BaÅŸbakan ErdoÄŸan ulusa seslendi

Güncelleme Tarihi:

BaÅŸbakan ErdoÄŸan ulusa seslendi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2003 00:00

BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ''Biz kendi emeÄŸimizle, kendi alın terimizle, kendi aklımızla, kendi gayretimizle, ele güne muhtaç olmayan, karnı tok, sıı pek, başı dik insanların yaÅŸadığı bir Türkiye kuramazsak ne kendimize ne de komÅŸularımıza bir hayrımız dokunur'' dedi.BaÅŸbakan ErdoÄŸan, bu akÅŸam televizyonlardan ''Ulusa SesleniÅŸ'' konuÅŸması yaptı. ErdoÄŸan, konuÅŸmasına, ''Sevgili anneler, babalar, nineler, dedeler, deÄŸerli gençler ve sevgili yavrular... Bu akÅŸam beni evinizinbir köşesinde misafir ettiÄŸiniz için hepinize ayrı ayrı teÅŸekkür ederek sözlerime baÅŸlamak istiyorum'' diyerek baÅŸladı. ''Yanıbaşımızdaki savaÅŸ bitti, ama hepimiz biliyoruz ki sorunlar bitmedi'' diyen ErdoÄŸan, bölgeye barış, huzur, güven, istikrar ve refahın gelmesi için yapılacak çok iÅŸin bulunduÄŸunu söyledi. Ä°ÅŸin asıl ÅŸimdi baÅŸladığını ifade eden BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Irak'ın bütün asli unsurlarını içine alan çaÄŸdaÅŸ bir demokrasiye kavuÅŸması, ulusal zenginliklerini halkının refah ve mutluluÄŸu için kullanabilir hale gelmesi için yapılacak çok iÅŸin olduÄŸunu kaydetti. Bölgede sürüp giden kan davalarının, terör ve katliamların, yoksulluÄŸun, cehaletin, önyargıların ortadan kaldırılması için yapılacak çok iÅŸin bulunduÄŸunu belirten BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ''Bu çerçevede baÅŸta ABD olmak üzere herkese, uluslararası camiaya, bütün bölge ülkelerine ve özellikle Türkiye'ye büyük sorumluluk düşüyor'' dedi. ''GEMÄ°, GELÄ°N GÄ°BÄ° SÃœZÃœLMEYE BAÅžLADI''''Türkiye'nin bu sorumluluklarını yerine getirebilmesi için de kendi evini düzene koyması gerekiyor'' diyen BaÅŸbakan ErdoÄŸan, şöyle devam etti: ''Biz kendi emeÄŸimizle, kendi alın terimizle, kendi aklımızla, kendi gayretimizle, ele güne muhtaç olmayan, karnı tok, sırtı pek, başı dik insanların yaÅŸadığı bir Türkiye kuramazsak ne kendimize ne dekomÅŸularımıza bir hayrımız dokunur. Lafı döndürüp dolaÅŸtırmanın hiç manası yok. Kimsede kabahat aramayalım. Biz kendimize bakalım, kendi yaptıklarımıza bakalım. DoÄŸru oturup, doÄŸru konuÅŸalım... Yıllardır el kesesinden hovardalık etmiÅŸiz. Üç üretip beÅŸ harcamışız. Kötü yönetilmiÅŸiz. (Altta kalanın canı çıksın) diyen, (gemisini kurtaran kaptan) diyen, (devletin malı deniz) diyen bir düzen kurmuÅŸuz... Ve deniz bitmiÅŸ. Bütün yaÅŸadığımız krizler, denizin bittiÄŸini, devlet gemisinin karaya oturmak üzere olduÄŸunu gösteriyordu. Ä°ÅŸte, tam o kritik noktada, gemi tam karaya oturmak üzereyken bu aziz millet engin ferasetiyle tarihi bir karar verdi: AK Parti'ye (al bu gemiyi yüzdür yoksa karaya oturacak) dedi. Bakın, daha 6 ay bile dolmadı. Bunca spekülasyona raÄŸmen, bunca estek kösteÄŸe raÄŸmen, çıkar çevrelerinin gizli ve açık bunca çelmelerine ve hatta savaÅŸa raÄŸmen Türkiye gemisi gelin gibi süzülmeyebaÅŸladı. Bu gemi çok güzel yüzecek. Bu gemi muhteÅŸem bir sefere çıkacak. Bu nasıl oldu, nasıl oluyor? Biz çok akıllıyız, çok becerikliyiz, çok mahiriz de onun için mi oluyor? BaÅŸkalarının akıl edemediÄŸi çareleri biz akıl ediyoruz da onun için mi oluyor? HaÅŸa! Bizden önce de doÄŸru veya yanlış ama iyi niyetle bu gemiyi yüzdürmek isteyenler olmadı mı, tabii oldu. Peki neden beceremediler? Çok basit: Milletin güvenini yitirdiler. Daha doÄŸrusu, ne onlar millete güvendiler, ne de millet onlara