Aydınlar beraat etti

Aydın ve Sanatçı GiriÅŸimi üyesi 14 kiÅŸi, F tipi cezaevi uygulamasına karşı basın açıklaması, toplantı ve gösteri yaparak, ''yasadışı örgütlere yardım ve yataklık ettikleri'' iddiasıyla haklarında açılan davanın ilk duruÅŸmasında beraat ettiler.Ankara 2 No'lu DGM'de görülen davanın bugünkü karar duruÅŸmasına, Ahmet Telli, Şükrü ErbaÅŸ, Aydın Çubukçu, Ä°lhan Akalın, Ali Balkız,  Selma AÄŸabeyoÄŸlu, Yılmaz Demiral, Hüseyin Åžahin, Necmeddin Salaz, Fettah Köleli, Oktay Etiman, Zerrin TaÅŸpınar ve Abdullah Aydın ile avukatları katıldı.  Åžair Şükrü ErbaÅŸ, savunmasında, insani kaygılarla biraraya geldiklerini, F tipi cezaevi uygulamasına karşı bir dizi etkinlikte bulunduklarını ifade etti. Bu etkinlikler sırasında okuduÄŸu ÅŸiir dolayısıyla fotoÄŸraf sanatçısı Mehmet Özer'e ''yasadışı örgütlere yardım etmek'' suçlamasıyla dava açıldığı anımsatan ErbaÅŸ, kendilerinin de bu yargılama kapsamına alınması istemiyle suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. Suçlamanın anlamsız ve dayanaksız olduÄŸunu ifade eden ErbaÅŸ, yasadışı örgütlerle herhangi bir organik baÄŸlarının olmadığını, slogan atmadıklarını söyledi.      AYDINLARDAN FÄ°LÄ°STÄ°N'E DESTEK     Åžair Ahmet Telli de aydın bir kiÅŸi olarak vicdani sorumluları olduÄŸunu, bunun da toplumdaki haksızlıklara karşı bir duruÅŸu gerektirdiÄŸini anlattı. Telli, ''Bu vicdani sorumluluk, dün F tipi cezaevine karşı olduÄŸu gibi, bugün de Ä°srail'in Filistin'i iÅŸgaline karşı bir duruÅŸu gerektirmektedir'' dedi. Yazar Ali Balkız ise suçlamaları kabul etmeyerek, ''(F tipi cezaevine karşı olmak, bugün Filistin halkının yanında yer almaktır) diye düşünüyorum'' dedi. Tiyatro oyuncusu Yılmaz Demiral, 12 Eylül döneminde 5,5 ay hücrede kaldığını ve ne anlama geldiÄŸini bildiÄŸini ifade ederek, ''F tipi cezaevine karşı çıkıyorum. 'İçeride, dışarıda hücreleri parçala' sloganına katılıyorum. Hücrelere karşıyım. Bugün, Filistin lideri Yaser Arafat'ın hücresinin parçalanmasını da istiyorum'' diye konuÅŸtu. Aydın ve Sanatçı GiriÅŸimi üyesi Oktay Etiman da birkaç gün önce Ä°srail'i protesto etmek amacıyla geniÅŸ katılımlı bir basın açıklaması yaptıklarını ifade ederek, ''O zaman biz, Filistin KurtuluÅŸ Örgütü üyesi miyiz?'' diye sordu, beraatini istedi. DuruÅŸmaya katılan diÄŸer 8 sanık da suçlamaları kabul etmeyerek, arkadaÅŸlarına katıldıklarını ifade ettiler. Sanıklar, yasadışı slogan atmadıkları, atılan sloganların içeriklerine katılmadıklarını belirttiler.          -''DEMOKRATÄ°K BÄ°R TEPKÄ°''-      Cumhuriyet Savcısı Talat Åžalk, esas hakkındaki mütalaasında, ''yasadışı örgütlere yardım ve yataklık etme'' suçlamasıyla dava açıldığını, ancak sanıkların savunmalarında suçu kabul etmediklerini belirtti. Sanıkların, savunmalarında, yasadışı örgütlerle iliÅŸkilerinin olmadığını beyan ettiklerini, slogan atmadıklarını ve atılan sloganların içeriklerine katılmadıklarını ifade ettiklerini bildiren Åžalk, dosyada, yasadışı örgütlere ait sloganların sanıklar tarafından atıldığına iliÅŸkin hiçbir delil bulunmadığını kaydetti. Savcı Åžalk, sanıkların yasadışı örgütlerle iliÅŸkilerinin olduÄŸuna iliÅŸkin delil olmadığını ifade ederek, ''Ä°nsani açıdan doÄŸru olduÄŸuna inandıkları F tipi cezaevine karşı tepkilerini ortaya koymuÅŸlardır. Açıkladıkları basın bildirisinde suç unsuru yoktur. Sanıkların eylemi,demokratik bir tepkidir. Demokratik ülkelerde her zaman yapılması mümkündür. Beraatlerine karar verilsin'' dedi. DuruÅŸmada söz verilen sanık avukatlarından Åženal Sarıhan, esas hakkındaki savunmasında, müvekkillerinin, aydın duyarlığı ve insani kaygılarla demokratik tepkilerini ortaya koyduklarını belirterek, savcının görüşü doÄŸrultusunda beraat kararı verilmesini istedi. Mahkeme BaÅŸkanı Hüseyin Eken, Aydın ve Sanatçı GiriÅŸi üyelerinin beraatlerine oybirliÄŸiyle karar verildiÄŸini açıkladı. ErbaÅŸ, duruÅŸma sonrası yaptığı açıklamada, hukuk ve saÄŸduyu açısından kararın çok olumlu olduÄŸunu kaydetti. Ä°ddianamede, Aydın ve Sanatçı GiriÅŸimi üyesi 14 kiÅŸi hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun ''yasadışı örgütlere yardım ve yataklık etme'' hükmünü içeren 169 ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ''ceza artırımını'' öngören 5. maddeleri uyarınca 4 yıl 6'ÅŸar aydan 7 yıl 6'ÅŸar aya kadar ağır hapis cezası isteniyordu.Â