Babamız kavanozun içinde
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2001 01:58
Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıda ölenlerden Robin Larkey, İngiltere'deki evine bir kavanozun içinde taş-toprak parçaları olarak döndü.
11 Eylül'de Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan uçaklı saldırıda hayatını kaybedenlerden Robin Larkey, İngiltere'deki evine sadece bir kavanozun içinde taş-toprak parçaları olarak döndü. Babasının bir daha işten dönmeyeceğini anlamayacak kadar küçük olan 2 yaşındaki William Larkey, kavanozu, babasının her gün işe giderken öptüğü yanağına yaslayarak ‘‘babacığım burada’’ diyor.
Robin Larkey, eşini ve 3 çocuğunu İngiltere'nin Surrey kentinden New York'a taşırken yeni ve parlak bir hayata başlamanın mutluluğunu yaşıyordu. Dünya Ticaret Merkezi'nin 105. katında bulunan Cantor Fitzgerald şirketinde broker olarak çalışmaya başlamıştı. 11 Eylül saat 08.45'te American Airlines'ın 11 sefer sayılı uçağı onların sadece birkaç kat aşağısına çarptı. Anında çöken üst katlardaki bu şirkette çalışan 700 kişiden biri Robin'di. Binada ölen toplam 5 bin kişi için enkazdan alınan bir avuç ‘‘değerli’’ çakıl ve toprak kalıntılarıyla doldurulan kavanozlar ailelerine gönderildi.
Bu toprak çok değerli çünkü, eşi Tracy ile oğulları Nicholas (13), Oliver (12) ve William'ın, ona ait sahip olabilecekleri en yakın şey. Çünkü Dünya Ticaret Merkezi'ni yerle bir eden Usame bin Ladin geriye ailelerinin alabileceği bir ceset bile bırakmadı.
Anne Tracy, şimdi içi sadece toprak dolu bir kavanozla avunan minik William'a babasının gökyüzünde, ay ve yıldızlarla birlikte olduğunu söylüyor. William ise sanki bir şeyler hissediyor; ne zaman televizyonda insanlar görse ‘‘bak babalar orda’’ diyor.
Robin Larkey, eşini ve 3 çocuğunu İngiltere'nin Surrey kentinden New York'a taşırken yeni ve parlak bir hayata başlamanın mutluluğunu yaşıyordu. Dünya Ticaret Merkezi'nin 105. katında bulunan Cantor Fitzgerald şirketinde broker olarak çalışmaya başlamıştı. 11 Eylül saat 08.45'te American Airlines'ın 11 sefer sayılı uçağı onların sadece birkaç kat aşağısına çarptı. Anında çöken üst katlardaki bu şirkette çalışan 700 kişiden biri Robin'di. Binada ölen toplam 5 bin kişi için enkazdan alınan bir avuç ‘‘değerli’’ çakıl ve toprak kalıntılarıyla doldurulan kavanozlar ailelerine gönderildi.
Bu toprak çok değerli çünkü, eşi Tracy ile oğulları Nicholas (13), Oliver (12) ve William'ın, ona ait sahip olabilecekleri en yakın şey. Çünkü Dünya Ticaret Merkezi'ni yerle bir eden Usame bin Ladin geriye ailelerinin alabileceği bir ceset bile bırakmadı.
Anne Tracy, şimdi içi sadece toprak dolu bir kavanozla avunan minik William'a babasının gökyüzünde, ay ve yıldızlarla birlikte olduğunu söylüyor. William ise sanki bir şeyler hissediyor; ne zaman televizyonda insanlar görse ‘‘bak babalar orda’’ diyor.