Bir radyoevi kalmıştı

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, Harbiye'de 50 yılı aşkın süredir TRT tarafından kullanılan Radyoevi binasını alışveriş ve eğlence merkezi olarak kullanmak üzere talepte bulundu.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, Harbiye'de 50 yılı aşkın süredir TRT tarafından kullanılan Radyoevi binasını disko ve restoranlarla dolu bir alışveriş ve eğlence merkezi olarak kullanmak üzere ilgili Devlet Bakanlığı'ndan talep etti. Ulusoy, binayı yap-işlet modeli ile Türk turizmine kazandırabileceklerini, hatta kamuoyu oluşturmaya başladıklarını söylerken, TRT Genel Müdürü Yücel Yener, ‘‘Bu binayı almaya TÜRSAB'ın gücü yetmez’’ dedi. Yener, Ulusoy'un talebini yakışıksız diye nitelendirdi.

İşte TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un, 23 Ağustos 2000'de konuyla ilgili talebini belirtmek için Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'e yazdığı mektubun son bölümü:

‘‘Sektörün her geçen gün biraz daha ivme sağlaması doğrultusunda, Kongre Vadisi'ne yeni bir mekan daha kazandırmanın, bu kompleksi tamamlayacağına inanmaktayız.

Bu inanç içerisinde İstanbul Radyoevi Binası'nın, hayata geçirilmesi düşünülen projeye son derece uygun bir mekan olduğunu ifade etmek isteriz. Kongre Vadisi sınırları içerisinde yer alması nedeni ile, bu kültür, eğlence ve alışveriş kompleksi, sinemasından, diskosuna, restoranlarına, kültürel etkinlikler için planlanacak mekanlara kadar çok geniş bir yelpazede hizmet verecek ve gerek turistlerin ikincil harcamalarından yararlanmak, gerekse ülkemizin değerlerini tanıtarak kanımızca sektörümüze ve kültürel yaşama önemli ölçüde katkılar sağlayacak, böylece kaybedilen pazarların yeniden kazanılmasında büyük rol oynayacaktır.

Zat-ı alinize ifade etmeye çalıştığımız tüm bu açıklamaların gözönüne alınarak, İstanbul Radyoevi Binası'nın bir ‘‘Kültür Merkezi’’ haline getirilerek Türk turizm sektörüne kazandırılması amacıyla Birliğimize tahsis edilmesi hususunda gereğini emir ve tensiplerinize önemle araz ederiz.’’

Ulusoy, Radyoevi'ni bir eğlence merkezine dönüştürme fikrini şimdilik projelendirmediklerini söylüyor. Ancak belli ki, o binanın kendi kurumuna tahsisini gerçekleştirirse, halen binayı kullananların ne yapacakları konusunda bir problem ortaya çıkacağını düşünmüş. Hatta bununla ilgili çözümler bile geliştirmiş. İşte Başaran Ulusoy'un, Radyoevi projesiyle ilgili gazetemize yaptığı açıklamalar:

‘‘Yap-işlet modeli ile Radyoevi'nin bize tahsis edilmesini istiyoruz. Orasını bize versinler, biz de onlara başka bir yer tahsis edelim. Aynı işi daha çağdaş, daha büyük, daha geniş bir mekanda yapmaları için son teknolojiyle donatılmış bir radyoevi yapalım. Biz de bu sayede Harbiye'deki yeri daha doğru kullanabiliriz. Eğer bu projemiz gerçekleşirse binanın içerisini alışveriş merkezi ve eğlence mekanı olarak kullanmayı düşünüyoruz. Bakın orası bir kongre vadisidir. Konser salonları, açık hava tiyatrosu, kongre merkezleri. Böyle bir çevre radyoevinden daha iyi bir şekilde değerlendirilip Türk turizmine kazandırılmalı. Çok büyük bir imkan o bina. Bakanlıklara bu konuyla ilgili mektuplar yazdık, orayla ilgili çeşitli fikirler ürettik. Önce kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Sonrasında projelendirme safhasına geçeceğiz. Tek başımıza yapmayı düşünmüyoruz, bir ortaklık kuracağız.’’

Yakışıksız teklif

TRT Genel Müdür Yücel Yener, Ulusoy'un talebinin TRT'de nasıl karşılandığını sorduğumuzda, sert bir yanıt vererek Ulusoy'un talebi için ‘‘yakışıksız’’ dedi.

‘‘TRT'ye ait bir mülkün böyle bir amaçla kullanılmasına asla izin vermeyiz. Orayı almaya TÜRSAB'ın filan gücü yetmez. Bu tür taleplere karşı nezaket ölçüleri içerisinde yasaların bize verdiği yetkileri kullanarak cevap veririz. Vereceğimiz cevabın da olumsuz olacağını söyleyebilirim. İnsan böyle bir taleple gelmeden önce nezaketen açıp sorar, olur mu olmaz mı diye. Kimden cesaret almış bilmiyorum. Oraya ihtiyacımız olmazsa en fazla müze yaparız. Kaldı ki ihtiyacımız var ve uzun süre ihtiyacımız olacak.’’

Celal Çapa şüphesi

Ulusoy, bu fikirlerini kamuoyu ile paylaşmadan önce Celal Çapa'nın da Radyoevi ile ilgili planları bulunduğu biliniyor. Hatta Çapa, bir mülakatında amaçlarından birinin Radyoevi'ni bir eğlence merkezine dönüştürerek buranın işletmesini almak olduğunu açıkladığından, Ulusoy'un bahsettiği ortaklıkta ilk akla gelen isim Celal Çapa oldu. Ancak Celal Çapa söylentileri yalanladı.

51 yıldır yayında

Halen İstanbul Radyoevi olarak kullanılan Harbiye'deki bina, 55 yıl önce bu maksatla inşa edilmeye başlandı. 1945'te, Harbiye'de yapılacak radyoevi binası için açılan yarışmayı Doğan Erginbaş, Ömer Güney ve İsmail Utkular'ın ortak projesi kazandı. Aynı yılın Kasım ayında da binanın temelleri atıldı. 19 Kasım 1949'da dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün açış konuşmasıyla hizmete giren binayla birlikte, İstanbul'da 1921'den beri devam eden radyo yayınları ilk defa elverişli stüdyo koşullarına kavuşmuş oldu. İstanbul Radyoevi, 4 katlı bir bina. Zemin kat ve birinci kat stüdyolara, plak ve film alma üniteleriyle program servis bürolarına ayrılmış. Diğer katlarda ana kumanda ve kontrol daireleri ile teknik ve idari servis büroları var. Radyoevinde toplam 5 bin 30 metreküp hacminde, 100 kişilik büyük senfonik orkestralara bile yetecek 13 stüdyo bulunuyor. Binada şu anda aynı anda 4 radyo yayın yapıyor. Radyo 1, Radyo 2 (TRT FM ), Radyo 3 ve Radyo 4. Sadece yayın hizmetinde 130 kişi çalışıyor. Sanatçılar, muhasebe, koruma, temizlik ve diğer idari hizmetleri de eklediğinizde binayı gün içinde kullanan insan sayısı 1000'i buluyor.