerden hiç farkımız yoktur. 1996'da kızım diğer masum insanlar gibi bombalı bir saldırıda öldü.

Şu anda Libya'ya uygulanmakta olan uluslararası yaptırımların statüsü nedir?

- Yaptırımlar yaptırımdır. Bunları hiçbir zaman iyi bir şekilde tarif edemezsin... Bu doğrulanamaz bir projedir. Libya'ya karşı bir terörizm ve intikamdır. Bana karşı da...

Ortadoğu'daki yeni liderler konusunda neler düşünüyorsunuz. İsrail'de Ehud Barak, Ürdün'de Abdullah... Bu, ileride barış için bir adım olabilir mi?..

- Olamaz!.. Hiçbir şey değişmeyecek!.. Hiçbir şey olmayacak!.. Görüceksiniz, Filistinlilerin İsrail'e gitmelerine razı olacağız. (Kaddafi, bu soruyu kızarak cevapladı).

Neden suratınızda bir gülümsemeyle Güney Afrika Havaalanı'na girip çıktınız? Çok merak ettim...

- Ne demek istediniz?.. Efendim!.. Bugün mü?.. Bir hataydı. Bizim hatamızdı. Böyle şeyler bazen olur....

Dünyadaki insanlar niçin sizinle bu kadar ilgileniyor?..

- Efendim? Dünya beni bilecek...

Bana sizin hakkınızda bilmediğimiz bir şey söyleyebilir misiniz?

- Ne demek istidiğinizi anlayamadım.

Gerçekten kim olduğunuzu söyleyin. Cesur bir adam mı?.. Sizin çok hassas biri olduğunuzu sanıyorum? Belki de romantik...

- Beni iyi tanımıyorsun. Bir gün beni daha iyi tanıyacaksın.