Bazı şeyler bizim elimizde değil ne kadar paran olursa olsun

Güncelleme Tarihi:

Bazı şeyler bizim elimizde değil ne kadar paran olursa olsun
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 18, 2004 00:00

Babasının ölümünden sonra ilk kez konuÅŸan Dilek Sabancı, ‘Her ÅŸeyin Allah’tan olduÄŸunu biliyorum. Bazı ÅŸeyler bizim elimizde deÄŸil, ne kadar paranız olursa olsun’ dedi.Herhangi bir cenazenin arkasından edilen bir laf deÄŸil: ‘‘Babam diye söylemiyorum, Türkiye kaybetti...’’ Ä°nsanın içine çok daha fazla oturuyor, çünkü çocukların kendi aralarında kullandığı bir dil; içten ve yürekten. Ãœstelik bunu söyleyen Sakıp Sabancı'nın kızı. Ne olsa o da babasının kızı. Herhalde bu yetiÅŸtirme tarzı, son derece mütevazı. Bir de ÅŸu var son derece haklı, gerçekten de Türkiye kaybetti. Ama biz bu röportajda Türkiye'nin kaybettiklerinden çok, Dilek Sabancı'nın kaybettikleriyle ilgilendik. Babasıyla iliÅŸkileri, geçmiÅŸe ve geleceÄŸe bakışı, hisleri, güçlü durmaya çalışması, acısı...İçinde bulunduÄŸunuz ruh halini nasıl anlatırsınız?- Anlatamam ki. Tarifi olmayan bir boÅŸluk hissi. Öldüğünü kabullenmek çok zor geliyor. YataÄŸa yatıyorum, babam yaşıyor diyorum. Sabancı Center'a gidiyorum, orada olduÄŸunu düşünüyorum. Anneme gidiyorum, evdeymiÅŸ gibi hissediyorum. Bu kadar kol kanat geren, ilgili ve güçlü bir baba ölemezmiÅŸ gibi geliyor insana. Sakin ve metanetli olmaya çalışıyorum. Her ÅŸeyin Allah'tan olduÄŸunu biliyorum. Bazı hastalıkların tedavisi yok. Bazı ÅŸeyler bizim elimizde deÄŸil, ne kadar paranız olursa olsun...Daha önce yaÅŸadığınız herhangi bir acıya benziyor mu?- Yok. Ä°nsanın babasını kaybetmesi çok baÅŸka bir ÅŸeymiÅŸ. Ãœstelik beklemiyorduk. Böbrek kanseri teÅŸhisi konmuÅŸtu, Amerika'da böbreÄŸi alındı, ‘‘Tamam bitti, artık temiz’’ dendi. Geldik buraya, 7, 8 ay her ÅŸey çok güzel gitti. Ne olduysa ondan sonra oldu, kanser bütün vücudunu sarmış...Zamanı geriye sarmak mümkün olsaydı, ÅŸu son 10 günde, birlikte ne yapmak isterdiniz?- Her akÅŸamımı onunla geçirmek isterdim. Ben kendi saÄŸlığımla da meÅŸgul olduÄŸum için fizyoterapiye gidiyordum. Her gün yaptığım o 3 saatlik fizyoterapi eksik kalsaydı. KeÅŸke gitmeseydim. Sevil'le görev dağılımı yapmıştık, kız kardeÅŸim babamın saÄŸlık durumuyla benden daha çok ilgileniyordu. Ben aynı zamanda çalıştığım için daha çok telefonla konuÅŸabiliyordum. Gerçi, Amerika'da yanında bulundum ama iki üç gün kalıp dönüyordum, Sevil aylarca yanında kaldı. Kanser vücudunun diÄŸer bölümlerine nüksetmeyebilirdi, böyle olmayabilirdi... Ama iÅŸte Allah'ın takdiri...Ailede en metin kim? Düzeni kim saÄŸlıyor, nasıl devam ediliyor?- Sevil bir taraftan, annem bir taraftan, ben bir taraftan... Hepimiz hayatın devam ettiÄŸinin farkındayız, metin olmaya çalışıyoruz. Ama herkes kendi evinde. Birlikte yaÅŸamamız zor. Hele belli bir düzene alıştıktan sonra. Hepimiz kendi ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışıyoruz, kendi kendimize kuvvetli olmaya uÄŸraşıyoruz. Babam da bunu isterdi...Babanız için yapmak istediÄŸiniz bir ÅŸey var mı?