güvendi. Karşılıklı güven olmayınca bu iÅŸ olmuyor.'' ''GÃœVEN MESELESÄ°NÄ° ÇOK ÖNEMSÄ°YORUZ''Vergi Barışı kampanyasında IMF uzmanlarının ''750 trilyon lirayı zor toplarsınız'' dediÄŸini, ancak kampanya baÅŸladıktan sonra izdiham yaÅŸandığını ve kampanya sonunda 6.5 katrilyon liralık ek kaynağın ortaya çıktığını anlatan BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ''Peki nasıl oldu da IMF uzmanları tahminlerinde bu kadar yanıldılar? Çok basit.... Milletle AKParti iktidarı arasındaki güven iliÅŸkisini göremediler'' dedi. Onların ekonometrik modellerinde hesaba katılmayan bir faktörün devreye girdiÄŸini ve IMF uzmanlarının en iyimser tahminlerini bile on kere katlayan muhteÅŸem bir sonucun ortaya çıktığını ifade eden ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu: ''Onun için biz, bu güven meselesini çok önemsiyoruz. Milletin AK Parti'ye gösterdiÄŸi güven, aslında kendine duyduÄŸu güvendir. Çünkü AK Parti iktidarı, özünde esasında milletin iktidarıdır. Millet, kendi iktidarı ortaya çıktığı zaman ona iÅŸte böyle güveniyor. Yani, aslında ortaya çıkan, derinden harekete geçen, milletin özgüvenidir. Bize düşen, milletin bu özgüvenini boÅŸa çıkarmamaktır. Bizim iÅŸimiz bu özgüvenin yolunu açmak, milletin önünü tıkayan engelleri ortadan kaldırmak, milletin elini, kolunu baÄŸlayan bütün bürokratik zincirleri, ayaÄŸa takılan bütün çaÄŸdışı prangaları teker teker söküp atmaktır.''KAMU YÖNETÄ°MÄ°NÄ°N YENÄ°DEN YAPILANDIRILMASIBaÅŸbakan ErdoÄŸan, çok yakında kamuoyunun bilgisine, tartışmasına, eleÅŸtirmesine sunacakları Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması Tasarısı'nın çok kapsamlı bir reform projesi olduÄŸunu söyledi. Projeyi ''kendi kendilerine oturup, masa başında hazırlamadıklarını'' belirten ErdoÄŸan, konuyla ilgili bütün kiÅŸi, kurum ve kuruluÅŸların düşünce, öneri ve eleÅŸtirilerini alarak, kendilerinden önce baÅŸlatılmış, ancak ÅŸu ya da bu sebeple arkası gelmemiÅŸ, yarım kalmış, kadük olmuÅŸ veya düpedüz baÅŸarısız olmuÅŸ bütünreform giriÅŸimlerini teker teker inceleyerek projeyi olgunlaÅŸtırdıklarını kaydetti. BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ''Bu ayın sonuna kadar bunu bir taslak haline getirip baÅŸta anamuhalefet partimiz olmaküzere Parlamento'da temsil edilen veya edilmeyen bütün siyasi partilerimizin, sivil toplum kuruluÅŸlarımızın ve üniversitelerimizin deÄŸerlendirmesine sunacağız'' dedi. Bu parti ve kuruluÅŸların deÄŸerlendirme ve eleÅŸtirilerini aldıktan sonra konuyla ilgili kurum ve kuruluÅŸ temsilcileriyle uzmanların katılacağı bir Kamu Yönetimi Åžurası toplayacaklarını ve bu ÅŸuradan çıkacak nihai metni kanun tasarısı haline getirip Meclis'e sunacaklarını anlatan BaÅŸbakan ErdoÄŸan, şöyle devam etti: ''Åžimdi, bu süreci neden anlatıyorum? Åžunun için; daha ortada tartışmaya açılmış bir taslak taslağı bile yokken bazı çevreler, eyalet sistemi geliyor, üniter devlet ortadan kalkıyor türünden tepkiler sergilemeye baÅŸladılar. EÄŸer, bu tepkiler, bilgisizlikten kaynaklanan, ama iyi niyetli endiÅŸelerse kimse telaÅŸ etmesin. Bizim hazırlıklarımız içinde üniter devlet anlayışına ters düşen, hele hele eyalet sistemini çaÄŸrıştırabilecek hiçbir öğe yer almıyor. Yok, eÄŸer bu tepkiler ÅŸu anda kullandıkları yetkiler ellerinden alınacağı için öfkelenen bazı çevrelerin bilinçli çarpıtmalarıysa, bunlar da nihai tasarı ortaya çıkınca devlet-millet iliÅŸkilerinde artık hiçbir ÅŸeyin eskisi gibi olmayacağını görecekler.'' ''BÄ°R KARIÅž ORMAN ARAZÄ°SÄ°NÄ° SATIYOR DEĞİLÄ°Z''Yine bunlar gibi bazı çevreler tarafından kamuoyuna yanlış ve eksik tanıtılan, bazı medya organlarının da iÅŸin aslını araÅŸtırma zahmetine katlanmadan slogan düzeyine indirip çarpıttıkları iki önemlikonunun daha bulunduÄŸunu ifade eden BaÅŸbakan ErdoÄŸan, bunlardan birinin orman vasfını kaybetmiÅŸ arazilerin satışıyla ilgili yasal düzenleme olduÄŸunu kaydetti. ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kamuoyunda kısaca '2B' olarak bilinen ve bazılarının insafsızca (orman arazilerini yaÄŸmaya ve talana açacak) dedikleri yasal düzenlemenedir? Åžunu en baÅŸtan söyleyeyim: Biz bu yasal düzenlemeyle bir karış orman arazisini satışa sunuyor deÄŸiliz. Peki ne yapıyoruz? Åžunu yapıyoruz; bundan 22 sene önce, yani 12 Eylül askeri idaresi zamanındaanayasal bir düzenleme yapılmış. Bu düzenleme, halen yürürlükte olan Anayasa'nın 169 ve 170. maddeleri... Burada deniliyor ki, (31.12.1981 tarihi itibarıyla ÅŸu, ÅŸu, ÅŸu hudutlar dahilindeki araziler bilim ve fen bakımından orman arazisi olma vasfını kaybetmiÅŸtir. Bunların tekrar aÄŸaçlandırılması, orman haline dönüştürülmesi mümkün deÄŸildir. Anayasa'nın ilgili maddesini aynen okuyorum: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 169: 'Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduÄŸu tespit edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliÄŸini tam olarak kaybetmiÅŸ olan tarla, baÄŸ, meyvelik, zeytinlik gibi çeÅŸitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduÄŸu tespit edilen araziler, ÅŸehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduÄŸu yerler dışında orman sınırlarında daraltma yapılamaz'. Åžimdi... Anayasa böyle diyor. Ne zaman demiÅŸ bunu? 22 seneönce demiÅŸ. Peki, bugüne kadar ne yapılmış?'' BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın bu sözlerinin ardından ekrana sözü edilen orman arazilerinin görüntüleri getirildi. ''Ä°ÅŸte, bu gördüğünüz görüntüler, 22 sene önce orman vasfını yitirdiÄŸi tespit edilmiÅŸ, kadastro marifetiyle orman alanları dışına çıkartılmış devlete ait araziler'' diyen ErdoÄŸan, bu arazilere imarsız, plansız, izinsiz ve kanunsuz olarak 400 bin yapının kurulduÄŸunu, hatta devlet binalarının yaptırıldığını, altyapı, su, elektrik ve doÄŸalgaz hizmetlerinin götürüldüğünü ifade etti. ''BUNUN NERESÄ° ORMAN YAÄžMASI?''Bütün bu yapılarda oturanların, iÅŸyeri açanların, hatta bizzat kamu kuruluÅŸlarının 22 yıldır doldurulamayan yasal boÅŸluk sebebiyle iÅŸgalci durumunda olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti: ''Anayasa'nın 170. maddesi de diyor ki, (buraları sadece orman köylülerine tahsis edebilirsin, üçüncü ÅŸahıslara satamazsın). Halbuki,bugün bu bölgelerde bırakın orman köylüsünü, üçüncü ÅŸahıslar bile kalmamış. Bizim getirdiÄŸimiz çözüm, yani bazılarının ormanlar talan edilecek dediÄŸi çözüm ne? Bizim getirdiÄŸimiz çözüm ÅŸu; biz bu arazileri, yani hukuken devlet malı olan bu arazileri, ÅŸu anda iÅŸgalcidurumunda olan kiÅŸi ve kuruluÅŸlara rayiç bedeller üzerinden satacağız ve bunu Hazine'ye gelir kaydedeceÄŸiz. Elde edilecek gelirin yüzde 20'sini de gerçek orman köylülerinin durumlarını iyileÅŸtirmeye yönelikprojelere ayıracağız. Bu düzenlemeyle bizim hesaplarımıza göre devletin kasasına 20-25 milyar dolarlık ek kaynak aktarılmış olacak bir... Bu kaynağın önemli bir bölümü gerçek orman köylülerinin refahı ve gerçek orman alanlarının geliÅŸtirilmesi ve muhafazası için kullanılacak iki... Ä°dari yargıdaki binlerce dava hukuki bir çözüme kavuÅŸturulacak üç... Åžimdi bunun neresi