Başbakan'dan BDP'ye sert sözler

Güncelleme Tarihi:

Başbakandan BDPye sert sözler
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2012 11:07

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK'lı teröristlerle kucaklaşan BDP milletvekillerini eleştirerek, “Bunlarla neyin müzakeresini yapacaksın? Bu tür adamlarla müzakere olmaz. Karşında müzakere edeceğin bir defa bir parti olacak, demokrasiye inanmış, parlamenter sisteme inanmış bir parti olacak, onunla müzakere edeceksin. Bunların böyle bir derdi yok” dedi.

Haberin Devamı

 

Bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Terör eylemlerinin uluslararası boyutunu nasıl değerlendirdiği, bu eylemlerin Türkiye'yi daha fazla yavaşlatma ve geriletme amacı taşıyıp taşımadığı” sorusu üzerine, Gaziantep'teki patlamayla ilgili bazı gazete ve televizyonların yaklaşımını eleştirdi.

AYGÜN’E KİMSE İNANMIYOR
Başbakan Tayyip Erdoğan, BDP milletvekillerine çok ağır eleştirilerde bulunarak, “Bunlar siyasetçi olmaktan çıktılar. Teröristle kucaklaşana ben nasıl siyasetçi deyim.

Dokuz milletvekilinin gösterdiği tablo yenilir yutulur bir tablo değil. Biz böyle bir milletvekili tanımıyoruz” dedi. CHP Milletvekili (Hüseyen Aygün) arkadaşımızı kaçırdılar. Gerçekten kaçırdılar mı, iki günde geri döndü. Milletvekili arkadaşın anlattıkları çok enteresan, bir kez bile terörist demiyor. İfadesi temelinde sakat. Arkadaşlarım, diyor.

Haberin Devamı

Afganistan'daki koalisyon güçlerinin son 1 ayda 158 kaybının olduğunu ancak bununla ilgili söz konusu ülkelerin medya organlarında haberlerin yer almadığını belirten Erdoğan, Türkiye'de ise böyle bir olayla ilgili aynı tavrın gösterilmediğine dikkati çekti.  

Terörün, propagandasını yaptırma hedefi olduğunu dile getiren Erdoğan, ülkede terörle mücadele eden yönetime zafiyet tesis etme gayreti de olduğunu söyledi.

“Ademe mahkum etmenin gayreti içine gireceğiz”

Başbakan Erdoğan, “Medya kimin yanında yer alacak? Attıkları başlıklara bakıyorsunuz, köşe yazarlarına bakıyorsunuz, ben diyorum ki sizin haber kaynağınız Allah aşkına Roj TV midir, Mezopotamya mıdır, sosyal medya mıdır? Bunlar üzerinden sansasyonel bütün haberleri üretmek doğru mu? Bir defa bunlara karşı bir tavrı yazılı ve görsel medyanın hep birlikte alması lazım. Bunları ademe mahkum etmek durumundayız. Eğer bunları ademe mahkum edersek biz o zaman çok daha hızla mesafe alırız” diye konuştu.

Haberin Devamı

“Gaziantep olayında medyanın olayı küçümseme yönünde bir tavır gösterdiği” ifadesi üzerine Erdoğan, “Ama yine de oradaki görüntüler vesaire filan, bütün bunlar onlara maalesef istenmeyen bir gücü veriyor, katıyor” dedi.

Bu konular üzerinde çalışmaları olduğuna değinen Başbakan Erdoğan, “Bu çalışmalarla birlikte bu konuda çok daha farklı bir şekilde bunları ademe mahkum etmenin gayreti içine gireceğiz. Aksi takdirde bu süreci zorlaştırıyor” diye konuştu.

“Parti kapatılmasına karşıyız”

Başbakan Erdoğan, bu konuda duyarlı davranan medyaya da teşekkür ederek, “BDP'lilerle ilgili sert eleştiriler yaptınız. Bu konuda kamuoyuyla paylaşacağınız düşünce var mı? Türkiye'nin geçmişte parti kapatma gibi sıkıntıları da var, yeni şartlarda o sıkıntı nükseder mi?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

