Atam izinde deÄŸiliz!

Güncelleme Tarihi:

Atam izinde deÄŸiliz
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 28, 2003 00:00

Cumhuriyet'le birlikte vurgulanan iki vazgeçilmez ilke var. Laik ve demokratik! Demokratik nitelik, ne yazık ki en fazla kesintiye uÄŸrayan temel bir ilke. Bu iki ilke, kutsal devlet karşısında çaresiz! Ne garip bir çeliÅŸki! Oysa, Mustafa Kemal tüm nutuklarında, halk idaresi olan Cumhuriyet ya da Türkiye Cumhuriyeti demokrasi esaslarına dayanan bir devlettir diyerek, defalarca, demokrasiyi ve bireyi vurguluyor.Ä°ngiliz Ä°stihbarat Raporu, Ä°ngiliz Yüksek KomiserliÄŸi, Harbord Raporu, Times Gazetesi, Fransız DışiÅŸleri Bakanlığı yorumu hep aynı noktanın altını çiziyor:‘‘İstanbul Hükümeti ile Ä°tilaf Devletleri güçsüzdür. Asilerin başı Mustafa Kemal'in hareketi, Anadolu'da bağımsız bir Cumhuriyet'e doÄŸru gidiyor.’’Yıl henüz 1919, aylardan eylül. Kokuyu önce yabancılar alıyor. Cumhuriyet kavramı KurtuluÅŸ Savaşı'nı yapan ulusal güçlerden önce, yabancıların sözlüğüne giriyor. Onları tedirgin ediyor.NÄ°YE GÄ°ZLÄ° TUTULDUMustafa Kemal niyetini sonuna kadar gizli tutuyor. Hatta, 1921 Anayasası'na giden yolda, Kazım Karabekir'e gönderdiÄŸi ÅŸifreli bir telgrafta Mustafa Kemal ‘‘Bu anayasada Cumhuriyet'i ifade eden hiçbir ÅŸey mevcut deÄŸildir’’ gibi bir ifade kullanıyor.Buna raÄŸmen, daha 1920'de KurtuluÅŸ Savaşı'nın en kritik günlerinde Ä°smet PaÅŸa, yanında bulunan Yakup Kadri ile Halide Edip'e, hiç çekinmeden, ‘‘bu iÅŸ Cumhuriyet'e kadar gider’’ diyor.Cumhuriyet'in ilanının neden bu kadar gizli tutulduÄŸu, gerçek amacın neden son anda dile getirildiÄŸi, Cumhuriyet'in kabul edildiÄŸi TBMM toplantısında açıklık kazanıyor. TBMM'de on beÅŸ dakikada kabul edilen oylamaya yüze yakın milletvekili katılmıyor!.. Ä°ÅŸte, aradan seksen yıl geçmesine raÄŸmen, zaman zaman Cumhuriyet'i hálá içine sindiremeyenlerin varlığı, tohumlarını bu ilk toplantıda atıyor.Neden? Cumhuriyet'le birlikte vurgulanan iki vazgeçilmez ilke var. Laik ve demokratik! Türkiye Cumhuriyeti, zaman içinde bu iki niteliÄŸini, birini diÄŸeri uÄŸruna kaybetme tehlikesiyle karşılaşıyor. Demokrasi uÄŸruna laiklik, laiklik uÄŸruna demokrasi zaman zaman tehdit altına giriyor.KUTSAL DEVLETGerçi, demokratik nitelik, her zaman laiklik uÄŸruna olmasa bile, ne yazık ki en fazla kesintiye uÄŸrayan temel bir ilke. Cumhuriyet'in bu iki niteliÄŸi, seksen yılda en çok tartışılan ve yerine bir türlü oturmayan ilkeleri.En çok istediÄŸimiz, en çok sevdiÄŸimiz, ama en çok yaraladığımız, nutuklarımızda asla vazgeçmediÄŸimiz bu iki ilke, kutsal devlet karşısında çaresiz! Kutsal devlet her ÅŸeyin üstünde! Her ÅŸeye muktedir!Ne garip bir çeliÅŸki! Hep Cumhuriyet, yani Cumhur, yani halk, yani halkın kendini yönetmesi! Ama, çoÄŸunlukla halka raÄŸmen yönetimler! Halk diye diye, kutsal devleti halkın önüne çıkarmak! Bireyi bir kenara itmek!.. Oysa, kutsal olan birey, asıl olan bireyin mutluluÄŸu, özgürlüğü.BÄ°REYÄ°N HAKLARIOysa, Mustafa Kemal tüm nutuklarında, halk idaresi olan Cumhuriyet ya da Türkiye Cumhuriyeti demokrasi esaslarına dayanan bir devlettir diyerek, defalarca, demokrasiyi ve bireyi vurguluyor.Cumhuriyet! Ä°nsanı daha yücelten, ülkeyi yaÅŸanır hale getiren bir baÅŸka yönetim biçimi yok!EzberlediÄŸimiz, ama anlamını kavrayamadığımız söz: Atam izindeyiz!.. Hayır, deÄŸiliz!...Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!