Balayı tartışması
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2001 01:28
İslamcı kimliğiyle bilinen ve kurucuları arasında Konya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Halil Ürün'ün de bulunduğu ‘Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı’ Genel Başkanı Mustafa Özdemir’in söylediği, ‘‘Bakire ile 7 gün, dul kadınla 3 gün balayı yapılır’’ sözlerine, din konusunda uzman kişiler ve kadın yazarlar tepki gösterdi.
Prof. Dr. Zekeriya Beyaz
Ayıp, çirkin ve yanlış
‘Bakire ile 7 gün, dul kadın ile 4 gün’ balayı yapmayı öngörmek ayıp, çirkin ve yanlış. Dinle-imanla alakası yok. Bu insanları horlamadır. İslamiyetin temel kaynağı Kuranı Kerim'de balayı, şerbet ayı diye bir ay yok. Gönül ister ki, herkese bütün aylar balayı olsun. Ancak yokluğu, yasaklığı anlamına gelmez. Bazı şeyler, toplumların, milletlerin örflerine-adetlerine, kültürlerine bırakılmıştır.İnsanlar iktisadi durumlarına göre balayı yapar. Kalıba sokmak, sınırlamak yanlış.
Necati Tayyar Taş İstanbul Müftüsü:
Dinde balayı yapmak yok
‘Bakire ile 7 gün, dul kadın ile 4 gün’ balayı yapmak diye birşey dinde yok. Saçma. Uydurma. Evlenen çiftlerin balayı denilen tatili yapması veya yapmaması hususunda İslamın bir emri ve yasağı yoktur. Balayının nasıl olacağını din veya hukuk kuralları değil, gelenek belirler. Geleneğimizde, çiftlerin durumlarına göre balayı yapması, düğün sonrası eşlerin birbirlerine kaynaşması açısından bir mürüvettir. Ama balayının, desinler ve duysunlar diye fakir ve fukaraların feryadı içersinde, çok lüks yerlerde ve özellikle yurtdışında saçarak, savurarak, müsrif bir şekilde yapılması doğru değildir.
Abdurrahman Dilipak Akit Gazetesi yazarı
Önemli olan Allah'ın rızası
Ben ancak şu kadarını söylerim: İslami düğün, tarafların hak ve hukukunu korumalı, insanlar mutlu olmalı. Evlenirken kadınlar ‘mihir’ adı verilen taleplerde bulunabilir. Mihir olarak Hacca gitmeyi de isteyebilir, dünyayı gezmeyi de. Ya da para talep ederek bunun Balkanlardaki yoksul çocuklara harcanmasını isteyebilir. Bu da onun balayıdır. Evliliğinin kutsanmasına vesile olan bir eylem. Çiftler isterlerse yaylaya çıkar, isterlerse denize gider. Yani önemli olan tüm yaşamda Allah'ın rızasıyla çelişmemek, gerisi teferruat.
Pakize Suda Hürriyet Yazarı
Dul kadınlar daha avantajlı
Aslında burada dul kadının hakkı yeniyor gibi görünse de tam tersine; dul kadının birinci kocasıyla da 7 gün balayı yaptığı düşünülecek olursa, toplam 10 gün balayı yapmış olur. Zavallı bakire gelinin ise bu ilk ve son evliliği olacaksa 3 gün eksiği kalacak. Böyle saçmalığa ben de böyle yorum yaparım. Bunun matematiği mi olur efendiler?
Ayşe Arman Hürriyet Yazarı
Hava sıcak saçmalıyor
Vallahi Mustafa Özdemir kimdir bilmiyorum. Arkadaş, neye dayanarak bakireyle 7 gün, dul kadınla 3 gün balayı yapılır diyor? Hava çok sıcak zaten, herkes saçmalıyor. Son derece sersemce bir ayırım. Bir erkek ve kadın, ister bakire olsun, ister dul olabildiğince uzun balayı yapabilmeli. Ortada makul bir sebep yokken, bakire-dul ayrımı yapmak ancak balayına çıka sanşını yitirmiş birinin hezeyanı olabilir. Akılları sıra dulları aşağılayacaklar. Ama kimse yemiyor bunları...
Duygu Asena Cumhuriyet Yazarı
Saçma konuda dini görüş olmaz
İnsanın yaşamasına, doğaya, topluma dair herşeye ait konuda, dini görüş alınması benim sinirimi bozmaya başladı. Din çok özel bir konu. İsteyen inanır, inançlarıyla, Kuran'ı hukuk olarak benimser. Ama bunu hiçbir yere empoze edemez. Burası bir hukuk devleti. Bana ancak TCK maddelerin yorumu ve fikrini sorabilirsiniz. İslamiyette varolup olmaması beni hiç ilgilendirmiyor. Bu tartışmalar da son derece yanlış ve toplumu yanlış yönlendiriyor.
