Bahçeşehir'de siyaset de farklı

Güncelleme Tarihi:

Bahçeşehirde siyaset de farklı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 1999 00:00

Haberin Devamı

Bahçeşehirliler, bugüne kadar bağlı bulundukları ilçe belediyelerine para ödüyor ama karşılığında hizmet almıyorlardı. Bahçeşehir'de yaşayanların ayrıca YÖNAŞ ve DAPAŞ şirketlerine para ödemeleri gerekiyordu ki çöpleri toplansın, semtleri temizlensin, su ve doğalgaz gibi ihtiyaçları görülsün. Seçimlerden sonra bu tablonun değişmesi bekleniyor.

Bahçeşehir, dört ay öncesine kadar Hoşdere Köyü'ne bağlı bir mezra statüsündeydi. Yapılan son nüfus sayımında köyde ikamet eden insan sayısınan 14 bin 300 olarak tespit edilmesinden sonra İstanbul Valiliği, Bahçeşehir'in belde olabilmesi için gereken yasal işlemleri başlattı. 25 Ekim 1998'de yapılan bir referandum sonunda halkın yüzde 95'i 'evet' oyu kullandı ve böylece Bahçeşehir belediye oldu. Bahçeşehirliler, 18 Nisan'daki seçimlerden sonra kendi belediyelerine sahip olacaklar.

Bahçeşehir'in ikamete açıldığı 1993'den bu yana sitedeki belediye hizmetleri ‘‘Bahçeşehir Hizmet, İşletme ve Yönetim A.Ş. (YÖNAŞ)’’ ve ‘‘Bahçeşehir Dağıtım, Pazarlama, Turizm ve Ticaret A.Ş. (DAPAŞ)’’ tarafından yürütülüyor. Çöplerin toplanması, itfaiye hizmetleri, şehir temizliği, doğa parkı dışındaki alanların peyzajı ve bakımı YÖNAŞ tarafından yapılıyor. Siteye güvenlik, su ve doğalgaz gibi hizmetleri ise DAPAŞ getiriyor. Bu hizmetler için şirketler Bahçeşehirliler'den düzenli olarak aidat alıyor.

Yüzde 40 daha fazla...

Doğum, nikah, cenaze, yol bakım-onarım, park ve havuzların bakımı gibi belediye hizmetleri Bahçeşehir'e hiç uğramıyordu. Oysa sitede ikamet edenlerin bir kısmı Kıraç Belediyesi'ne diğer kısmı da Esenyurt Belediyesi'ne vergi ödüyordu. Bu belediyeler, Bahçeşehirliler'den, emlak ve çöp vergisi, ticari işletmelerin ruhsatları, devam eden inşaatların harç ve ruhsat parası olarak geçen yılın fiyatlarıyla 1.5 trilyon para aldı. Ama site sakinleri bir de şirketlere aidat ödemek zorunda kaldılar.

Dışarıdan bakıldığında dört başı mamur şirin bir beldemiz gibi görünen Bahçeşehir, 'kendine has' sorunları olan bir kent parçası. Bahçeşehir'de konuştuğumuz insanların neredeyse tamamı, siteyi yöneten şirketlerin kendilerini bir yurttaş olarak değil potansiyel müşteri olarak gördükleri kanısını taşıyor. Kendilerinden gereğinden fazla aidat alındığını, doğalgazı İstanbul'a oranla yüzde 40 daha zamlı kullandıklarını, suyun pahalı, kitle ulaşımının yetersiz ve kalitesiz olduğunu söylüyorlar.

Bahçeşehirliler, tüm bu sorunların yerel yönetimin kurulmasıyla çözüleceğine inanıyorlar. Beldeye siyasi partiler gelmeden çok önce buradaki yerel birliği ‘‘Bahçeşehirliler ve Ada-Blok Yönetimleri Platformu’’ adlı bir sivil oluşum yürütmüş. Siyasi görüşleri ne olursa olsun tüm Bahçeşehirliler bu platform içinde yer almış. Sitede 1997'nin Aralık'ında teşkilatını kurmuş olan Anavatan Partisi buradaki en eski siyasi parti. Sitenin belediyeleşmesi için yoğun bir lobi faaliyeti yürütmüş olan ANAP'lılar, referandumun yapılmasına, sivil oluşumla birlikte öncülük etmişler.

CHP, bölgede aktif faaliyet gösteren ikinci parti. Diğer partilerin de belde teşkilatları oluşmuş, ama binaları yok. Zaten yapılan araştırmalar 18 Nisan seçiminin ANAP ve CHP arasında geçeceğini gösteriyor. Bundan olsa gerek diğer partiler bölgeye pek asılmıyorlar.

Ah bir de köyleri olsa

CHP belde teşkilatı Bahçeşehir'in merkezinde yer alan üç katlı bir villada çalışmalarını sürdürüyor. 330 metrekarelik bu villayı kendi aralarında topladıkları paralarla kiralamışlar. CHP Belde Teşkilatı Başkanı Murteza Işık, ‘‘Parti üyelerimizin büyük bir bölümü bir siyasi partide ilk kez faaliyete başlamış insanlar’’ diyor. Bu yüzden sitedeki siyasi oluşumun ilginç bir demokrasi deneyimi olduğuna inandıklarını söyleyen Işık, yeni olmalarına rağmen atanmış değil seçilmiş olduklarını belirtiyor.

