Güncelleme Tarihi:
Ekşi, Ataköy Crown Plaza Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında, 12 Mart 2005 tarihinde Medya Çalışma Grubu tarafından oluşturulan 5 kişilik uzmanlar grubunun hazırladığı yeni TCK ile ilgili raporu açıkladı.
Ekşi, raporun açıklanmasından önce yaptığı konuşmada, 12 Mart 2005 tarihinde medya mensuplarının yeni Türk Ceza Kanunu'nun iletişim özgürlüğüne getireceği sınırlamalar ve medya mensuplarına getireceği cezalar konusunda neler yapılabileceğini görüştüklerini söyledi.
Bu toplantıda, 5 kişilik bir uzmanlar grubu oluşturulmasına karar verildiğini ve bu grubun hazırlayacağı raporu hükümet yetkililerine sunmayı kararlaştırdıklarını ifade eden Ekşi, ayrıca toplantıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu talebinde bulunmayı karara bağladıklarını bildirdi.
Ekşi, şöyle devam etti:
“Sayın Başbakan'dan 15 Mart tarihinde son derece dikkatli, saygılı bir ifadeyle, bir mektup yoluyla randevu talep ettik. Ben, basın danışmanı Ahmet Tezcan ile görüştüm. Kendisine aynı mektubu ilettim. Bugün 28 Mart. Aradan 13 gün geçti. Başbakan'ın, medya dünyasından gelmiş bu talebe düne kadar yanıt vermemiş olması nedeniyle bu sabah bu talebimizin tarafımızdan iptal edildiğini, kendilerine, daha doğrusu Ahmet Tezcan aracılığıyla kendilerine bildirdik.
Herhangi bir demokratik ülkede, bir Başbakan'ın böyle bir kesimden bu şekilde gelmiş randevu talebine yanıt vermemesinin örneğini ben şahsen bilmiyorum, hatırlamıyorum. Sayın Başbakan'ın bu hareketini teessür ve teessüfle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Bununla birlikte Sayın Başbakan'dan kaynaklanan bu hareket tarzının, bu terbiye anlayışının tarafımızdan paylaşılmadığını ayrıca belirtmek isterim. Eğer, bir gün bize de herhangi bir talep gelirse, kendi terbiye anlayışımıza uygun şekilde yanıt vereceğimizi, gereğini yapacağımızı da bu vesileyle belirtmek isterim.”
MEDYA TEMSİLCİLERİNİ FORM
Oktay Ekşi, Basın Konseyi Genel Sekreterliği'nin bugün tüm Türkiye genelindeki yazılı ve görsel medya temsilcilerine bir mektup ve bir form göndereceğini belirtti.
Ekşi, bu formlarla, herhangi bir gazetecinin hakkında açılan bir soruşturma, ceza ve hukuk davası olması durumunda o gün Basın Konseyi'ne iletmelerini isteyeceklerini belirtti.
Böylece bir süre sonra Türkiye'de iletişim özgürlüğünün hangi koşullar altında bulunduğunun somut örnekleriyle ortaya konulacağını kaydeden Ekşi, Basın Konseyi'nin iletişim özgürlüğünün birinci derecede savunucusu olduğunu, kendi üzerlerine düşen her türlü görevi yerine getireceklerini vurguladı.