Başarı için 90 dakika yetmez

Güncelleme Tarihi:

Başarı için 90 dakika yetmez
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2008 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisiyle ilgili kapatma davası için Çekler karşısında tarihi zafere imza atan milli futbol takımı üzerinden mesaj verdi. "Başarı için 90 dakika yetmiyor, mücadeleyi son nefese kadar sürdürmeliyiz" diyen Erdoğan, partisinin dünkü Meclis grubunda şu mesajları verdi:

Mücadeleyi bırakma

"İşte, milleti karşına değil, arkasına aldığı zaman bu ülkede kadar kısa zamanda ne kadar büyük işler yapılabileceğini gösterdik. Biz, işimize bakıyoruz. ’Durmak yok yola devam’ diyoruz. Ama yürüyerek değil, koşarak devam ediyoruz. (Millilerin Çek zaferi) Biz de tabii şükrettik. Demek ki başarı için sadece 90 dakika yeterli değil, son nefese kadar bu işi sürdürmek gerekiyor. Sporcularımızın ispatladıkları en önemli gerçek şudur: Başarmayı hak ettiğinizi düşünüyorsanız asla mücadeleyi bırakmayacaksınız. Kendinize güveniyorsanız, arkanızdaki büyük millet size güveniyorsa, en iyisini yapabileceğinize inanıyorsanız, mücadeleden yılmayacak, hedefe ulaşmak için canınızı dişinize takacaksınız. Yaşadığınız zorluklar, uğradığınız haksızlıklar sizi asla yolunuzdan çevirmeyecek. Eğer arkanızda gücüyle, desteğiyle, duasıyla bir millet topyekûn duruyorsa, başarmanız ve hakkınızı almanız mukadderdir. Bize düşen yeterince gayret etmek, yeterince alın teri dökmektir. Bu sporda da siyasette de devlet yönetiminde de böyledir.

Yanlış adımdan döneriz

Yaşanan sürecin anlamını iyi değerlendirmek, demokrasiyi güçlendirecek bir siyasi tavrı korumak millete karşı mükellefiyetimizdir. Ülke için ne yapmamız gerekiyorsa onun adımını atarız. Eğer attığımız adım, ülkemize bir şeyler kazandırıyorsa eyvallah, ama kaybettiriyorsa o adımdan anında vazgeçebiliriz. Bu sürecin bedeli muhakkak tartışılacaktır, geçmişte olanların tartışıldığı gibi. Türk demokrasisinin ve hukuk sisteminin tarihi serüveni açısından kritik bir önemdedir.

Türkiye’nin en kısa sürede bu türbülanstan çıkıp yürüyüşünü sürdürmesi gerekir. Sağduyuyu elden bırakmadan, Türkiye büyüklüğünde düşünerek, ülkemizin selametini hesaba katarak hareket ettik, bundan sonra da aynı sorumlu davranışı sürdüreceğiz.

Laiklik olmazsa olmaz

Çağdaş demokrasinin yerleşmesi, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri açısından bir tehlikeymiş gibi yansıtılması kabul edilemez bir çarpıtmadır. Cumhuriyet, laiklik, hukuk devleti gibi kavramlar, demokrasinin olmazsa olmaz kavramları, ilkelerdir. Türkiye’nin siyasi tarihi, bu kavramlar gerekçe gösterilerek demokrasinin zaafa uğratılmasının örnekleriyle doludur. Türkiye, bu çarpık anlayıştan bir an önce uzaklaşmak zorundadır.

Vesayet özlemcileri

Vesayet rejimi özlemcisi bir kısım siyasetçilerin, rejimin ilkelerini demokrasiyle çelişen ilkelermiş gibi göstermeye çalışmaları kendi ayrıcalıklı pozisyonlarını muhafaza etme çabalarının neticesidir. Bu millet reşittir, mümeyyizdir, azami demokratik olgunluğa sahiptir. CHP’nin demokrasi konusundaki sabıkalı tavırları, Türk siyasetinin gelişiminin önündeki en büyük engellerden biridir."

Aydınlığı karanlık zannedenler

Cemil Meriç’in dediği gibi ’Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye çalışan zavallılar’ varsın güneşe çamur atmaya devam etsinler. ’Zira, onlar karanlığa o kadar alışmışlar ki yıldızlardan bile rahatsız oluyorlar.’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!