Basın basını eleştiriyor

Güncelleme Tarihi:

Basın basını eleştiriyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2000 00:00

Haberin Devamı

32 BÜST OLAYI

Bülent Erkmen'in kitabının haber yapılış biçimi yeni bir tartışma yarattı

AYŞE ARMAN

‘‘ Hepimiz kendi çöplüğümüzü biliyoruz ’’

MEHMET YILMAZ

‘‘ Anlamak zorunda değiliz ama saygı duymak zorundayız’’

PERİHAN MAĞDEN

‘‘ Cinsiyet ayrımcısı medyadan tiksiniyorum’’

Arda Uskan

‘‘Aykırı bir şeyle karşı karşıya olduğumu hissediyorum. Ama yaşadığım ülke, bu keyfi kaçırıyor.’’

GRAFİK Sanatçısı Bülent Erkmen'in 32 aydının çıplak fotoğraflarına yer verdiği '32 Büst' adlı kitabının gazeteler tarafından haber yapılış biçimi, Türk basınında, 'basının sanat ve entelektüellere bakış tarzı ve cinsiyet ayrımcı tutumu' konulu bir tartışma başlattı.

Radikal gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz, 'İnci Asena'ya cinsel taciz' başlıklı yazısında Sabah gazetesini sert bir üslupla eleştirdi. Yılmaz, 'Özellikle bulvar gazetelerinin bir sanatsal etkinliğe karşı yaklaşımlarının bir gazeteci olarak beni de ciddi olarak rahatsız ettiğini belirtmeliyim. Bunun zirvesi de dün (önceki gün) yayımlanan Sabah gazetesiydi'' dedi.

Sabah gazetesi , '34 yıl gecikti' başlığıyla Türkiye eski güzeli İnci Asena'nın 1966'da 18 yaşındayken Türkiye güzeli seçildiği yıl çekilen mayolu fotoğrafı ile 52 yaşındayken kitap için çektirdiği çıplak fotoğrafı yanyana basarak, aradaki fiziksel farka 'Yazık, çok yazık' yorumunu getirmişti.

AŞAĞILIK BİR YAKLAŞIM

Mehmet Y. Yılmaz, bu yaklaşıma ‘‘Bu kadar aşağılık bir yaklaşımı haber diye yazıp, gazeteye koyabilmek için insanın gözünün nasıl dönmüş olması gerekiyor? Buna siz karar verin sayın okuyucular.

Bir kere fotoğrafı yayımlanan kadın, bu fotoğrafını memelerini göstermek için çektirmemiş. Başka bir amaç var. Bir sanatsal etkinliğe katkı kaygısı var. Bu sanatsal etkinliği anlamak zorunda değiliz, beğenmek zorunda değiliz ama saygı duymak zorundayız’’ diye sert tepki gösterdi.

Asena'nın entelektüel birikim oluşturmuş bir kadın olduğunu anlatan Yılmaz, ‘‘Belli ki bu kadın alıştığımız öteki 'güzellerden' farklı. Güzelliğini, vücudunu bir sermaye olarak görmüyor. (bunu derken güzel oldukları için para kazananları eleştirmek, onları aşağılamak gibi bir niyetim elbette yok. Herkes kendi seçimini yaşamalı.) Vücudunu sergileyerek bir yerlere varmaya çalıştığı yok. Böyle bir kadının karşısına çıkıp 'Neden göğüslerini kütür kütürken bize göstermedin' demenin bir tek izahı var: Seks açlığından insanın gözünün dönmesi. ’’

AYŞE ARMAN'IN İTİRAZI

Kadın yazarlardan Ayşe Arman ve Perihan Mağden de Yılmaz'ın eleştirilerine katılan yazılar yazdılar. Ayşe Arman, Hürriyet'te ‘‘Haber haberdir. '32 Büst' isimli kitabın haberinin yapılmasına itirazım yok. Hiç. Ama yapılma şekline var.’’ diye tepkisini dile getirdi. Ayşe Arman, İnci Asena'nın Adam Yayınları'nın sahibi ve üç kitabı olan bir şair olduğunu da hatırlatarak, haberlerde sadece eski Türkiye güzeli sıfatıyla anılmasını da haksızlık olarak niteledi. Ayşe Arman, ‘‘Ama hepimiz Türkiye'de yaşıyoruz. Ve hepimiz kendi çöplüğümüzü biliyoruz, değil mi?' sorusuyla, bu haberleri yazanların aklına bu kitabın bir konseptinin olabileceğinin gelmemesini şöyle eleştirdi: ‘‘Bir reklamcı neden böyle bir şey yapmış diye kafa yormak milletin işine gelmez; dalar giderler o memelere.’’