Haberin Devamı

“Şunu bir defa çok açık net ortaya koymamız lazım. Biz AK Parti olarak, AK Parti Hükümeti olarak parti kapatılmasına karşıyız. Bu, bizim baştan beri savunduğumuz yöntemdir. Anayasa değişikliğinde, 26 maddelik pakette de 'parti kapatılmasını ortadan kaldıralım' diye bir madde getirdik. Fakat iktidar partisi olarak yalnız kaldık. Anamuhalefet, diğer muhalefet partileri Mecliste adeta boykot ettiler ve o maddeyi biz kendi içimizden de bazılarının ihanetiyle, 2-3 tane ihanet de diyeceğim bu kadar açık konuşuyorum, biz o maddeyi çıkartamadık. O madde o gün 330'u yakalamış olsaydı, o da çıkmış olacaktı ve böylece partilerin kapatılması olayı adeta yok denecek noktaya gelecekti. Şimdiyse bakın o zaman Meclisi terk edenler, şimdi partilerin kapatılması noktasında ne diyorlar? 'Partilerin kapatılmaması lazım, biz bu işin en çok mağduruyuz.' Mağdurusun da o gün niye terk ettin gittin? O gün terk edip gitmeseydin, işte bir tanesi BDP'dir, bugün böyle bir sorun olmayacaktı, bunu konuşmayacaktık. Ama ben şunu savunuyorum, diyorum ki suçu işleyen kimse bedelini o ödesin. Genel başkan, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, şu veya bu. Dokunulmazlık olayına gelince, terör, adi suçlar, yani bunların üzerinde konuşabiliriz. Ama insanların fikrinden, düşüncesinden dolayı vesaire kalkıp buna da hemen biz 'dokunulmazlık sürecini başlatalım' dersek bunu da ben doğru bulmuyorum. Tabii sağlıklı bir süreci de bu götürmez. Onun için de biz bu konuların hepsini konuşmaya, görüşmeye hazırız.”

Haberin Devamı

“Parlamento, fezlekeleri çok farklı şekilde ele alacaktır”

Parlamentoda bekleyen çok değişik suçlardan 735 kadar dokunulmazlık dosyası bulunduğunu, ancak bunların içinde terörün yanı sıra seçim kampanyalarıyla ilgili dosyaların da yer aldığını ifade eden Erdoğan, bunların hepsinin değerlendirmesinin yapılması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, “Bunun neticesinde de ortaya ne çıkarsa bunun bedeli ödenir ve şu anda öyle zannediyorum ki bu süreçte parlamento bu işleri, fezlekeleri çok farklı şekilde ele alacaktır” dedi.

“Teröristle kucaklaşana siyasetçi diyemem”

“Teröristlerle kucaklaşılması ve yapılan açıklamalardan sonra siyasette müzakere olarak muhatap kim olacak? Yoksa terörle mücadele sadece askeri mücadele kanadıyla mı devam edecek?” sorusuna Erdoğan, “Bunlar şimdi siyasetçi olmaktan çıktılar zaten. Yani gidip teröristle kucaklaşana ben nasıl 'siyasetçi' diyeyim? Ben şimdi ona siyasetçi gözüyle bakamam ki” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Durumun böyle bir noktaya geldiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim buradaki tek şeyimiz şu anda az önce söylediğim, fezlekelerle başlayan süreç ki orada görüntülerini izlediklerimiz zaten ne yazık ki 14. maddeden de haklarında birçok dava olanlar var. Terörün çok açık, net, her yerde müdafaasını yapan ve teröre bulaşanlar bu noktada var ama o günkü 9 milletvekilinin o gösterdiği tablo yenilir yutulur bir tablo değildir. Biz böyle bir milletvekili tanımıyoruz. Ben o 9 milletvekiline, vatandaşım, milletim bunları şu veya bu saikle, ama tehdit altında, ama tacizle parlamentoya gönderdikleri için kabullenmek zorunda kalıyoruz. Yoksa bunlara, bunlar milletimin gönderdiği vekillerdir diye şahsen ben bakamam.”

“Karşında müzakere edeceğin bir parti olacak”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Müzakere süreci kapandı mı” sorusu üzerine, “Bu tür adamlarla tabii ki. Bunlarla neyin müzakeresini yapacaksın. Karşında müzakere edeceğin bir defa bir parti olacak, demokrasiye inanmış, parlamenter sisteme inanmış bir parti olacak, onunla müzakere edeceksin. Bunların böyle bir derdi yok” diye konuştu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ TAM METNİ

Bütün bunları gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bunlara inanarak da diyoruz ki, biz terör örgütüyle mücadele edeceğiz ama siyasi partiyle de müzakere ederiz. Yani bugüne kadar birçok iktidarların yapmadığı şeyler. Örneğin diyelim ki MİT müsteşarlarımızı, bundan önceki müsteşarım da dahil, şimdiki müsteşarım da dahil, bunları adaya gönderen bir başbakan, Oslo'ya gönderen bir başbakan... Bunu gönül huzuruyla söylüyorum. Çünkü sorun çözmek için burası en yetkili mercimdir. Dünyada da en yetkili merci bu noktada istihbarattır. İstihbaratı bu noktada kullanırız, her an kullanırız. Bugüne kadar kullandığımız gibi bundan sonra da kullanırız. Bu sadece terörle de ilgili değildir. Terör dışı suçlarda da aynı şey yapılabilir. Çünkü bizim derdimiz burada bağcıyla değil. Derdimiz bu üzümü nasıl yiyeceğiz? Milletçe nasıl yiyeceğiz.”

Erdoğan, bununla ilgili adımları bundan sonra da atmaya devam edeceklerini belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!