Balbay'dan ilk açıklama
Güncelleme Tarihi:
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Anayasa Mahkemesi’nce verilen adil yargılanmadığı kararıyla ilgili ilk değerlendirmeyi, ziyaretine gelen CHP Parti Meclisi üyelerine yaptı. “Dondurmayı üfleyerek yiyorum” diyen Balbay, cezaevinden çıkarsa kapıda söyleyeceklerini de uzunca bir süredir düşündüğünü ve Türkiye’nin normalleşmesine dönük çağrı yapacağını söyledi.
CHP PM’nin hukukçu üyeleri Umut Akdoğan ile Meryem Gül Çiftçi, “gönüllü danışman” olarak Balbay ile her cuma yaptıkları haftalık olağan görüşmeyi AYM kararı üzerine dün gerçekleştirdiler. Gerekçeli kararı görmeden cezaevine gittiklerini belirten Akdoğan, “Balbay’da herhangi bir yılgınlık, bıkkınlık yok. AYM yalnızca manevi tazminata hükmetmedi, hem tazminat veriyor hem de özgür bırakılmalarını istiyor. Manevi tazminata hükmetmek özgürlük yolunun açılmadığı anlamına gelmez. Bundan sonra cezaevinde kalması da hak ihlalidir. 5 sene daha kalırsa 5 bin lira daha mı verecekler?” dedi. CHP PM üyelerinden alınan bilgiye göre Balbay şu değerlendirmeyi yaptı:
'KAPIDA SÖYLEYECEKLERİMİ DÜŞÜNÜYORUM'
“Geldiğiniz noktada artık dondurmayı üfleyerek yiyorum. Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali olduğunu kabul etmesi çok olumlu. En azından hak ihlali tescillendi. Bu sadece bir Balbay olayı değil. Ülkedeki haksız yargılamalardan geriye dönüşün, adil yargılama yoluna gidişin başlangıcı olmasını diliyorum. Evet özgürlük istiyorum, özgürlüğüme kavuşmak, milletvekili olarak görev yapmak istiyorum. Ama bunun ötesinde bu kararın sadece benim için tüm hukuksuzlukların durması ve yeni bir sürecin başlaması için açılan bir kapı olmasını yürekten diliyorum. Yarın tahliye olacakmış gibi hazırım, cezaevinden çıktıktan sonra kapıda ne söyleyeceklerimi uzunca süre düşündüm. Türkiye’nin normalleşmesini, hukuksuzluğun bitmesini, yeni bir dönemin başlamasını istiyorum. Ama uzunca bir süre zindan koşullarına da hazırım.”
AVUKATINDAN JET BAŞVURU
ANAYASA Mahkemesi’nin dün Ergenekon sanığı CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın 4 yıl 273 gün tutukluluğu nedeniyle “makul süre aşıldı, seçilme hakkı ihlal edildi” diye ihlal kararı vermesi üzerine avukatı Mehmet İpek bugün saat 14.00’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebiyle başvuracak.
İpek, “Anayasa Mahkemesi kararı bütün kurumları bağlar. Yorumu falan yok. Hak ihlali kararı verildikten sonra tahliye kararı verilmezse, Anayasa Mahkemesi’nin kararının bir anlamı kalmayacaktır. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamış olacaktır. Bunu düşünmek bile hukuk devletinde abestir” dedi.
İŞTE DİLEKÇE: SENİ BAĞLAR TAHLİYE ET
Balbay’ın avukatı Mehmet İpek, gerekçeli kararı bile beklemeden AYM’nin kısa kararını ekleyerek mahkemeye başvuracağını söyledi. Avukat İpek, başvurusunda Anayasanın 138. maddesine göre herkesi bağladığını belirterek, Balbay’ın tahliyesini isteyecek. İpek, Hürriyet dünyasına şu değerlendirmeyi yaptı:
“Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. Maddesine göre AYM, bu ihlali gidermesi için kararı, ihlalin kaynağı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderecek. Kendisi yerel mahkeme yerine geçip bir karar veremez. Ama AYM’nin bu ihlal kararı emredici hükümdedir, söz konusu mahkemenin itiraz hakkı da yoktur.
HUKUK DEVLETİNDE ABESLE İŞTİGAL
Anayasa Mahkemesi kararı bütün kurumları bağlar. Yorumu falan yok. Hak ihlali kararı verildikten sonra tahliye kararı verilmezse, Anayasa Mahkemesi’nin kararının bir anlamı kalmayacaktır. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamış olacaktır. Bunu düşünmek bile hukuk devletinde abestir.”
GÜL: "KARAR ÇOK ÖNEMLİ"
Bu arada Kilis'i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı çok önemli gördüğünü ve anlamlı bulduğunu söyledi.
Gül Kilis'te gazetecilere yaptığı açıklamada ayrıca şunları söyledi:
Bu önemli bir karar. Ayrıca dünkü karar tabii siyasi dünya görüşü bir sürü subjektif kararın karıştığı, herkesin farklı farklı baktığı bir olaydır. Böyle bir dosyada AYM'nin oybirliğiyle karar vermesini çok daha önemli görüyorum. Türkiye'de hukukun üstünlüğünün geçerliliği açısından önemli görüyorum. Bunu güvence olarak da görüyorum açıkçası. Toplumda farklı siyasi, ideolojik bakışlar olabilir ama bir mahkemenin önüne geldiğinde eğer hakimler oybirliğiyle böyle karar vermişlerse bunu çok daha anlamlı buluyorum. Bu kararla evrensel hukukun geçerliliği bir kez daha AYM tarafından gösterilmiş oldu. Bunun Türkiye dışında da çok dikkatli izleneceği kanaatindeyim. Benim genel tutukluluk sürelerinin uzunluğu ile ilgili daha önceki açıklamalarımı da biliyorsunuz
