Arınç: Liderler bayram namazını birlikte kılsın

TBMM Genel Kurulu`nda, 2002 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde yapılan son konuşmalarda, AK Parti`nin görüşlerini açıklayan Arınç, Meclis`in, ``tarihin en sönük bütçesini yaşadığını`` söyledi. İktidarıoluşturan partilerin genel başkanlarının konuşma yapmadığını, hükümet adına eleştirilere Başbakan yerine Maliye Bakanı`nın yanıt verdiğini bildiren Arınç, ``bu durumu yadırgatıcı bulduğunu, olağan olmadığını``kaydetti.

Bülent Arınç, 57. Hükümet zihniyetinin hemen hemen 4.5 yıldan bu yana işbaşında bulunduğunu öne sürerek, ``üç ahbap çavuş yıkılmamak için zor ayakta duruyorlar`` dedi. Türkiye`nin dış borcunun 120 milyardolara, iç borcunun da 119 katrilyon liraya ulaştığını ifade eden Arınç, her çocuğun dünyaya 5 milyar lira borçla geldiğini kaydetti. Bülent Arınç, bütçenin ``sanal ve adaletli olmadığını`` öne sürdü.

Türkiye`de 12 milyon insanın açlık, 27 milyonun ise yoksulluk sınırında bulunduğunu bildiren Arınç, ``övüneceğimiz tek şey 20 milyonbanknotu olan birkaç ülkeden biriyiz`` dedi. İnsanların gramla kıyma almaya başladığını, fuhuş yaşının 12-13`e indiğini iddia eden  Arınç, Türkiye`de daha nasıl bir sosyal patlama beklendiğini sordu.

AK Parti TBMM Grup Başkanı Arınç, IMF politikalarını uygulayan Arjantin`in iflas ettiğini bildirerek, Türkiye`nin çözümü dışarıda aramak yerine yurtiçinde araması gerektiğini söyledi. Türkiye`nin doğal zenginliklerinin fazla olduğunu kaydeden Arınç, ``bu kadar varlık içinde yokluk çeken başka ülke olmadığını`` ifade etti.

TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN...

Türkiye`de siyaset kurumunun son yıllarda fazlasıyla yıpratıldığını, vatandaşın parti ayırt etmeden siyasetçileri eleştirdiğini belirten Arınç, ``Bizim yapacağımız; siyaset kurumunu güçlendirmektir. Siyasetin kirini bile siyasetle yıkamalıyız. Dürüst, seviyeli, inanılır siyaseti yerleştirmeliyiz`` dedi.

Türkiye`nin içinde bulunduğu durumun ``bu ülkeyi seve seve`` ya da``indirimli günler`` kampanyası ile düzelemeyeceğini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

``Cumhurbaşkanı ya da Başbakan, Meclis içindeki veya dışındaki bütün parti genel başkanlarını bir araya getirip, (tablo karanlık, gelin hep beraber bununla mücadele edelim) derse kendiliğinden barış ortamı doğar.

Ülkede barış ortamı sağlanmalıdır. Bu nasıl olur? Bu bayram yetişir mi bilemiyorum ama Ecevit, Bahçeli, Yılmaz, Kutan, Erdoğan ve yanlarına alırlar mı bilemiyorum ama Çiller`le beraber bayram namazınıkılarlar, sonra hep beraber halkın bayramını tebrik etsinler. Sonra cemevine, daha sonra Gazi Mahalellesi`ne, ölümü bekleyenlerin yanına gitseler (derdiniz nedir?) diye sorsalar, oradan şehit anaların evine gitseler...``

APO`YU SALLANDIRMAKLA...

Arınç, bu arada MHP`lilerin laf atması üzerine (Apo`yu sallandıralım) demekle işler düzelmez diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:

``Liderler daha sonra Güneydoğu`da birkaç köye gitse oradaki vatandaşlarla konuşsa, kavga olmayacak, huzur olacak dese, bu ülkeye barış gelir huzur gelir. Biz toplumda barışı kurmadıkça, ülkenin hiçbir meselesini halletmemiz mümkün değildir.``
 Â