Biri Teksas’tan biri Ankara’dan

Güncelleme Tarihi:

Biri Teksas’tan biri Ankara’dan
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2012 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi 1’inci Etap konutlarının hak sahipleri kura çekimi töreninde CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Türkiye ile ilgili cahilce açıklamalar yapan ABD’li başkan aday adayı Rick Perry ile bizim ana muhalefet partisi genel başkanı arasında ne fark var? Fark şu, birisi Teksas’tan Türkiye’ye Fransız, diğeri Ankara’dan Türkiye’ye Fransız” dedi.

Erdoğan özetle şunları söyledi:

Perry’den farkı ne?

Böyle ana muhalefet partisi genel başkanı olur mu ya, nasıl genel başkan bu? Kendi ülkesinin, bu milletin çıkarlarını gözetmeyen, yurtdışında kendi ülkesini şikâyet eden, ekonomiyi kötüleyen, karalayan bir ana muhalefet partisi genel başkanı olabilir mi? Allah aşkına, Türkiye ile ilgili cahilce açıklamalar yapan ABD Cumhuriyetçi başkan aday adayı Rick Perry ile bizim ana muhalefet partisi genel başkanı arasında ne fark var? Fark şu, birisi Teksas’ta yaşıyor, diğeri Ankara’da. Birisi Teksas’tan Türkiye’ye Fransız, diğeri Ankara’dan Türkiye’ye Fransız.

Part time kahraman

Sayın Kılıçdaroğlu’nun adeta Malkoçoğlu olup yeri göğü inletmeye çalıştığı fezlekeden önce tam 13 fezleke hazırlanmış. O fezlekelerden dolayı CHP Grubu’nda neden kükremediniz? Muvakkat kahramanlık olmaz, part time kahramanlık yapılmaz Sayın Kılıçdaroğlu. Bir fezlekeden yola çıkıp ta darağacına kadar gidiyor. Böyle engin bir hayal dünyası. Bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi darağacına sadece ve sadece bir nedenden dolayı çıkmıştır, yağlı ipi masum insanların boynuna geçirmek için. Sizin geçmişiniz bu.

Açık hava tiyatrosu

Bakıyorsunuz bütün grup hurra TBMM Başkanlığı’na yürüyor. Hepsi dokunulmazlığının kaldırılmasını istiyor. Bunlar hukuk da bilmiyor. Hakkında fezleke olmadan dokunulmazlık kalkmaz ki. Bunlar şimdi grubu da TBMM Başkanlığı’nın oraya, bahçeye doğru genişlettiler. Açık hava tiyatrosu.

Ankara’ya ne kazandırdınız

Bazıları Ankara’yı belli yıldönümlerinde hatırlarken, bazıları Ankara’yı marşlara, sloganlara hapsederken, biz Ankara’yı dünyanın gururlu bir başkenti, bu millete yaraşır, yakışır bir dünya başkenti haline getiriyoruz. On yıllar boyunca bunlar ne dediler? ‘Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak.’ Ya bırakın bunları. Gazi Mustafa Kemal’in, şehitlerimizin, gazilerimizin emaneti olan Atatürk’ün Ankara’sına siz ne kazandırdınız?

19 Mayıs bizden önce

Şimdi 19 Mayıs törenleriyle ilgili ağız dolusu hakaretlerle yükleniyorlar. Kusura bakmayın beyler. 19 Mayıs’la ilgili düzenlemeyi bizden önce yapmışlar. Biz yönergenin aslına uygun bir şekilde uygulanmasını istedik. Farklı yerlere çekmenin hiç anlamı yok. Milleti de, milliyeti de, vatan sevgisini de sizden öğrenecek değiliz. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli, siz 19 Mayıs törenlerini bu kadar severdiniz de ya neden o Samsun’daki hatıralara bugüne kadar bir el atmadınız?

Derin dehlizlerde kaybolmaz

ANKARA’nın derinlerine, kılcal damarlarına işlemiş olan suç örgütlerini, derin ilişkileri tek tek deşifre ettik. Ne Uludere’deki 34 vatandaşımızın ne de İstanbul’da sokak ortasında hunharca katledilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Hrant Dink’in davası, hiç kimsenin endişesi olmasın, geçmişte olduğu gibi Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmaz, kaybolamaz. Türkiye artık eski Türkiye değil. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Hiçbir tezgâh, hiçbir komplo, hiçbir provokasyon gizli kalamaz.

Sarı gelini kurşun susturamaz

Bir kere şunu herkes bilsin. 6 farklı dilde, aynı ezgiyle, aynı duyguyla söylenen Sarı Gelin türküsünü Şişli’de sıkılan bir kurşun susturamaz. Hükümet olarak, yürütme olarak bugüne kadar bizim sorumluluğumuz neyse biz onu hakkıyla yerine getirmenin gayreti içinde olduk. Şu anda sağda solda, köşelerinde yazı yazanlar yürütmeye, hükümetimize konuşurken önce kendilerine şöyle bir çeki düzen versinler de ondan sonra konuşsunlar. Bu bir faili meçhul olmamıştır. Anında işin üzerine gidilmiş ve 32 saatte neticelendirilmiştir.

Sorumluluğun  altına gireriz

Bu ülkede yargı neyi yürütmeden isterse yürütme onu yapar. Yapmıyorsa o zaman bütün bu sorumluluğun altına bizzat imzamızı atarak biz gireriz. Ama bu ülkenin bir yasama, yürütme, yargı erki olduğunu da herkesin bilmesi lazım. Demokraside biz bileceğiz ki kuvvetler ayrılığı prensibi var. Bunun gereği neyse onu yapacağız. İşte biz bunu yapıyoruz ve yaptık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!