Artık vatandaş değil

Vekilliği de sona erdi

Merve Kavakçı'nın, ‘Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine’ ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali istemi Danıştay tarafından oybirliğiyle reddedildi. Jet karar sonucu, Kavakçı'nın artık Türk vatandaşı olmadığı onandığı gibi, milletvekilliği de düştü.

DANIŞTAY, FP'den İstanbul Milletvekili seçilen Merve Safa Kavakçı'nın milletvekilliğine ilişkin son noktayı koydu. Danıştay 10. Dairesi, 15 gün beklemeden jet karar alarak, Kavakçı'nın, ‘Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine’ ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptal istemini oybirliği ile reddetti.

Böylece Kavakçı'nın milletvekilliği de sona erdi. Ancak Kavakçı'nın davasının reddi halinde, karara Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nda itiraz hakkı bulunuyor.

Dünkü duruşmada, savcı davanın ‘reddini’ isterken, ‘laiklik kavgası’ da çıktı. İçişleri Bakanlığı Avukatı Alkan Akkaya, Kavakçı'nın, türbanı kamu düzenine karşı başkaldırı olarak kullandığını savununca, sert tartışmalar yaşandı. Başbakanlık temsilcileri Müjgan Hakoğuz ve Feyza Savcı Ergun ile İçişleri Avukatı Akkaya'nın katıldığı, bir saatlik duruşmada, Kavakçı'yı avukatı Salim Özdemir savundu.

ABD YEMİNİ İçişleri Avukatı Akkaya, ‘‘Davacı Amerikan çıkarlarına hizmet edeceğine dair yemin ettikten sonra ABD vatandaşlığına geçti. Türkiye vatandaşı olmak milletvekilliğinin olmazsa olmaz koşuludur’’ diyerek, şu saptamada bulundu:

‘‘Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilkelerine bağlı demokratik laik bir devlettir. Son yıllarda bazı odaklar türbanı simge olarak kullanmaktadır. Davacı bu odakların temsilcisi konumundadır. Türbansa kamu düzenine karşı açık bir başkaldırıdır. Davacı Meclis'e türbanla girmeye çalışmış ve yüksek yargı organlarının kararlarını da hiçe saymıştır.’’

LAİKLİĞİ SAVUNUYORUZ Bu sözlere tepki gösteren Kavakçı'nın avukatı Özdemir, ‘‘Sayın İçişleri avukatının sözleri bu davanın tamamen hissi, siyasi ve önyargılı olduğunu ortaya koymaktadır. Hepimiz laik devleti sonuna kadar savunuyoruz. ‘Laikliğe aykırıdır, cumhuriyet düşmanıdır' sözlerine katılmıyoruz. Türkiye laik devlet olduğu gibi hukuk devletidir. Müvekkilim eğer türbanla Meclis'e gitmeseydi; bu karar verilmeyecekti. Bir kızgınlık, kin, tepki dolayısıyla bu karar verilmiştir’’ dedi..

İNANÇLARI GEREĞİ Müvekkilinin milletvekili seçildikten sonra, ‘inançları gereği’ yemin törenine başörtüsüyle katıldığını kaydeden Özdemir, DSP Grubu'nun ve Başbakan Ecevit'in büyük tepki gösterdiğini, müvekkilinin yemin etmesinin önlendiğini belirtti. Dünya tarihinde bugüne kadar bu konumdaki bir kişinin vatandaşlıktan çıkarılmadığını iddia eden Özdemir, ‘‘Vatandaşlığı kaybettirme idari değil, cezai işlemdir. Müvekkilimin vatandaşlığı kaybettirilirse, kamu hizmetlerini yapamaz duruma gelecek. Bu yasama dokunulmazlığına aykırıdır’’ dedi.

DGM'de yargılama yolu da açılıyor

DANIŞTAY kararı ile miletvekilliğinden olan Merve Kavakçı'nın son itirazının da reddiyle Ankara DGM'de yargılanması süreci de başlayacak. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, gözaltı emri verip evine gittiği için hakkında soruşturma açılmasına neden olan Kavakçı'yı yeniden ifadeye çağırabilecek ve gerekirse tutuklanmasını isteyebilecek. Kavakçı, hakkında fezleke düzenlenmesine yol açan ABD'deki konuşmaları nedeniyle sorgulanacak. Kavakçı'ya, TCK'nın 312/2 maddesindeki, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ve 169. maddesindeki, ‘Terör örgüten yardım ve yataklık’ suçlarından 8 yıla kadar hapisle dava açılacak. Kavakçı, 312. maddeden bir gün bile ceza alır ve bu cezası keşinleşirse; bir daha miletvekili değil muhtar bile olamaycak ve Recep Tayyip Erdoğan gibi ömür boyu siyasi yasaklı hale gelecek.Yüksel, Kavakçı hakkında hazırladığı fezlekeyi iddianameye dönüştürerek, dava açacak.