Binali Yıldırım: Kimsenin Atatürk’le bir meselesi yok bu ülkede

Güncelleme Tarihi:

Binali Yıldırım: Kimsenin Atatürk’le bir meselesi yok bu ülkede
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2018 08:30

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, Belarus’a gerçekleştirdiği ziyaretten dönüş yolunda kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Atatürk’e yönelik tekil saldırılar için, “Tuhaf tuhaf olaylar ortaya çıktı. Toplum bunlara çok itibar etmiyor. Toplumun büyük kesimi bunları anormallikler olarak görüyor. Zaten o saldırıları ciddiye almak büyük bir yanlış olur. Çünkü, olanlar tamamen uç örnekler” dedi. Yıldırım’a sorular ve yanıtları şöyle:

Haberin Devamı

SORU: Tekil de olsa Atatürk’e karşı bazı saldırılar var. TBMM Başkanı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Esasında toplum aklıselimle hareket ediyor. Bunlara çok itibar etmiyor. Toplumun büyük kesimi bunları anormallikler olarak görüyor. Ciddiye de almıyor. Atatürk, tartışılan bir değer değil Türkiye’de... Ülkenin kurucu değerlerinin başında geliyor. Ben Atatürk ve Cumhuriyet’in değerleri üzerinde çıkarılmaya çalışılan kavgaları çok geride kalmış buluyorum. Toplum nazarında hiçbir kıymetiharbiyesi yok. Yani, meczup çıkabilir. Her dönemde çıkabilir. Tekil olayları, kişilik problemi olanları, topluma uyum sağlamayan insanların ortaya koyduğu anormal davranışları veri kabul edip buradan böyle bir Atatürk’ün karşısında yer alanlar diye bir duruşa dönüştürmek çok zorlama bir iş olur. Türkiye bugünleri çoktan aştı.

Haberin Devamı

TOPLUMSAL TEMELİ YOK

SORU: Saldırılar tekil ama birilerinin sistematik planı olabilir mi?

İş görmez... Yapıyor olabilirler. Özellikle çıkarılmış hadiseler de olabilir. Ama iş görmez. Bugün Atatürk, laiklik, dindarlık, muhafazakârlık, bu değerler artık Türkiye’nin çatışma alanı olmaktan çıkmıştır. Ülkenin, milletin konuşacağı daha farklı konuları var. Cumhuriyet’in 100’üncü yıl hedefleri nasıl yakalanır? Türkiye nasıl bölgesel bir güç olur? Türkiye nasıl gönül coğrafyasına daha fazla destek olabilir? Türkiye’nin liderliğini içeride birçok kesim fark edemiyor. Türkiye’nin Ortadoğu için, Orta Asya için, Balkanlar için ne anlam ifade ettiğini, bu coğrafyalarda yaşayanlar daha iyi biliyor. Daha yakından görüyor.

KUTUPLAŞMA OLMAZ

SORU: Buradan kutuplaşma yaşanır mı?

Yapılanları ciddiye almak, büyük bir yanlış olur. Toplumsal bir temeli yok. Kimsenin Atatürk’le meselesi yok bu ülkede. Tamamen uç örnekler... Onun ötesinde bir anlam ifade etmiyor. Tersinden yapılsa da aynı... Hiç fark etmez. İki tarafta da artık toplumun genel değerlendirmelerinin dışında kalmış bir durum söz konusu. Hiçbir şekilde bununla kimse bir dayatma yapamaz. Veya bir kutuplaşma vesilesi oluşturamaz.

GÜÇLÜ MECLİS İÇİN MESAİ HARCAYALIM

Haberin Devamı

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni getiren değişikliğin her aşamasında yer aldığını belirterek, Meclis’le ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

Güçlü Meclis: Yeni sistemi anlatırken hep iki şeyi söyledik: Güçlü hükümet, güçlü Meclis. Güçlü hükümet seçildi. Güçlü Meclis tarafına daha fazla mesai harcamamız gerekiyor.

Çok müzakere, az münakaşa: Hükümetin desteklenmesi ve denetlenmesi adına Meclis’in güçlenmesine ihtiyaç var. Meclis’in bir duruş ortaya koyması lazım. Başka ülkelerde bakıyorsun, ülke ile ilgili zor bir karar alınacak, Meclis’in tavrına bakılıyor. Türkiye’de de buna ihtiyaç var. Yerine göre de yürütmenin denetleme-denge mekanizmasını oluşturur. Hedefim, Meclis’in daha fazla yasama adına etkinliğinin artırılması, itibarının daha yükseltilmesi. Yani, daha çok müzakere, daha çok istişare, daha az münakaşa...

Haberin Devamı

Olumlu karşılanıyor: Meclis’in genelindeki tüm gruplarda bu yaklaşımın olumlu karşılığını görüyorum. Bakın, Meclis İç Tüzüğü hiç tartışıldı mı? Ortak bir noktaya getirdik.

Parti taassubu geride kalmalı: Yani, sorgulamadan, sadece parti taassubuyla hareket etme döneminin geride kalması lazım. Makul teklifler dikkate alınmalı, ortak akılla daha iyi düzenleme çıkmalı.

ÜLKELER ARASINDA KAN DAVASI OLMAZ

SORU: ABD ile önemli bir yumuşama ortamı oluştu.

Ülkeler arasında kan davası olmaz. Yani, daimi dostluk da olmaz, daimi düşmanlık da. Büyük fotoğrafa bakacaksın. Ülkeler menfaatlerinin buluştuğu noktada anlaşırlar, çatışmaların doruğa çıktığı yerde ayrışırlar... “Yaşananlar bize hiçbir tahribat yapmadı” demek yanlış olur. Tekrar güven tesisi zaman alacaktır. Keşke bu tip zikzaklar, bu tip ayrışmalar hiç olmasa.

Haberin Devamı
 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

BAKMADAN GEÇME!