Avcı’dan rapor itirafı

Güncelleme Tarihi:

Avcı’dan rapor itirafı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 1997 00:00

Haberin Devamı

Köstebek davasında tanık olarak dinlenen Hanefi Avcı, Silahlı Kuvvetler, jandarma, polis ve kamu kuruluşlarıyla ilgili istihbarat notu hazırladığını ve bunun dönemin İçişleri Bakanı Akşener'e verildiğini itiraf etti. Avcı, adresine postalanan bilgi ve belgeleri raporlaştırdığını ileri sürdü.

Deniz Kuvvetleri'ndeki ‘köstebek’ davasında tanık olarak dinlenen eski Emniyet İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, Emniyet'te Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hakkında bir rapor bulunduğunu itiraf etti.

Avcı, duruşmanın sabahki bölümünde TSK, jandarma, polis ve bazı kamu kuruluşları ile ilgili 40-50 sayfalık istihbarat notu hazırladığını ve bunun, dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'e sunulduğunu kabullenirken, öğleden sonraki bölümde mahkemeye, kendisine postayla gelen bilgi ve belgelerden oluşan 50 sayfalık yeni bir raporu ‘‘örnek olarak’’ sundu. Bu rapor, ‘‘Gereği yapılmak üzere’’ Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildi. Mahkeme'nin belge ve bilgilerin içeriğine ara kararda dikkat çekmemesi, ancak dosyayı soruşturma konusu yapılıp yapılmayacağının belirlenmesi için Genelkurmay'a göndermesi, ‘‘dosyada gizli askeri yeni belgeler’’ olduğu ihtimalini kuvvetlendirdi.

Avcı, ilk notu veriş tarihini kesin hatırlayamadığını, ancak 1997'nin nisan veya mayıs ayı olabileceğini söyledi. Avcı, Mahkeme Başkanı Binbaşı Mesut Kurşun'un, ‘‘Akşener'in, ‘Arkadaşlar başarılı bir çalışma yapmış. Kutluyorum' şeklindeki sözlerini hatırlatıp, bu takdir Silahlı Kuvvetlere yönelik çalışma için miydi?’’ sorusuna ‘‘Ben bakanla hiç görüşmedim, böyle bir açıklama niye yaptı bilmiyorum. Bakan benim yaptığım çalışmadan bilgi sahibi değildi. TSK'ya yönelik bilgi ve belge elde etmek için istihbari bir çalışma sözkonusu değil’’ karşılığını verdi. Avcı, belgelerin niteliğini şöyle açıkladı: ‘‘Askerin, jandarmanın ve bazı kamu kuruluşlarının kanuna uygun olmayan davranışlar içinde olduğuna ilişkin belgelerin fotokopileriydi.’’

POSTAYLA GELDİ

Avcı, görevi gereği, askeri ve sivil kesimlerden kendisine postayla veya diğer yollarla gelen belgeleri toplayıp, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu’na not şeklinde, bazı fotoğrafların da yeraldığı belgelerle birlikte verdiğini söyledi. Bu belge ve bilgilerin kendisinin posta kutusuna veya direkt adresine geldiğini anlatan Avcı, bu belge ve bilgilerin özellikle Susurluk olayından sonra arttığını kaydetti. Başkan Kurşun, ifadelerinin açık olmadığını söylemesi üzerine Avcı, kendisine Sarmusak tarafından herhangi bir belgenin ulaştırılmadığını tekrarladı. Avcı, ‘‘Notta ihtilal lafı geçmiyordu. Batı Çalışma Grubu'ndan bahsediliyordu. Notta TSK'ya yöneltilen bana ait değerlendirmeleri de içeren 15-20 maddelik eleştiri vardı. Belgeler arasında Deniz ve Kara Kuvvetleri'ne ait postadan çıkan imzalı resmi belgeler de vardı’’ dedi. Avcı, notta TSK'nın yanısıra bazı kamu kurum ve kuruluşlarının içinde ‘‘demokratik yaşamı tehdit edebileceği düşünülen ve hukuka uygun olmayan faaliyetleri’’ ile ilgili bilgi ve belgeler bulunduğunu açıkladı. Kurşun'un, ulaşan belgeler arasında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait belge olup olmadığı sorusuna Avcı, ‘‘Bana posta yoluyla ulaşan belgeler arasında Deniz Kuvvetleri'nden, Kara Kuvvetleri'den ulaşan belgeler vardı. Bunlar imzalı fotokopilerdir’’ karşılığını verdi. Avcı, Mahkeme Başkanı'nın ‘‘Postadan size gelen ve Silahlı Kuvvetler'e ait belgelerin doğruluğundan nasıl emin oluyordunuz?’’ sorusu üzerine de, belgelerin o zaman Türkiye'deki gelişmeleri doğruladığını, ayrıca diğer kaynaklardan gelen bilgilerle de teyit edildiğini kaydetti.

SAVCI: İNANMIYORUM

Avcı'nın ifadelerine, askeri savcı Albay Mehmet Yenigün, ‘‘Tanık doğru söylemiyor’’ diye tepki gösterince, salonda buz gibi bir hava esti. Yenigün, ‘‘Bizdeki ifadesi, 32. Gün'de söyledikleri ve buradaki ifadesi birbirini tutmuyor. Doğru söylemediği kanaatindeyim’’ dedi. Avcı, Mahkeme Başkanı Kurşun'un, ‘‘Orakoğlu, 5 Mayıs 1997 tarihli belgeyi bana Avcı verdi demiş. Siz de savcıya belgelerin postadan çıktığı konusunda bilgi vermeyip, bu konuda ifade veremem demişsiniz’’ sorularına net yanıt veremedi.

Daha sonra ifadesi alınan Bülent Orakoğlu, Avcı'nın ifadelerinin kendisini doğruladığını öne sürerken, ‘‘Bizim bu göreve gelmemizi istemeyenler komplo kurdu’’ dedi.

Genelkurmay'ın, Avcı'nın mahkemeye verdiği yeni belgelerle ilgili soruşturma emri vermesi halinde, ilgili askeri birimlerde yeni bir köstebek soruşturması başlatılacak. Avcı'nın, kendisine postadan gelen belgeler arasında Deniz Kuvvetleri yanında Kara Kuvvetleri belgeleri olduğunu açıklaması da ‘Deniz Kuvvetleri’nden sonra Kara Kuvvetleri'nden de belge sızdırıldığı' ihtimalini kuvvetlendirdi.

Öğleden sonra ifade veren Emniyet eski Genel Müdürü Kemal Çelik ise savcılık ifadelerinden çark etti. Duruşma ertelendi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!