Bir gurur tablosu

Güncelleme Tarihi:

Bir gurur tablosu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2001 00:00

Dünyanın en önemli seyahat dergilerinden Conde Nast Traveler'da her yıl yapılan ‘‘Dünyanın En iyi Otelleri’’ listesinde, bu yıl Sultanahmet Four Seasons Oteli üçüncü sırada yer aldı.Amerika'nın -ve dünyanın- önde gelen seyahat dergilerinden Conde Nast Traveler, kasım 2001 tarihli sayısında bir yarışmanın sonuçlarını açıkladı. Yarışmada tatil köyü, otel, küçük otel ve denizyolları arasında dergi okurlarının -ayırım yapmaksızın- seçtiği 'en iyilerin en iyisi arasında ilk yüz' belirlendi. İstanbul Four Seasons Oteli, 100 üzerinden 94.9 puanla dünya üçüncüsü oldu. Aynı yarışmada bir başka kategori ise 'Avrupa'nn En İyi 50 Oteli' idi. Yine İstanbul Four Seasons, bu kez 1 numaradaki tahta oturdu...DERGİ SEÇİMİ NASIL YAPIYORConde Nast Traveler, Amerika'nın önde gelen aylık seyahat dergisi. Okuyucusu, sık yolculuk yapan hali vakti yerinde Amerikalılar ile diğer ülkelerdeki aynı konumdaki kimseler. Derginin şiarı da 'yolculuktaki gerçek'. Amerikan filmlerinden bildiğimiz bir deyiş, burada da geçerli: 'Gerçeği, sadece gerçeği söylemek.' Derginin itibarı da büyük ölçüde böyle bir yaklaşımdan geliyor.Dergi, 1988'den bu yana, tüketici eğilimlerini yansıtan bir anket düzenlemekte. Araştırmayı, bağımsız bir şirket yürütüyor. Anket formu gönderilen kişi sayısı yaklaşık otuz bin. Bunlar önceden belirlenmiş adayları veya kendi adaylarını değerlendiriyorlar. Notlar beş üzerinden verilmekte. Sonuçlar ise 100 üzerinden yansıtılıyor.Burada bir Amerikan inceliğine dikkat çekmek istiyorum. Eski Dünya'da da benzeri değerlendirmeler yapılır. Ancak değerlendirme, konunun uzmanlarından oluşturulan bir jüriye bırakılır. Amerikalılar ise her türlü seçimi halka yaptırırlar. Romalıların 'vox populi, vox dei' (halkın sesi, tanrıların sesidir) deyişi, en güzel yansımasını Amerikan demokrasisinde bulmuştur.BAŞARININ PERDE ARKASIBöylesi demokratik ve geniş katılımlı bir seçimde İstanbul Four Seasons Oteli'nin dünyadaki bir çok rakibinin önüne geçmiş olmasından bir İstanbullu ve bir Türk olarak gurur duydum. Çünkü başarıda bizim insanımızın payı büyük. Umarım Four Seasons topluluğu da, bu vesileyle İstanbul'da yatırım yapmış olmakla ne kadar isabetli davrandığını düşünmüştür. Zaten bu ödülün bir önemi de, yabancı yatırımcıya bu kentin ve Türkiye'nin çekiciliğini göstermiş olması. Şimdi gelelim işletme meselesine... Burası çok önemli. Çünkü bizde çoğu yatırımcı, binayı dikmekle, içini döşemekle işin bittiğini sanır. Ne hayal! Gerçekte asıl iş tam bundan sonra başlar. Bir hayalin hayata geçirilmesi, işin temelidir. Hayali kuran, bunu gerçekleştirecek olanlarla paylaşır. Bizde birine bir iş anlatmak ve onu yapmasını sağlamak, eskilerin deveye hendek atlatmak tabirindeki kadar zordur. Ama yapılmaz değil. Örneği de Four Seasons Oteli.MARCOS BEKHIT’İN BECERİSİGeçenlerde bir büyük otelin tepedeki yöneticisiyle konuşurken işletmecilikteki zorluklar gündeme geldi. Verdiğim bir örneğe dudak büktüğünü sandığımda, 'kolay sanıyorsan kendi kuruluşlarında bu kuralı uygulat da birlikte alkışlayalım' dedim. Konu neydi biliyor musunuz? Otel personelinin misafirleri her gördüğü yerde selamlaması. Evet bu kadar basit. Ama bir o kadar da zor!