Avrupa'dan ‘F tipi’ne destek

Güncelleme Tarihi:

Avrupadan ‘F tipi’ne destek
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2000 00:00

Haberin Devamı

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, Türkiye'de koğuş sisteminin sakıncalı olduğunu bildirdi. F tipi hücre sistemine geçişi uygun gören komite, ortak yaşam alanındaki etkinliklerin de artırılmasını istedi.

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin Türkiye'deki cezaevlerinin durumu konusunda 1996 ve 2000 yıllarında hazırladığı iki ayrı raporun, açlık grevleriyle gündeme gelen cezaevi reformu tartışması konusunda çarpıcı tespitler taşıdığı ortaya çıktı.

Komite, söz konusu raporlarında koğuş sisteminin sakıncalarını sıralayarak, küçük hücre sistemine geçilmesini öneriyor ve hükümetin F tipi cezaevlerine geçme yönündeki hazırlıklarına destek veriyor. Komite, bu desteği verirken, F tipi cezaevlerindeki ortak yaşam alanlarıyla ilgili bazı iyileştirmeler yapılmasını da öneriyor.

TEMMUZ 2000 RAPORU

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (AİÖK) raporlarından ilki 24 Temmuz 2000 tarihini taşıyor. Komite Başkanı Slyvia Casele tarafından gönderilen rapor, heyetin 16-24 Temmuz 2000 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti sırasındaki gözlem ve tespitleri içeriyor.

Heyet başkanı Trevor Stevens tarafından kaleme alınan raporun can alıcı bölümleri şöyle:

ÖZEL DÜZENLEME

Tüm cezaevi sistemlerinde yönetim için özel düzenlemeler uygulanması gereken az sayıda mahkum bulunmaktadır. Komite, bunun Türk yetkililer için önemli bir mesele olduğunu anlamaktadır. Yetkililer cezaevlerinin fiziksel altyapısının kurulmasına önemli ölçüde kaynak aktarmaktadır. Bu çalışmaların temel noktası, yani F tipi yerleşim modelinin (her biri 368 mahkum barındırmaya yöneliktir) inşaası ve geniş koğuş sisteminden daha küçük yaşam ünitelerine geçiştir.

İTİRAZIMIZ YOKTUR

AİÖK'nin daha önce açıklamış olduğu üzere, daha küçük yaşam ünitelerine geçişle ilgili olarak mahkumların günlerinin makul bir bölümünü yaşam ünitelerinin dışında etkinliklerde bulunarak geçirmeleri kaydıyla bir itirazı bulunmamaktadır.

SİNCAN'DAKİ DÜZENLEME

Heyet, ayrıca Sincan'da tamamlanma safhasındaki yeni F tipi cezaevinin inşaat alanında ziyaret fırsatı bulmuştur. Yaşam ünitelerinin fiziksel çevresi öngörülen istem düzeyi için iyi gözaltı koşullarını sağlamaya yönelik asli bir girişimin varlığını göstermektedir. Yine de bir takım hususlar heyeti kaygılandırmaktadır. Bunlar yaşam ünitelerinin yalnızca yüksek duvarlara bakmakta olması hususunu içermektedir.

SİNCAN GİBİ OLMALI

Sincan'daki cezaevi pek çok ortak faaliyet için imkanlar sunmaktadır. İlke olarak her F tipi cezaevi bu tür imkanları 350 mahkumun kullanımına sunabilmelidir. Heyet söz konusu alanların cezaevlerinin ayrılmaz unsurları olduğunu ve tüm potansiyeliyle kullanıma sunulması gerektiğini vurgulamak istemektedir.

KOMİTENİN 1996 YILI RAPORU

Bir diğer komite raporu ise 1996 yılında hazırlanmış. O yıl da bugünküne benzer açlık grevleri düzenlenmişti. Rapor, heyetin Eskişehir ve Bayrampaşa cezaevlerinde yaptığı incelemelerin sonuçlarını esas alıyor. Heyet başkanı Lycke Ellingsen tarafından kaleme alınan ve Türk hükümetine komitenin o tarihteki başkanı Claude Nicolai tarafından gönderilen raporda şu görüşlere yer veriliyor:

KOĞUŞ SİSTEMİ İSTİSMARA AÇIK

Bu ziyaretlerde yapılan gözlemler şu anda uygulandığı haliyle koğuş sisteminin terör örgütlerinin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla istismar edilmesinin mümkün olduğunu göstermektedir. Açlık grevlerinin temel nedenlerinden birinin tutukluların cezaevlerinde tutulmalarına ilişkin mevcut düzenlemelerin sürdürülmesi olduğu oldukça akla yatkındır.

KOĞUŞ SAKINCALI

Büyük kapasiteli koğuşlar çeşitli nedenlerden dolayı tutuklular ve mahkumlar için tatmin edici bir barındırma mekanı değildir. Koğuşlar mahkumların günlük yaşamlarında mahremiyeti kaçınılmaz olarak engellemektedir. Bunun yanısıra, doğrudan denetleme imkanı bulunmayan koğuşlarda gözdağı ve şiddete maruz kalma riski oldukça yüksektir. Bu tür mekanlar, suç örgütlerinin dayanışmasının sürdürülmesini kolaylaştırabilir.

HÜCREYE GEÇİŞ KOŞULU

Hücreler oluşturulmasına yönelik girişimlerin mahkumların günün kayda değer bir bölümünü barındırıldıkları mekanın dışında, yararlı faaliyetlerle uğraşarak geçirmelerinin sağlanmasına yönelik düzenlemelerle de desteklenmesi gerekir.

HÜKÜMETE TAVSİYEMİZ

AİÖK, Türk hükümetine, tüm tutuklu ve mahkumların günün makul bir bölümünü hücreleri dışında yararlı faaliyetlerle uğraşarak geçirmelerini teminen gerekli girişimlerde bulunmasını tavsiye etmektedir.

Hücre sitemine geçişi anlıyoruz

AİÖK, geniş koğuş sisteminin yarattığı sorunları anlamış ve Türk yetkililerinin meseleyi yaşam ünitelerinin boyutlarını küçülterek çözüme kavuşturma arzusunu ilgiyle kaydetmiştir.

Cezaevlerinin gerektiği gibi yönetilmesi karmakarışık bir meseledir. Cezaevinin fiziksel yapısı önemli bir konudur. Bununla beraber tatmin edici bir maddi çevre kendi başına bir cezaevinin işlevini olumlu biçimde yerine getireceğini garanti altına almaya yeterli değildir.

Tümü ilgililerin bildikleri gibi, bir kuruluştaki mahkumlar kendi hallerine bırakılmamalı, hergün makul bir süre amaca yönelik etkinliklerde bulunmaları sağlanmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için dikkatlice yapılmış seçimler, uygun eğitim ve her düzeyde personel desteği esastır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!