Batı'ya giden yol Doğu'dan geçer

2002 yılından hepimiz umutluyuz. 2001 yılı bizim açımızdan çok zor geçtiği için, 2002 yılında ödüllenmemiz gerektiğini düşünüyoruz.Ancak, biliyoruz ki; bu yıl ancak müttefiklerimizin bize yardım etmesi şartı ile iyi geçebilir.Gerek AB, gerekse ABD bize her zamankinden yakın duruyorlar.Bu açıdan hem Ecevit'in ABD gezisinden; hem de AB nezdinde, birliğin geleceğinin tartışılacağı Konvansiyon'a davet edilmiş olmaktan çok umutluyuz.Öyle bir duygu içindeyiz ki, biz kendimizi düzeltmek için ev ödevimizi yapar; ekonomik, siyasal ve sosyal reformlarımızı yerine getirirsek, müttefikler bizi ilkokuldaki öğretmenlerimiz gibi kırmızı kurdele ile ödüllendirecekler.* * *Ancak reel politiğin temel kurallarından birisi de ‘‘al gülüm, ver gülüm’’ prensibidir.Müttefikler bize; salt biz kendimizi düzeltelim diye yardım etmezler.Bize yardım edebilmeleri için, onların da bizden menfaat elde edebilmeleri gerekir. * * *Gerek ABD'nin, gerekse AB'nin bize ihtiyacı ortak noktadır. Kaçınılmaz bir şekilde küreselleşen dünyanın, hükmünü hakkı ile icra edebilmesi için; a) dünyadaki her bir santimetre kare toprağın aynı ve tek pazara bağlanması, b) teknolojinin ve refahın nimetlerinin üç aşağı beş yukarı paylaşılması, c) devlet aygıtlarının mutlak etkinliğinden; egemenliğin milletlerin çeşitli sivil örgütleri ile paylaşıldığı bir düzene geçilmesi gerekiyor.* * *Teknolojideki olağanüstü gelişim, bilginin maliyetinin adeta sıfırlanması; 20. yüzyıla damgasını vuran, güçlülerin diğer ülkeler ile ilişkilerini işbirlikçi kapitalizm düzeninde tanzim etmeleri sürecini büyük ölçüde sona erdirdi.Nimetleri halklar ile bir nebze olsun paylaşmadan; küreselleşme hükmünü icra edemeyecek. 11 Eylül bu gerçeği herkesin gözünün içine soktu.* * *Bize düşen görev, Batı ile Doğu arasında köprü görevi görmek; Ortadoğu ve Kafkaslar'daki Müslüman halkları küresel sisteme taşımaktır.Biz 1997'den sonra bu göreve aday seçildik. 11 Eylül görevimizi perçinledi.* * *Şimdi bu bilinçle hareket ettiğini dünyaya haykıran bir Türkiye var. Ancak, Türkiye bir gerçeği atlıyor. Görevini Batı'ya kabul ettirirse her şey hallolur zannediyor. Sadece Batı'ya kendini anlatmaya çalışıyor.Halbuki Türkiye'nin küresel görevini ifa edebilmesi için, her şeyden önce ağabey sıfatını Müslüman ülkelere kabul ettirmesi gerekiyor.Şahsi görüşüme göre, bu konuda vahim hatalar yapıyoruz. Son zamanlarda adeta Ortadoğu ve Kafkaslar'ı yok sayıyoruz.* * *Batı'da en büyük avantajımız, bir nebze olsun kendilerine benzeyen tek Doğulu olmamızdır.