Murteza Işık, bir kent parçasının ticari işletme gibi şirketlerle yönetilemeyeceğini savunuyor. Bahçeşehirliler'in burada yaşamanın bedelini ağır ödediklerini söyleyen Işık, ulaşımın çok sorunlu olduğunu söylüyor. Işık, Mahmutbey'deki gişelerden Bahçeşehir'e ulaşan 12 kilometrelik paralı yol için karayollarının kendilerinden 400 bin lira aldığını belirtiyor. Gidiş geliş hergün 800 bin lira ödediklerini söyleyen Işık, ‘‘Turnikeler bir an önce kaldırılmalı. Bizden bu parayı sanki Bahçeşehir'de yaşamanın bedeli olarak topluyorlar’’ diyor.

CHP'de belediye başkanlığı için toplam 11 aday adayı başvuru yapmış. Işık, aday olan arkadaşlarının tümünün çok yetenekli ve birikimli olduğunu belirtip, Bahçeşehir'in sorunlarını şöyle sıralıyor:

‘‘Kitle ulaşımı, doğalgaz pahalı. Suyu ucuz kullanıyoruz ama DAPAŞ, bu ay başında İSKİ ile yaptığı sözleşmeyi bahane ederek daire başına 160 milyon lira katılım payı talep etti. Sitenin tamamından toplam bir trilyon lira toplayacaklar. Bu talebi geri çekmelerini istiyoruz.’’

Işık, Bahçeşehir'le ilgili projelerinin olup olmadığını sorduğumuzda, henüz hazırlamadıklarını ama kültürel etkinliklerin artırılması için uygun ortamın yaratılması doğrultusunda çalışacaklarını söyledi. Bunun için de Hoşdere Köyü'nün olduğu gibi restore edilip, çevresine yapılaşma yasağı getirilerek korunması için adımlar atacaklarını belirtti.

Özel sektör saltanatı

Anavatan Partisi Bahçeşehir Belde Teşkilatı yönetiminde bulunan 14 kişiden altısı kadın. Hemen tümü ilk kez bir partiye üye olmuş. Aralarında mali müşavir, sanayici, mühendis, doktor, öğretim üyesi, bankacı, işletmeci gibi çeşitli mesleklerden insanların yer aldığı ANAP üyelerinin neredeyse tamamı yüksek okul mezunu.

Sorunlara geçiyoruz ve ilk görüş yönetim kurulu üyelerinden Muammer Özsoy'dan geliyor: ‘‘DAPAŞ ve YÖNAŞ, Bahçeşehirli'yi birer ayaklı dolar olarak görüyor. Biz onlar için sürekli müşteriyiz. Kamu yatırımlarına yer verilmiyor ve kamu okulları ve hastaneleri biçimsiz, elverişsiz ve dar. Yeni yapılan, kamu hizmeti görmesi gereken bütün binalar özel sektöre yönelik olarak planlanmış.’’

Sema Pendaz'da Özsoy'la aynı görüşte: ‘‘Buradaki devlet okulunda 1200 öğrenci eğitim görüyor. Daracık sınıflara 40 öğrenci yerleştirilmiş. Ama özel şirketlerin elinde olan okullar geniş ve ferah. Burada bir özel sektör saltanatı yaratılmış durumda.’’

Ejder Ayaz, Bahçeşehir'in imar planının şirketler tarafından bir sır gibi saklandığını, bu yüzden bir akşam yeşil alan olan yerde sabahleyin bir özel işletmenin temelinin atıldığını söylüyor.

Belediye başkanlığı aday adayı olarak yedi ANAP'lı ilçe yönetimine başvurmuş. Aday adayları şu isimlerden oluşuyor: Emin Batmazoğlu, ANAP Büyükçekmece İlçe Başkanı Nazım Yazıcı, Kıraç Belediye Başkan Yardımcısı Reşit Yılmaz, Saadet Gülümser, Vecdet Özbey, Kemal Aydın ve Erol Özbek.

ANAP Bahçeşehir Belde Teşkilatı'nın oy birliğiyle belediye başkanlığına aday olarak gösterdikleri Başkan Emin Batmazoğlu, demokratik bir ülkede sitelerinin şirketler tarafından yönetilmesini hazmedemediklerini söylüyor. Türkiye'de siyasetin kirlendiğini belirten Batmazoğlu, ‘‘Şükürler olsun ki aramızda kaşarlanmış siyasetçi yok. Burada toplananlar, siyasetin geldiği noktadan rahatsız olan insanlardır’’ diyor.

Batmazoğlu, sıfır bütçeyle seçime gittiklerini, propaganda çalışmaları sırasında ses ve gürültü kirliliğine karşı olduklarını söyledi. Çevreyi kirletmemek için bayrak ve afiş bastırmayacaklarını ve ses sistemiyle donatılmış araçlarla şehir turu yapmayacaklarını belirten Batmazoğlu, bunun yerine tüm seçmenlerle yüz yüze görüşeceklerin ifade etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!