- Onun baÅŸlattığı sosyal sorumluluk projelerini devam ettirmek en büyük amacım. Onları çok iyi yaÅŸatabilmemiz gerekiyor. Vaksa'nın (Hacı Ömer Sabancı Vakfı) dışında bizim kendi özel giriÅŸimlerimiz de var: Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu, Metin Sabancı Spastik Çocuklar DerneÄŸi, Özel Olimpiyatlar DerneÄŸi, Dilek Sabancı Ticaret Meslek Lisesi... Bütün bunların sorumluluÄŸu bende ÅŸimdi. Bunlara daha fazla ağırlık vermek istiyorum. Ve tabii Sakıp Sabancı'nın Vaksa'daki özel fonunu iyi deÄŸerlendirmek...Yetki kimde?- Özel yaptığımız ÅŸeylerde yetki bizde. Yani annem, ben ve kız kardeÅŸimde. Ama Vaksa ayrı, o Sabancı ailesine ait. Ancak Vaksa'nın içindeki Sakıp Sabancı Fonu'nun yetkisini kullanmak elimizde...BABAMIN YERÄ°NE ÅžEVKET AMCAM DA GEÇEBÄ°LÄ°R, GÃœLER DE ÖMER DE BÄ°ZÄ°M İÇİN FARK ETMEZSabancı Müzesi ne olacak?- Güler Sabancı ilgileniyor. Kız kardeÅŸim de ilgili. Ben de destek verebildiÄŸim kadar vereceÄŸim...Karar alınırken Sevil Sabancı'nın sizden daha fazla oy hakkı mı oluyor?- Hayır öyle bir ÅŸey yok, eÅŸitiz.Peki iÅŸler konusunda fark eden bir ÅŸey olur mu?- Olmaz çünkü soru sorabileceÄŸimiz çok insan var. Åževket ve Erol Amcam var. Zaten ÅŸu an belli deÄŸil holdingde ne olacağı, babamın yerine kimin geçeceÄŸi. Åževket Bey de olabilir, Güler Sabancı da, Ömer Sabancı da. Bizim açımızdan hiçbir ÅŸey fark etmez. Hesap, kitap, para, pul her ÅŸeyi biliyoruz. Allah'a şükür kafamız da çalışıyor...SON NEFESÄ°NE KADAR HAYIR Ä°ÅžLERÄ°YLE UÄžRAÅžTIÖnemli olan paranızla ne yaptığınız, kime ne fayda saÄŸladığınız. Allah bazı insanlara para verir ama herkese verici olmayı nasip etmez. Babam bu konuda inanılmaz biriydi. Hastalığı kötüleÅŸince iyice hayır iÅŸlerini düşünür oldu: ‘‘Kandilli Kız Lisesi'ne para bağışlayayım... Sabancı Ãœniversitesi'nin Öğrenci Yurdu'nu geliÅŸtireyim...’’ KardeÅŸlerini aradı, ‘‘Üniversiteye 500 kiÅŸilik yurt yapalım, hadi hep beraber para verelim’’ dedi. Kandilli Kız Lisesi'ne kendi adını koymak için, Sakıp Sabancı olarak 4-5 trilyon para bağışladı. Yani son nefesine kadar bu iÅŸlerle uÄŸraÅŸtı... Engelli olup kompleksli olmamanızı ben babanıza borçlu olduÄŸunuzu düşünüyorum. Yanılıyor muyum?- Kesinlikle öyle. Ve tabii dışarıda yetiÅŸmiÅŸ olmama. Orta eÄŸitimden sonra hep dışarıda bulundum. Ama sanırım esas olarak genlerden geliyor. Babama borçluyum...Babanızın bizim ve kimsenin bilmediÄŸi esrarengiz bir tarafı var mıydı?- Ãœzüntülerini belli etmeyen bir insandı. Ailesinin büyük bir kısmını kaybetmiÅŸ biri benim babam. Büyük acılar çekmiÅŸ yani. KardeÅŸlerinin vefatı bir yana, erkek evladının özürlü olması da onu çok üzerdi. Ama bütün bunları belli etmezdi, içine atardı. Budur esrarengiz yanı. 16 yaşında kalp romatizması geçirmiÅŸ, iki kere açık kalp ameliyatı olmuÅŸ birinden söz ediyoruz. Böyle büyük operasyonlar geçiriyorsun, sonra sorunlu çocukların oluyor. Gerçi bana ‘‘Sen kendini kurtardın’’ derdi ama Metin'e çok üzülürdü. Bazen de söylerdi: ‘‘Araba fabrikası kurdum ama oÄŸluma bir araba alamadım. Çünkü oÄŸlum konuÅŸamıyor...’’ Gerçi televizyonlara çıkıp: ‘‘Bakın biz akraba evliliÄŸi yaptık. Çok sakıncalı. Siz yapmayın, bu hataya düşmeyin’’ demesini de bilirdi. Bir keresinde Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu'nda yaptığı konuÅŸmayı hatırlıyorum: ‘‘Bu okul 400 kiÅŸilik, niye sadece 200 kiÅŸi okuyor? Neden getirmiyorsunuz çocuklarınızı bu okula?’’ Bazen de insanları yönlendirmek adına provokatif olurdu...Sadece sizin ve babanızın arasında olan bir sır, bir duygu var mı?- Ben babama her ÅŸeyi anlatırdım. Sır bu: Birbirimize fevkalade açıktık. Ä°ÅŸteki sorunlarımdan erkek arkadaÅŸlarıma kadar babamla her ÅŸeyi çok rahat konuÅŸurdum. O rahatlıkla annemle konuÅŸamam mesela. Çok yakındık. Bazen ‘‘Biz böyleyiz diye mi sen sosyal sorumluluÄŸu geliÅŸmiÅŸ birisin’’ derdim. ‘‘Ailemizde kör mü var ki, görme engelliler için okul yaptım’’ derdi. ‘‘Şükredelim ki bizim imkanlarımız var. Ama hiç imkanları olmayanlar için kuruyoruz bu merkezleri. Gelip hizmet alabilsin diye...’’ Bana da hep kuvvetli olmamı söylerdi, öyleyim zaten, çünkü ben onun karakterini almışım.Erkek kardeÅŸiniz Metin'le ilgili geliÅŸmeler neler...- Metin bence her ÅŸeyi hissediyor, sadece konuÅŸamıyor. Babam, onun da her ÅŸeyini çok güzel ayarladı. Åžu an annemle beraber Metin. Ama kendi adına kurulan Spastik Çocuklar Vakfı'nda da özel bir dairesi var. Allah gecinden versin anneme bir ÅŸey olursa, biz tabii iki kız kardeÅŸ, hiçbir zaman onu oraya bırakmayız ama yine de babam her ÅŸeyi ayarladı. O kadar düşünceli bir insandı ki, Adana'ya gitmek zor oluyor diye Sabancı Ailesi'nin fertleri için Zincirlikuyu'da yer aldı. 40 kiÅŸi filan orada yerimiz var. Kendini düşünürken baÅŸkalarını da düşünürdü. Vasiyetini yazar, bana da öğretirdi. Ben Sabancı Holding'de kime ne söyleyeceÄŸimi, kime ne soracağımı, nasıl davranacağımı biliyorum yani. Çünkü her ÅŸeyi ölmeden öğretti...AÄ°LEDE KANSER OLDUÄžU İÇİN DEĞİLMÄ°ÅžAnnemin babası, karaciÄŸer kanserinden öldü. Hacı Amcam, akciÄŸer kanserinden öldü. Babaannem de mide kanseriydi, midesinin üçte ikisi alınmıştı. Fakat babamın Amerikalı onkoloÄŸu ‘‘İlle de ailede kanser olduÄŸu için deÄŸil. Sebebi, yiyecekler, çevre faktörü, hava kirliliÄŸi ve en önemlisi stres’’ dedi...BABAMIN BIRAKTIÄžI BOÅžLUÄžU DOLDURACAK BÄ°RÄ°SÄ° OLSA...Siz kendiniz için ne istiyorsunuz?- SaÄŸlık. Bir de beni anlayacak, bana destek olacak bir arkadaÅŸ. Evde baba olmayınca bir erkek figürü aramaya baÅŸladım. Tabii ki kimse babamın yerini tutamaz ama bu zor zamanlarımda bana destek olacak bir arkadaşım olmasını gerçekten çok istiyorum.Kafanızdaki o ‘‘arkadaş’’ nasıl biri?- Para hiç önemli deÄŸli. Eskisi gibi baÅŸarılı olsun, yakışıklı olsun takıntılarım da yok. Ä°nsan olsun, maneviyatı kuvvetli olsun, yeter. Birlikte güzel vakit geçirelim, birbirimizden pozitif elektrik alalım...Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!