İstanbul Four Seasons'dan sık anlattığım bir örneği yinelemekten kendimi alamıyorum. Bir gün masamızdaki peynir tabağının boşaldığını gören otelin genel müdürü, sessizce yaklaşıp boş tabağı aldı ve dolusunu da bizzat kendisi getirip masaya bıraktı. Bu işi kendisi yapmaktan gocunmadı.Ayrıca ne zaman bir davet olsa, Four Seasons'ın bölge yöneticisi ve İstanbul'daki otelinin genel müdürü Mr. Marcos Bekhit'in misafirlerini tek tek telefonla aradığına ben tanığım. Şimdiye kadar Four Seasons'ın genel müdüründen -veya başka bir yetkilisinden- daktiloyla yazılmış bir mektup almadım. Mektupların tümü dolma kalemle yazılmış ve imzalanmıştı.Eğer en üstteki yönetici bu kadar alçakgönüllü, hizmetten yüksünmeyen, inceliklere dikkat eden birisi olursa, o kurumun diğer çalışanlarının gözleri önünde olan bitenden etkilenmemesi düşünülemez. Bu kuruluşta genel müdüründen kapıdaki adama, otel müdüründen konsiyerje, aşçıbaşıdan bulaşıkçıya kadar herkes üstün bir görev anlayışıyla çalışmakta. O yüzden İstanbul Four Seasons Otel'e geldiğinde misafir kapıda adıyla karşılanır, her yerde bir kral gibi muamele görür, önemsendiğini hisseder. Öyle olunca da oyunu gönül rahatlığı içinde burası için kullanır.ALINACAK DERSBence bütün bunlardan Türkiye adına çıkartacağımız çok ders var. Bir de şunu hatırlatayım: Bizi bir mucizenin kurtaracağını zannedenleri müthiş bir hayal kırıklığı bekliyor. Bizi doğru bir biçimde yapılmış yatırımlarla kurulan, iyi yönetilen ve içinde zeki ve çalışkan insanların hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan hizmet ettiği kuruluşlar kurtaracak. Mucize falan yok. İnananlar için bir ekleme yapayım. Kur'an'ı Kerim'deki Enam suresini açıp bakın. Rabb, Peygamberimize şöyle buyurmuş: 'De ki: Mucizeler ancak Allah katındadır!' CONDE NAST TRAVELER'A GÖRE DÜNYANIN EN İYİ İLK 15 OTELİSingita Private Game Reserve, Kruger Milli Parkı, G. Afrika 100 puanThe Point, Upper Saranac Gölü, New York Eyaleti 95.2 puanFour Seasons Hotel, İstanbul 94.9 puanFour Seasons Hotel, Nevis 93.8 puanFour Seasons Resort Ball, Jimbaran Körfezi, Bali 93.2 puanInverlochy Castle, Fort William, İskoçya 92.7 puanRitz-Carlton (Bir Four Seasons Oteli), Chicago 92.6 puanRitz-Carlton, Bali 92.4 puanCape Grace Hotel, Cape Town 92.3 puanFour Seasons Hotel, Berlin 91.5 puanThe Peninsula, Hong Kong 91.4 puanBoyer Les Crayeres, Reims, Fransa 90.8 puanHotel Le Sirenuse, Positano, İtalya 90.6 puanLa Mamounia, Marakeş, Fas 90.5 puanSheraton Lafuna Nusa Dua, Bali 90.5 puan (son 2 otel aynı puanı aldı)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!