Başbakan ile kendisine bağlı kurum üç çocuk konusunda ters düştü
Güncelleme Tarihi:
Saygı ÖZTÜRK / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2008 00:00
Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün, sivil toplum örgütleriyle düzenlediği toplantıda 66 önemli öneri belirlendi.
"Aile Hizmetlerinde Sivil Toplum Kuruluşları ile İstişare" toplantısı sonrasında hazırlanan raporda, "çok çocuk doğurmaya karşı devletin önlem alması, kadınlara gelir getirici düzenlemeler yapılması" talepleri yer aldı:
Dinin kadına bakış açısının doğru bilinmesi için doğru bilgilerin görsel ve yazılı basında yer alması teşvik edilmeli.
Din eğitimi kapsamında "anne ve baba hakkı" gibi aileye yönelik bilgilendirmeler arttırılmalı.
Camilerde yapılan vaazlar yörenin ihtiyaçlarına göre farklı olmalı.
Medyada töre cinayetlerine ilişkin kullanılan feminist dilin değiştirilip hukuki boyutların ön plana çıkarılması için çalışılmalı.
Teolog (ilahiyatçı), sosyolog ve antropologların yer aldığı acil müdahale grupları oluşturulmalı.
Okuma yazmayı kendi başına veya halk eğitimde öğrenmiş olan kadınlara MEB diploma vermeli.
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde töre cinayetlerine ilişkin birim kurulmalı.
Mevsimlik işçiler için seyyar tuvalet kullanılması teşvik edilmeli.
Yurtdışından gelen gelinlerin (özellikle Suriye’den) resmi durumlarının tespiti yapılmalı.
Kadınların çok çocuk sahibi olmasını engellemek amaçlı devlet yasa koymalıdır (Örneğin; halka, belli bir çocuk sayısından sonra sağlık hizmeti vermemek).
Muhtaç ailelerin belirli yerlerden yardım almasını sağlama amacıyla bu ailelere ilişkin veri tabanı kurulmalı.
Kızların istemedikleri kişiliklerle evlendirilmelerinin engellenmesinde evlendirme memurluklarına, ailelere hizmet vermek üzere danışma birimleri kurulmalı.
Çocuklara cinsel eğitim şart
Kadına karşı bakışta batıl inançlar etkili oluyor.
Anne-babaların dini yanlış yorumlamalarından dolayı "erkek hegemonyası" geçerli oluyor.
Aileler çocuklarına cinsel eğitim vermiyor.
Tek odada yaşamak aile mahremiyetini zedeliyor.
Dinin kadına bakış açısının doğru bilinmesi için doğru bilgilerin görsel ve yazılı basında yer alması teşvik edilmeli.
Din eğitimi kapsamında "anne ve baba hakkı" gibi aileye yönelik bilgilendirmeler arttırılmalı.
Camilerde yapılan vaazlar yörenin ihtiyaçlarına göre farklı olmalı.
Medyada töre cinayetlerine ilişkin kullanılan feminist dilin değiştirilip hukuki boyutların ön plana çıkarılması için çalışılmalı.
Teolog (ilahiyatçı), sosyolog ve antropologların yer aldığı acil müdahale grupları oluşturulmalı.
Okuma yazmayı kendi başına veya halk eğitimde öğrenmiş olan kadınlara MEB diploma vermeli.
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde töre cinayetlerine ilişkin birim kurulmalı.
Mevsimlik işçiler için seyyar tuvalet kullanılması teşvik edilmeli.
Yurtdışından gelen gelinlerin (özellikle Suriye’den) resmi durumlarının tespiti yapılmalı.
Kadınların çok çocuk sahibi olmasını engellemek amaçlı devlet yasa koymalıdır (Örneğin; halka, belli bir çocuk sayısından sonra sağlık hizmeti vermemek).
Muhtaç ailelerin belirli yerlerden yardım almasını sağlama amacıyla bu ailelere ilişkin veri tabanı kurulmalı.
Kızların istemedikleri kişiliklerle evlendirilmelerinin engellenmesinde evlendirme memurluklarına, ailelere hizmet vermek üzere danışma birimleri kurulmalı.
Çocuklara cinsel eğitim şart
Kadına karşı bakışta batıl inançlar etkili oluyor.
Anne-babaların dini yanlış yorumlamalarından dolayı "erkek hegemonyası" geçerli oluyor.
Aileler çocuklarına cinsel eğitim vermiyor.
Tek odada yaşamak aile mahremiyetini zedeliyor.