Ayıp, çirkin ve yanlış
‘Bakire ile 7 gün, dul kadın ile 4 gün’ balayı yapmayı öngörmek ayıp, çirkin ve yanlış. Dinle-imanla alakası yok. Bu insanları horlamadır. İslamiyetin temel kaynağı Kuranı Kerim'de balayı, şerbet ayı diye bir ay yok. Gönül ister ki, herkese bütün aylar balayı olsun. Ancak yokluğu, yasaklığı anlamına gelmez. Bazı şeyler, toplumların, milletlerin örflerine-adetlerine, kültürlerine bırakılmıştır.İnsanlar iktisadi durumlarına göre balayı yapar. Kalıba sokmak, sınırlamak yanlış.
Necati Tayyar Taş İstanbul Müftüsü:
Dinde balayı yapmak yok
‘Bakire ile 7 gün, dul kadın ile 4 gün’ balayı yapmak diye birşey dinde yok. Saçma. Uydurma. Evlenen çiftlerin balayı denilen tatili yapması veya yapmaması hususunda İslamın bir emri ve yasağı yoktur. Balayının nasıl olacağını din veya hukuk kuralları değil, gelenek belirler. Geleneğimizde, çiftlerin durumlarına göre balayı yapması, düğün sonrası eşlerin birbirlerine kaynaşması açısından bir mürüvettir. Ama balayının, desinler ve duysunlar diye fakir ve fukaraların feryadı içersinde, çok lüks yerlerde ve özellikle yurtdışında saçarak, savurarak, müsrif bir şekilde yapılması doğru değildir.
Abdurrahman Dilipak Akit Gazetesi yazarı
Önemli olan Allah'ın rızası
Ben ancak şu kadarını söylerim: İslami düğün, tarafların hak ve hukukunu korumalı, insanlar mutlu olmalı. Evlenirken kadınlar ‘mihir’ adı verilen taleplerde bulunabilir. Mihir olarak Hacca gitmeyi de isteyebilir, dünyayı gezmeyi de. Ya da para talep ederek bunun Balkanlardaki yoksul çocuklara harcanmasını isteyebilir. Bu da onun balayıdır. Evliliğinin kutsanmasına vesile olan bir eylem. Çiftler isterlerse yaylaya çıkar, isterlerse denize gider. Yani önemli olan tüm yaşamda Allah'ın rızasıyla çelişmemek, gerisi teferruat.
Pakize Suda Hürriyet Yazarı
Dul kadınlar daha avantajlı
Aslında burada dul kadının hakkı yeniyor gibi görünse de tam tersine; dul kadının birinci kocasıyla da 7 gün balayı yaptığı düşünülecek olursa, toplam 10 gün balayı yapmış olur. Zavallı bakire gelinin ise bu ilk ve son evliliği olacaksa 3 gün eksiği kalacak. Böyle saçmalığa ben de böyle yorum yaparım. Bunun matematiği mi olur efendiler?
Ayşe Arman Hürriyet Yazarı
Hava sıcak saçmalıyor
Vallahi Mustafa Özdemir kimdir bilmiyorum. Arkadaş, neye dayanarak bakireyle 7 gün, dul kadınla 3 gün balayı yapılır diyor? Hava çok sıcak zaten, herkes saçmalıyor. Son derece sersemce bir ayırım. Bir erkek ve kadın, ister bakire olsun, ister dul olabildiğince uzun balayı yapabilmeli. Ortada makul bir sebep yokken, bakire-dul ayrımı yapmak ancak balayına çıka sanşını yitirmiş birinin hezeyanı olabilir. Akılları sıra dulları aşağılayacaklar. Ama kimse yemiyor bunları...
Duygu Asena Cumhuriyet Yazarı
Saçma konuda dini görüş olmaz
İnsanın yaşamasına, doğaya, topluma dair herşeye ait konuda, dini görüş alınması benim sinirimi bozmaya başladı. Din çok özel bir konu. İsteyen inanır, inançlarıyla, Kuran'ı hukuk olarak benimser. Ama bunu hiçbir yere empoze edemez. Burası bir hukuk devleti. Bana ancak TCK maddelerin yorumu ve fikrini sorabilirsiniz. İslamiyette varolup olmaması beni hiç ilgilendirmiyor. Bu tartışmalar da son derece yanlış ve toplumu yanlış yönlendiriyor.