Arka bahçelerine katmak istiyorlar

Güncelleme Tarihi:

Arka bahçelerine katmak istiyorlar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2005 14:56

Şimdi üniversitelerle ilgili önyargılı, baskılı bir tutum izleniyor. Herhalde siyasi erkin istediği bizi de arka bahçe listelerine katmak. Başka bir izahı yok. Olayların gidişi belli. Van’da olduğu gibi ‘kadrolaştığı’ suçlamalarıyla karşılaşan, hakkında Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulan Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, siyasi iktidarın bir süredir üniversitelere karşı ‘önyargılı ve baskıcı bir tutum izlediğini’ söyledi.

Öbür rektörlerle birlikte Van’a gelen ve önceki gün üniversitesinde ‘Sıra bizde’ yürüyüşü yapılan Prof. Dr. Bernay, ‘Herhalde bu siyasi erkin istediği bizi de arka bahçe listelerine katmak. Başka bir izahı yok’ diye konuştu. Bernay, Hürriyet’e özetle şu değerlendirmelerde bulundu:

ATATÜRKÇÜ KADROLAŞMA

‘Bir süre önce Türkiye’deki birçok Anadolu üniversitesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleriyle ilgili bazı kaygılar uyandıracak kadrolaşmalar olduğunu gördük, yaşadık. Devlet buralara atadıkları rektörlerden cumhuriyetin temel ilkelerine uyacak bir gidişi beklediğini bildirdi. Bu rektörler, demokratik kurallar içinde ve çok da zor şartlar altında çalıştılar. Ancak şimdi üniversitelerle ilgili bir önyargılı, baskılı bir tutum izleniyor. Herhalde siyasi erkin istediği bizi de arka bahçe listelerine katmak. Başka bir izahı yok. Olayların gidişi belli. Bir tarafta Türkiye cumhuriyetinin ilkelerini düzgün bir şekilde uygulayın denilen rektörler grubu var. Şu anda birçok üniversite ile ilgili sıkıntılar ifade ediliyor siyasi erk tarafından. Bunların hiçbirinde cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı işler yapıldığı iddiası yok. Bu şaşırtıcı değil mi? Benim için de araştırma komisyonu kuruldu. Suçlamalardan biri kadrolaşma. Evet ben Atatürk ilke ve inkilapları doğrultusunda, çağdaş bilim insanlarını üniversitemizde istihdam etmeye, irtica ve bölücü niteliği olan insanlara da bu konuda da elbette üniversitemizde yer vermemeye çalışıyorum. Kardolaşma suçlamasını anlamış değilim’

1 yıl inceledik

/images/100/0x0/55ea635ff018fbb8f87cb169
YÜKSEK
Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, unvanı alınan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer konusunda ‘intikam alıyorlar’ eleştirisi getiren Başbakan Tayyip Erdoğan’a ‘Biz hiçbir zaman intikam duygusuyla hareket etmedik’ diye yanıt verdi. Teziç, Van’da gazetecilerin Başbakan Erdoğan’ın, ‘Adeta bir intikam hırsıyla, benim müsteşarımın okullarda görev yapamayacağına dair aldığınız karar, beni bağlamaz’ sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: ‘Ömer Dinçer’in unvanının alınması konusu, 1 yıldır süren bir incelemenin sonucudur. Zaman aşımı nedeniyle ekim sonu kasım başında tamamlanacaktı. Bu nedenle de böyle bir zaman dilimine denk geldi. Bu olayın son yaşanan olaylarla bir bağlantısı yoktur. Bunu içtenlik ve samimiyetle hukuki ve vicdani muhasebe yaparak söylüyorum. Hiçbir zaman intikam duygusuyla hareket etmedik. 2 kez Başbakan ile iyi bir ortamda görüştük. Ancak daha sonra araya giren olaylar nedeniyle gerginlikler arttı. Gerginliğin böyle devamı devlet için bir kayıp. Uzun sürmeyeceğini tahmin ediyorum. Sorunların bir an evvel çözümlenmesi hepimizi rahatlatacaktır.’ Teziç, Ankara’ya gelişinde ‘Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?’ sorusuna ‘Sükunetle bekleyeceğiz. Muhakkak bir çözüm olacak. Ortak aklın hakim olacağına inanıyorum’ yanıtını verdi.

Üzülmeyin

Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın tutuklanmasıyla zor günler geçiren eşi Yrd. Doç. Dr. Oya Aşkın, hafta sonu YÖK Başkanı ve rektörlerin destek ziyaretiyle hayli moral buldu. Prof. Erdoğan Teziç, ‘Yolunuz açık olsun’ diyen Yrd. Dç. Dr. Oya Aşkın’ın elinı sıkı sıkı tutarak ‘Üzülmeyin. Görüşmek üzere’ diye vedalaştı.

Hak yerini bulsun huzur gelsin

MARMARA
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunç Erem, Cumhuriyet tarihinde bir rektörün tutuklanmasının görülmemiş olay olduğunu belirterek, ‘Bekliyoruz ki hak yerini bulsun, her şey yerine otursun ve huzur da gelsin’ dedi. Rektör Yücel Aşkın’a destek amacıyla Van’a giden rektörler, THY’nin tarifeli uçağıyla dün İstanbul’a döndü. Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Erem, şunları söyledi: ‘Vicdanen bunu yapmak zorundaydık çünkü Yücel Aşkın bir rektör ve bu kişi bizim arkadaşımız. Dolayısıyla böyle bir rektörün tutuklanıp hapse atılması elbetteki takdir edilecek bir olay değil. Üzücü bir şey. Biz de ona destek vermek ve sahip çıktığımızı göstermek için oraya gittik. Bizim yargıya karşı da çok büyük saygımız var. Sayın Başbakan ‘Huzursuzluk olmasın’ demiş. Kimsenin böyle bir niyeti yok. Biz bilakis huzuru tesis etmeye çalışıyoruz.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!