Asıl mesele o değil...

Güncelleme Tarihi:

Asıl mesele o değil...
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2001 00:00

MİLLETVEKİLLERİNİN sayısı bazılarına göre önemli olmalı ki son günlerde yine gündeme geldi. Üstelik bu konuyu, sayının azalmasında veya artmasında çıkarı olan politikacılar değil, yargı dünyasından gelen, hayatında politika ile hiç uğraşmayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tartışmaya açtı.Sayın Sezer önce milletvekilleri sayısının 550'den 450'ye indirilmesini önermişti. Daha sonra gönlünden geçen rakamın 450'de değil, 300 olduğunu söyledi.Kendisinin başbakan olduğu sırada sayıyı 450'den 550'ye çıkartan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise son günlerde 450 sayısını destekleyen açıklamalar yaptı.Dün Başbakan Ecevit'i ziyaret eden Çiller bu görüşme sırasında da 450 sayısını telaffuz edip ‘‘Hatta biz 300'ü önerenlere bile katılabiliriz’’ anlamında sözler söyleyince Başbakan Bülent Ecevit'in:‘‘Bizim nüfusumuza göre 550 sayısı az bile. İngiltere'deki sayı 630. 550 sayısı bu anlamda dünya rakamlarına da uygun’’ dediği bildiriliyor.Doğrusunu söylemek gerekirse bize, konunun bugünlerde tartışılması İstanbul Türkler tarafından kuşatıldığı sırada ‘‘meleklerin cinsiyetini’’ tartışan Bizanslıları anımsatsa da konu madem açıldı, biz de düşündüklerimizi söyleyelim diyoruz.Milletvekillerinin sayısının önemini ne büyütmekte ne de küçümsemekte yarar var. Çünkü yasa yapma, denetim görevini yerine getirme gibi temel işlevler bu sayılardan herhangi biriyle pekálá yerine getirilebilir.Önemli olan vatandaşın kendisini en yüce organ olan TBMM'de temsil ediliyor hissetmesi ve TBMM'ye güven duymasıdır. Bu da özellikle milletvekillerinin vatandaşla doğrudan iletişim kurmasıyla, vatandaşı aldatmayacak karakterdeki milletvekili sayısının artmasıyla sağlanabilir.Gerçi milletvekilinin bürosu, sekreteri vs. birinci koşul açısından önemlidir ama, doğruyu konuşmak gerekirse, milletvekili lojmanlarında oturan, bunun sonucu olarak günlük yaşamda vatandaştan kopan milletvekili o boşluğu ne sekreterle kapatabilir, ne de pek çoğu zaten işe yaramayan Danışman sıfatlı yardımcısıyla...Demek ki yapılacak ilk iş, lojmanları satmak, milletvekillerine belli bir kira bedeli ödemek ve onları halkın içinde yaşamaya mecbur etmektir.İkincisi, yani güvenilir bir kişiliğe sahip milletvekili sayısının yükselmesi, milletvekili adaylarının tespiti sürecini baştan aşağı elden geçirmeyi gerektirir. Bu açıdan akla gelen ilk önlem ‘‘sağlıklı önseçim’’ olsa da, asıl önemlisi ‘‘aday’’ olmaya soyunanlar hakkındaki propaganda yasağının kaldırılması daha mı doğru olur, tartışılmalıdır.Cinayet işlemiş yahut adı kaçakçıya çıkmış adam milletvekili olduktan sonra siz TBMM'nin itibarını korumak için ne yapsanız, boşadır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!