orman talanı? Bunun neresi orman yaÄŸması?''KADROLAÅžMA Ä°DDÄ°ALARI BaÅŸbakan ErdoÄŸan, birçok asılsız spekülasyona konu edilen bir baÅŸka hususun da AK Parti iktidarının eÅŸi benzeri görülmeyen bir kadrolaÅŸma hareketine giriÅŸtiÄŸi iddiaları olduÄŸunu söyledi. ErdoÄŸan, hem seçimlerden önce hem de seçimlerden sonra her siyasi iktidarın kendi vizyonunu ve dinamizmini paylaÅŸan kadrolarla çalışmak istemesinin en tabii hakkı olduÄŸunu, Türkiye'nin bundan önce içine sürüklendiÄŸi kriz ve sıkıntılardan o dönemin siyasi iktidarları kadar bazı bürokratların da sorumlu olduÄŸunu, bunun da bir müeyyidesi, bir yaptırımı olması gerektiÄŸini açıkça ifade ettiklerini belirtti. ErdoÄŸan, şöyle devam etti: ''Buna raÄŸmen, yaptığımız deÄŸiÅŸiklik ve atamalar, bizden önceki dört hükümetin yaptığı deÄŸiÅŸiklik ve atamaların yanında devede kulak kalır. Sayın Necmettin Erbakan'ın baÅŸkanlığında kurulan 54. Hükümet döneminde ilk 5 ay içinde müşterek kararlarla yani CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan ve ilgili Bakan imzasıyla atanan bürokratların toplamı 405 kiÅŸi, Sayın Mesut Yılmaz baÅŸkanlığında kurulan 56. Hükümet, yani 4 aylıkgeçici azınlık hükümeti döneminde, müşterek kararlarla atanan bürokratların toplamı 110 kiÅŸi... Sayın Bülent Ecevit baÅŸkanlığında kurulan 57. Hükümet döneminde ilk 5 ay içinde yine müşterek kararlarla atanan bürokratların toplamı 522 kiÅŸi... Buna karşılık, Sayın Abdullah Gül baÅŸkanlığında kurulan 58. Hükümet ve benim baÅŸkanlığımda kurulan 59. Hükümet döneminde müşterek kararlarla atanan toplam bürokrat sayısı 457... Ãœstelik, hepinizin bildiÄŸi gibi 55, 56 ve 57. hükümetler, aslında birbirinin devamı olan hükümetler... Yani, bunlar baÅŸbakanları ve baÅŸbakan yardımcıları yer deÄŸiÅŸtirmiÅŸ olsalar da aynı siyasi iradeyi temsil eden hükümetler. Dolayısıyla, bunların peÅŸ peÅŸe her hükümet kurduklarında yaptıkları atamaları üst üste koyarsanız ortaya çıkan rakam 1665'tir. Yani, bir yanda 1665 bürokrat ataması, bir yanda da 457 bürokrat ataması... Åžimdi, bunlardan hangisinin eÅŸi, benzeri görülmemiÅŸ kadrolaÅŸma olduÄŸuna lütfen siz karar veriniz.'' ''EŞİ, BENZERÄ° GÖRÃœLMEMÄ°Åž KADROLAÅžMA BUDUR''Ãœstelik, bu rakamların sadece hükümetlerin ilk 5 ay içinde yaptıkları atamaları gösterdiÄŸini, kendilerinden önceki 57. Hükümet'iniÅŸbaşında kaldığı 2.5 sene içinde yaptığı üst düzey atamaların toplamının 1698 olduÄŸunu söyleyen BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ''EÅŸi, benzeri görülmemiÅŸ kadrolaÅŸma iÅŸte budur'' dedi. ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bazı basın organlarında bir de şöyle bir iddia dile getiriliyor:(Evet, sayı olarak yaptığınız atamalar makul, ama siz belirli bir zihniyetteki kiÅŸileri iÅŸbaşına getiriyorsunuz). Evet, öyle yapıyoruz. Hep bizim heyecanımızı paylaÅŸan, ehliyetli ve liyakatli olduÄŸunu düşündüğümüz insanları göreve getirmeye çalışıyoruz. Bunların içinden de heyecanını yitiren, ehliyetsiz çıkan, liyakatsiz çıkan olursa onları da deÄŸiÅŸtirmekte bir an bile tereddüt etmeyiz. Çünkü biz, seçimlerden hemen sonra Meclis Grubumuzun ilk toplantısında söylediÄŸim gibi hiç kimseyi makam, mevki sahibi yapmak için iktidara gelmedik. Biz, millete hizmet etmek için iktidara geldik. Kim bizimle birlikte, ehliyetle, liyakatle, aÅŸkla ve ÅŸevkle millete hizmet ederse biz onunla çalışırız. Kim hizmete mani olursa, görevini yapmazsa, biz de gereÄŸini yapmakta bir an bile tereddüt etmeyiz.''Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!