Asker topu hükümete attı

Asker alınan sonuca karşı çıkamadı. “Biz söyleyelim de siz yine bildiğinizi yapın” der gibi, çekincelerini, kuşkularını not ettirmekle yetindi. İlerdeki olumsuz sonuçların sorumluluğunu hükümete bıraktı. “İşler kötü giderse o zaman görürsünüz” mesajını verdi.MGK toplantısında neler söylendiğini bilmiyoruz. Basına yansıyanlar, toplantı sonrasındaki bildiride yazılanlara bakınca, ben şu sonuçlara vardım:- Asker gelinilen nokta konusunda durumdan çok memnun değil. Rezervleri var ve ilerde çıkacak sorunlara dikkat çekiyor. En çok üstünde durdukları unsur, elde edilen kazanımların, AB birincil yasasına dönüşmediği taktirde kaybedilebileceği. Hükümet uyarılıyor ve dikkatli olması isteniyor.- Dikkatli olunmasını istedikleri diğer bir nokta, elde edinilen kazanımların (iki bölgelilik, eşitlik vs...) zaman içinde kaybedilmesi.- Asker, bu kuşkularını belirttikten sonra, sürecin devam etmesi gerekip gerekmediğinin kararını hükümete bırakıyor. Yani, sorumluluğun sivil kanada ait olduğunu belirtiyor.HERKEZ, İLERDEKİ POZİSYONUNU ALIYORHükümetin Kıbrıs konusundaki kararlı tutumu çok kişiyi hayret ettirmiş gibi görünüyor. Bir diğer bölümü bu tutumu kıskanıyor. Bundan dolayı da, artık engelleyemeyecekleri bir noktaya gelindiği için, ilerde çıkabilecek sorunları düşünüp şimdiden çekincelerini koyuyorlar. İşler beklendiği gibi gitmediği taktirde “Ben dememiş miydim?” diyebilmek ve hesap sorabilmenin alt yapısını hazırlıyorlar. Şimdiden pozisyonlarını alıyorlar.Hakkını verelim, bu hükümet ilk defa gelecekten korkmadan hareket ediyor. Askerin arkasına saklanmadan, risklerini de alarak, doğru veya yanlış bir tutum alıyor. Siyasi sorumluluğu alıyor ve yetkisini kullanarak bir hedefe doğru gidiyor.Hükümet uzun süredir ilk defa ülkenin yönetimini eline alıyor. Direnenler ise kaybediyor.AKP hata yapmadığı, türban veya İmam Hatip gibi küçük sorunlarla kendini yıpratmadığı taktirde, bu sürecin sonunda Türkiye’yi düzlüğe çıkarabilir.MGK’YI POLİTBÜRO GÖRÜNTÜSÜNDEN KURTARIN (!)MGK toplantısının sonuçları büyük merakla beklendi. Sonunda öylesine karmaşık ve ne dediğini anlayabilmek için özel tercüman gerektiren bir metin çıktı ki, sormayın gitsin. MGK galiba, ya dedikleri tam anlaşılmasın veya çok önemli şöyler söyledikleri sanılsın diye böyle bildiriler yayınlıyor. Kusura bakmasınlar ancak, Sovyetler Birliği dönemindeki politbüro bildirileri çok daha anlaşılır cinstendi.Sizleri bilmiyorum ancak, MGK toplantılarından yansıyan görüntüleri ben, eski Sovyetler Birliği politbüro toplantıları sırasında çekilen görüntülere benzetiyorum.Kimse alınmasın... TV’den yansıyan manzara aynen şöyle:Karşılıklı masalara dizilmiş (bir yanda asker, öte yanda sivil) insanlar. Bakışlar son derece ciddi. Mumya gibi duruyorlar. Aralarında hiçbir iletişim yok. Sanki yabancıymışlar gibi birbirlerine soğuk şekilde bakıyorlar.Ardından kapılar kapanıyor.Sonra ne olduğunu, bu mumyaların birden değişip birbirleriyle dostça konuşup konuşmadıklarını da anlayamiyoruz.En sonunda karşımıza Çince bulmacayı andıran bildiri çıkıyor.MGK’da bulunan askerlerin ve sivillerin önemli bölümünü tanırım. Hepsi sempatik insanlardır. Kolaylıkla diyalog kurarlar.Eğer TV kameralarına özelikle böyle poz veriyorlar ve bunun kamuoyuna otoriteyi yansıttığını sanıyorlarsa çok yanılıyorlar.Tüm MGK üyelerinden bir ricamız var.Lütfen ya kameraları içeri almayın (ki, bu soğukluğu görmeyelim) veya şeklini değiştirin. Masaya oturmadan kameralara ayakta, birbirinizle konuşurken görüntü verin. Hiç değilse bizi yönetenlerin uyum içinde olduklarını sanalım. Her ay bu soğukluğu hissetmeyelim...* * *(Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com.) yayınlanmaktadır.)