ASENA GÜZEL, AVŞAR EDEPSİZ

Radikal yazarı Perihan Mağden de eleştirilerini kendine has üslubuyla şöyle dile getirdi:

‘‘Tüm bu sunum içinde en, en büyük haksızlığa eski Türkiye güzeli olduğu için, Klips, Alem gibi dergilerde topless fotoğraflarını habire gördüğümüz kokoş bir sosyetik olmadığı için; daha Türkiye güzeli seçildiği gün (yani 18 yaşındayken) yalnızca yazmak istediğini söylemiş bir kadın olduğu için, İnci Asena maruz kalıyor... Ben böyle bağlam kaydırmacalardan, cinsiyet ayrımcısı medyadan tiksiniyorum.’’

Dün de Radikal yazarı Arda Uskan, ‘‘Bir pespayeliğin toplu panoraması’’ başlıklı yazısında ‘‘O gün '32 Büst' kitabının ne olduğunu, neler anlattığını daha hiç bilmiyorum. Ama içimde güzel bir mayıs sabahının kıpırtısı yeşermeye başladı. Bambaşka, değişik, aykırı bir şeyle karşı karşıya olduğumu hissediyorum. Aklıma Andy Warhollar'ın, Vasarelyler'in yıllar önce yaptığı fırlamalıklar geliyor. Ya da Benetton'un şimdi adını hatırlayamadığım o ünlü fotoğrafçısının. Ama yaşadığım ülke, bu keyfi kaçırıyor.’’ diye yazdı. O da medyanın meseleyi ele alış tarzına karşıydı.

Okuyucu ne diyor

Doç. Dr. Eşref Eşkinat (40 yaşında, öğretim üyesi)

‘‘Gazetelerin bu fotoğrafları haber yapma biçimi rahatsız ediciydi. Başka biçimde yayınlansa pekala haber olabilecek bu fotoğraflar, Türk entelektüellerini, özellikle kadın olanları, zayıf yakalamak ve savunmasız bırakmak amacıyla kullanıldı. Böylece medyanın malum 'entel' husumetine hizmet eden haberler yapıldı. Bu fotoğrafları çektirenlerin, kendileri ve sevdikleri için değerli olan bedenlerinin görüntülerini kamusal kullanıma açmadan önce bir kez daha düşünmeleri gereğini ortaya çıkarıyor.’’

Turgay Kayabaş (32 yaşında, kuyumcu)

‘‘Hiç estetik değil. Bizim toplumumuz bu tür şeylere alışkın değil. Ben sanatsal bir şey görmüyorum burada. Boşa kürek sallamak. Gazeteler de sansasyon olsun diye haber yaptılar. Ben böyle bir haberi görmek istemezdim. Benim için önemli bir haber değil.’’

Hasan Sirkeci

(27 yaşında, tekstilci)

‘‘Sanat adına yapılıyorsa, bana ters gelmez. Teklif edilseydi, sanat için ben de soyunurdum. Çıplaklık zaten günlük yaşantımızın bir parçası değil mi?’’

Havva Taylan

(26 yaşında, grafiker)

‘‘Ters değil, hoş bile geldi. Gazetelere yansıyan 5-6 fotoğrafı estetiğe aykırı bulmadım. Hepsi güzeldi. Fotoğraflarda ticari bir çıkar, art niyet olduğunu da düşünmüyorum.’’

