Bakan Aksu: 344 kişi din değiştirdi, misyoner sayısı belirsiz

Güncelleme Tarihi:

Bakan Aksu: 344 kişi din değiştirdi, misyoner sayısı belirsiz
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2005 00:00

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, 1997-2004 yılları arasında 344 kişinin din değiştirdiğini, Türkiye'deki misyoner sayısının da belli olmadığını bildirdi.Aksu, AKP Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun yazılı soru önergesine verdiği cevapta, Türkiye'de misyonerlik faaliyetlerinin arttığı, kent merkezinde ve köylerdeki gençlerin din değiştirdiği konusunda basında zaman zaman haberlerin çıktığını ifade ederek, “Din değiştirmek kişinin istek ve beyanına bağlıdır. Kişinin din değiştirdiğini yetkili makamlara beyan etmesi halinde din değişikliği yapılmaktadır. Yetkili makamlara müracaat edilmediği takdirde din değişikliğinin bilinmesi mümkün değildir” dedi.     Aksu, şöyle devam etti:     “Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan din ve vicdan hürriyetini suiistimal eden bazı dini gruplara (Protestanlar, Yehova Şahitleri, Bahailer vb.) mensup yabancı uyruklu veya Türk vatandaşı olan şahısların yasalara aykırı faaliyetleri ile ilgili olarak, güvenlik birimlerince Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmaktadır.     Türkiye'de misyonerlerin sayısı belli değildir. Misyonerlerin sayısını tespit etmek de mümkün değildir. Misyonerlik faaliyetleri, gizlilik içinde yürütüldüğünden harcanan paranın miktarı konusunda net rakam vermek mümkün değildir.”     "1997-2004 ARASINDA 344 KİŞİ DİN DEĞİŞTİRDİ" Aksu, 1997-2004 yılları arasında İslam iken Hıristiyan dinini seçen 338, İslam iken Musevi dinini seçen 6 kişi olduğunu belirterek, ”toplam 344 kişinin, din değiştirdiğini yetkili makamlara bildirdiğini” ifade etti.     Türkiye'deki misyonerlerin çalışma yöntemlerinin herkes tarafından bilindiğini belirten Aksu, “Misyonerler, daha çok yoksul ailelere ve çocuklarına, etnik, mezhep, kültürel açıdan farklı gruplar ile deprem, sel felaketi gibi doğal afetlere maruz kalan insanlara yönelik faaliyetlerde bulunmak suretiyle çalışmalarını sürdürmektedir” dedi.     Türkiye'de, Protestanlar, Yehova Şahitleri, Bahailer'e mensup yabancı uyruklu kişilerin, ağırlıklı olarak misyonerlik faaliyetlerini sürdürdüklerini bildiren Aksu, şöyle devam etti:     “AB müktesebatına uyum çerçevesinde çıkarılan 4928 sayılı 'Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun' ile 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Ek-2. maddesinde yer alan 'cami' ibareleri 'ibadet yeri' şeklinde değiştirilerek, farklı dinlere ait ibadet yerlerinin açılmasına imkan verilmiştir.     KİLİSE İÇİN YER GÖSTERİLDİ  Söz konusu kanun hükmü çerçevesinde ibadet yeri açma talebiyle müracaatta bulunanlara gerekli kolaylığın gösterilmesi konusunda Bakanlığımızca ilgili tüm valiliklere talimat verilmiştir. Bu çerçevede, Antalya ve Alanya civarında yaşayan Alman vatandaşlarınca kurulan Aziz Nikolas Kilisesi Derneği tarafından 28 Kasım 2004 tarihinde bir ibadet yeri, diğer taraftan Antalya'nın Serik ilçesi Belek mevkiinde turizm amaçlı, cami, kilise ve sinagogdan oluşan bir ibadethane kompleksi açılmıştır.     Bunun dışında, Bursa ve Samsun'da Protestan gruplar tarafından, Balıkesir'de ise Yehova Şahitleri tarafından ibadet yeri açmak amacıyla müracaatta bulunulmuş; Ankara'da da kilise açmak isteyen bir gruba Yenimahalle Belediyesi'nce yer gösterilmiştir.”     SAYILARLA EV KİLİSESİ, İBADET SALONU    Aksu, Türkiye'deki farklı din ve inanç gruplarına ait; Protestanların 72 ev kilisesi, Bahailerin 6 mahfili ve Yehova Şahitlerinin 10 ibadet salonu olmak üzere gayri resmi faaliyet gösteren toplam 88 ibadet yeri bulunduğunu, buraların sorumluluğunu yürüten kişilere, ibadet yerlerini imar mevzuatı hükümlerine uygun hale getirmeleri için tebligatta bulunulduğunu bildirdi.     Misyonerlik faaliyetlerinin artması ile Türkiye'nin AB'ye girmesi arasında bir ilişki olduğunun düşünüldüğünü ifade eden Aksu, tüm dünyada olduğu gibi misyonerlik faaliyetlerinin AB ile olan ilişkilerinden önce de mevcut olduğunu hatırlattı.     SUÇ DUYURUSU  Aksu, Türkiye'deki misyonerlik faaliyetlerinin adli makamlarca takip edildiğini, din ve vicdan hürriyetini suiistimal eden bazı dini gruplara mensup yabancı uyruklu ve Türk vatandaşı kişilerin yasalaraaykırı faaliyetleri ile ilgili suç unsuru taşıyan konuların güvenlik birimlerince takip edilerek, Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.  Aksu, “Milli birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya yönelik her türlü faaliyet yasalar çerçevesinde takip edilmektedir” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!