Beni Türkiye'de öldürüp iç savaş çıkaracaklardı
Güncelleme Tarihi:
Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2002 01:47
‘Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru’ adlı 2 ciltlik kitap yazan PKK Lideri Abdullah Öcalan, CIA ve MOSSAD'ın Türkiye'de iç savaş çıkarmayı plandığını ileri sürdü.
Apo, kendisinin öldürülmesiyle gerçekleşecek bu oyunu, Türk Genelkurmayı'nın ihtiyatlı yaklaşımıyla bozduğunu anlattı. Apo, kötü muamele ve işkence görmediğini söyledi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nde yazdığı anılarında, CIA ve MOSSAD tarafından Türkiye'ye teslim edilmesinin gerçek sebebinin, Türkiye'de iç savaş çıkartmak olduğunu iddia etti. Apo'ya göre, Türkiye'ye getirildikten sonra öldürülmesi, büyük bir iç savaşın başlamasına sebep olacaktı. Apo, bu planı Türk Genelkurmayı'nın bozduğunu ve bütün bu süreç boyunca hiçbir işkence ve kötü muameleye tabi tutulmadığını söyledi.
Öcalan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne savunma olarak sunmak üzere kaleme aldığı anılarında, Türk devletinin ve özellikle Genelkurmay'ın sağduyulu ve insancıl yaklaşımıyla büyük bir iç savaşı önlediğini söylüyor. ‘Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru’ adlı 2 ciltlik kitapta Öcalan, CIA ve MOSSAD tarafından Türkiye'ye teslim edilmesinin sebeplerini şöyle değerlendiriyor:
BİZANS OYUNUNDAN BETER KOMPLO
‘‘Bence Yunan istihbaratıyla CIA'nın bu dolabı Türk aşkına çevirmedikleri kesindir. Ölümümün Türklerin elinde gerçekleşmesini staretejik bir amaç olarak benimsediklerinden kuşku duymam. İngilizlerin yaklaşımının da bu olduğuna inanırım. Bana göre, kısmen benim kaba bir direnişçi gibi Türk düşmanlığı yapmamam, kısmen de Türk Genelkurmayı'nın ihtiyatlı yaklaşımı, bu oyundan bekledikleri bombanın, hem de benim şahsımda onbinlerin canına mal olabilecek biçimde patlamasını önlemiştir. Bu oyunun tarihte eşine hiç rastlanmayan Bizans oyunlarından da beter en alçakca ve şerefsizce bir komplo olduğu açıktır.’’
YARBAY: TERTİBE FIRSAT VERMEYİZ
Öcalan'ı asıl şaşırtan, İmralı'da kendisini karşılayan Yarbay'ın tavrıdır. Öcalan, öldürülme korkusu içindedir:
‘‘Uçaktan indirdiklerinde ve biraz sürüklediklerinde, ‘Faili meçhule mi götürüyorsunuz?' dediğim zaman ‘Bu şansı sana vermeyeceğiz. Ağzını kapat yoksa biz kapatırız' dediklerini hatırlıyorum. Beni Ada'da karşılayan yarbay rütbesinde ve Genelkurmay Başkanlığı'nı temsil ettiğini belirten bir subaydı. Dedikleri özce şöyleydi: ‘Bu işte çok oyun var. Biz kardeşlikle halletmek istiyoruz. Bu tertiplere fırsat vermeyeceğiz.' Bu beklemediğim bir tavırdı.’’
Uçakta mesaj: Türklük düşmanlığı yapmadım
Öcalan, anılarında kendisini Kenya'dan getiren uçakta neler olup bittiğini de anlatıyor. Öcalan, uçağın etrafında tertibat alan otomatik tüfekli ‘sarışın, kumral ve uzun boylu’ adamların, CIA ve MOSSAD ajanı olduklarını farketmiştir. Uçağın içinde ise Türk Özel Timi beklemektedir. Kıskıvrak yakalanan Öcalan, kalın bantlara sarılıp uçağın arkasına bırakılır:
‘‘Uçak 2 defa indi. Biri Mısır, diğeri İsrail ya da Kıbrıs'tı. Aslında ilk tavrım hiç konuşmamaktı. Fakat hemen anlaşılıyordu ki bu tutum komplonun olduğu gibi gizli kalmasına yol açardı. Komployu açıklamak için yaşamak daha doğruydu. Uçakta gözlerimin ilk çözülmesiyle söylemek istediğim mesaj şuydu: Bu başarı sizin değildir. Size dostluk yaptıklarını söyleyenler dürüst davranmıyorlar. Bu oyunu her iki tarafa oynamak istiyorlar. Ben hiçbir zaman Türklük düşmanlığı yapmadım. Ana tarafımdan kan bağlılığım bile vardır. Barış ve kardeşlik tek doğru yoldur.’’
PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nde yazdığı anılarında, CIA ve MOSSAD tarafından Türkiye'ye teslim edilmesinin gerçek sebebinin, Türkiye'de iç savaş çıkartmak olduğunu iddia etti. Apo'ya göre, Türkiye'ye getirildikten sonra öldürülmesi, büyük bir iç savaşın başlamasına sebep olacaktı. Apo, bu planı Türk Genelkurmayı'nın bozduğunu ve bütün bu süreç boyunca hiçbir işkence ve kötü muameleye tabi tutulmadığını söyledi.
Öcalan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne savunma olarak sunmak üzere kaleme aldığı anılarında, Türk devletinin ve özellikle Genelkurmay'ın sağduyulu ve insancıl yaklaşımıyla büyük bir iç savaşı önlediğini söylüyor. ‘Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru’ adlı 2 ciltlik kitapta Öcalan, CIA ve MOSSAD tarafından Türkiye'ye teslim edilmesinin sebeplerini şöyle değerlendiriyor:
BİZANS OYUNUNDAN BETER KOMPLO
‘‘Bence Yunan istihbaratıyla CIA'nın bu dolabı Türk aşkına çevirmedikleri kesindir. Ölümümün Türklerin elinde gerçekleşmesini staretejik bir amaç olarak benimsediklerinden kuşku duymam. İngilizlerin yaklaşımının da bu olduğuna inanırım. Bana göre, kısmen benim kaba bir direnişçi gibi Türk düşmanlığı yapmamam, kısmen de Türk Genelkurmayı'nın ihtiyatlı yaklaşımı, bu oyundan bekledikleri bombanın, hem de benim şahsımda onbinlerin canına mal olabilecek biçimde patlamasını önlemiştir. Bu oyunun tarihte eşine hiç rastlanmayan Bizans oyunlarından da beter en alçakca ve şerefsizce bir komplo olduğu açıktır.’’
YARBAY: TERTİBE FIRSAT VERMEYİZ
Öcalan'ı asıl şaşırtan, İmralı'da kendisini karşılayan Yarbay'ın tavrıdır. Öcalan, öldürülme korkusu içindedir:
‘‘Uçaktan indirdiklerinde ve biraz sürüklediklerinde, ‘Faili meçhule mi götürüyorsunuz?' dediğim zaman ‘Bu şansı sana vermeyeceğiz. Ağzını kapat yoksa biz kapatırız' dediklerini hatırlıyorum. Beni Ada'da karşılayan yarbay rütbesinde ve Genelkurmay Başkanlığı'nı temsil ettiğini belirten bir subaydı. Dedikleri özce şöyleydi: ‘Bu işte çok oyun var. Biz kardeşlikle halletmek istiyoruz. Bu tertiplere fırsat vermeyeceğiz.' Bu beklemediğim bir tavırdı.’’
Uçakta mesaj: Türklük düşmanlığı yapmadım
Öcalan, anılarında kendisini Kenya'dan getiren uçakta neler olup bittiğini de anlatıyor. Öcalan, uçağın etrafında tertibat alan otomatik tüfekli ‘sarışın, kumral ve uzun boylu’ adamların, CIA ve MOSSAD ajanı olduklarını farketmiştir. Uçağın içinde ise Türk Özel Timi beklemektedir. Kıskıvrak yakalanan Öcalan, kalın bantlara sarılıp uçağın arkasına bırakılır:
‘‘Uçak 2 defa indi. Biri Mısır, diğeri İsrail ya da Kıbrıs'tı. Aslında ilk tavrım hiç konuşmamaktı. Fakat hemen anlaşılıyordu ki bu tutum komplonun olduğu gibi gizli kalmasına yol açardı. Komployu açıklamak için yaşamak daha doğruydu. Uçakta gözlerimin ilk çözülmesiyle söylemek istediğim mesaj şuydu: Bu başarı sizin değildir. Size dostluk yaptıklarını söyleyenler dürüst davranmıyorlar. Bu oyunu her iki tarafa oynamak istiyorlar. Ben hiçbir zaman Türklük düşmanlığı yapmadım. Ana tarafımdan kan bağlılığım bile vardır. Barış ve kardeşlik tek doğru yoldur.’’