Hürriyet yorumsuz verdi

Hürriyet 10 Mayıs Çarşamba günü sürmanşetten Hilmi Yavuz ve İnci Asena'nın çıplak fotoğraflarıyla 'Kitap için soyundular' başlığıyla verdiği haberi 16'ıncı saygada 32 entelektüelin çıplak fotoğraflarıyla birlikte geniş kullandı. Haberde kitap hakkında bilgi yer aldı ve kitabın takdiri okura bırakıldı. Fotoğrafların estetik değeri hakkında yorum yapılmadı.

11 Mayıs günü 'Soyunanlar konuştu' başlığıyla kitapta fotoğrafı yer alanlardan bazı entelektüellerin değerlendirmeleri yorumsuz olarak haber yapıldı.

Sabah mağdur etti

Sabah 11 Mayıs Perşembe günü, birinci sayfadan 'Çıplak Enteller' başlığıyla '32 aydın soyundu, kıyamet koptu' esprisiyle Ebru Şallı ve Hülya Avşar gibi magazin basınının öndegelen isimlerinin 'toplu katliam', 'çok çirkin', 'hiç de estetik değil' gibi fotoğrafların fiziksel görünümüne ilişkin tepkilerini haber yaptı.

Sabah gazetesi 12 Mayıs Cuma günü ise kitapta çıplak fotoğrafı yer alan İnci Asena'nın 18 yaşında Türkiye güzeli seçildiği gün çekilen fotoğrafı ile 52 yaşında kitap için çektirdiği fotoğrafı '34 yıl gecikti' başlığıyla fiziksel yönden karşılaştırarak, aradaki farka 'Yazık, çok yazık' yorumunu getirdi.

Milliyet dengeli kullandı

Milliyet, 11 Mayıs günü 'Aydınları soyan adam' başlığıyla çıplak fotoğrafların kullanıldığı bir haber yaptı. Ayça Atikoğlu imzasıyla yayınlanan, 'Aydınlar da soyunur' başlıklı haberde kitabın içeriği anlatırken, diğer bir haberde 'Karakolda çekilmiş gibi' başlığıyla Hülya Avşar'ın 'toplu katliam' değerlendirmesi ve Atilla İlhan'ın ‘‘Bu fotoğrafların bu şekilde verilmesi bizde gazeteciliğin ne seviyeye düştüğünü gösteriyor’’ yorumuna yanyana yer verdi.

Radikal medyayı eleştirdi

Radikal gazetesi, habere önceki gün kitabın tasarımcısı Bülent Erkmen ile bir röportaj yaparak yer verdi. Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz, aynı gün köşe yazısında basının bir sanat olayına yaklaşımını ve cinsiyet ayrımcı bakış açısını eleştirdi. Yılmaz, dün de basına yönelik bu eleştirisini sertleştirirken, Perihan Mağden de kendi köşesinden bu eleştiriye katıldı.

Radikal İslamcı Akit gazetesi haber ve fotoğrafları görmezden geldi.

Star alay etti

Star gazetesi 11 Mayıs'ta çıplak fotoğrafları 'Entelin malı meydanda' başlığıyla tam sayfa yayınladı. Haberde kitabın içeriğinden söz edilmedi. Star gazetesi 12 Mayıs Cuma günü habere iki tam sayfa yer verdi. 'Tombul tombul aydınlar' başlığı ile çıplak fotoğrafların tekrar basıldığı ve entelektüellerin fiziksel görünümleriyle dalga geçildiği haberde, kitapta yer alanların ve Hülya Avşar ile Ebru Şallı gibi isimlerin bir gün önce Milliyet, Sabah ve Hürriyet'te çıkan değerlendirmelerinden yapılan bir derlemeyle, rezilliğin daniskası sapkınlık' gibi yorumlar da yer aldı. Dün de gazetenin yazarı Engin Ardıç köşesinde, ‘‘Barış'ın azıcık kıllarına kına yakmaya, Murathan'ın esaslı bir silikon desteğine ihtiyacı var. Kızların durumu... hepten içler acısı. İnci'nin 1966 yılından bu yana epey zemin kaybetmiş olduğu anlaşılıyor!..’’ diyerek kitaptayer alan entelektüellerin fiziksel görünümlerini alaya aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!