Arınç’ın ‘duygusal denge’ ve sinir sorunu

Güncelleme Tarihi:

Arınç’ın ‘duygusal denge’ ve sinir sorunu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2004 00:00

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, 10 Nisan gecesi Japonya’ya uçarken, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a, ‘Ne anlatacaksan Kıbrıs’ta anlat’ çağrısı yaptı. Erdoğan’ın çağrısı 11 Nisan Pazar günkü gazetelere yetişemedi; ama TV kanallarında gün boyu ilk haber olarak yer aldı. Çağrıyı, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın duymadığını düşünmek olası değil. Arınç, dünkü basın toplantısında, ‘Artık bu sorulara sinirleniyorum’ demekle beraber, Denktaş’a ilk telefonu pazar günü açtığını söyledi. TBMM’de konuşma davetinin ise, Erdoğan’ın çağrısının gazetelerde de geniş yer bulduğu pazartesi günü kesinleştiğini aktardı.‘Annan Planı’nı yüzde 100 tatminkár bulmadığını’ açıklamış olan Arınç’ın, ‘Davet, Denktaş’a tavır alan Erdoğan’a karşı çıkış olarak görülebilir’ diye bir öngörüde bulunmadığı düşünülemez. Bu algılamalar değişmediğinden Arınç, ‘Artık sinirleniyorum’ dediği soruyla dün de karşılaşınca, davetin gerekçesinin, ‘spekülasyonları bitirmek’ olduğunu açıkladı. GÜL’DEN GELEN DESTEK Denktaş’ı davet ederken, Meclis Başkanı olarak bir başkasıyla istişare etmeyi kendisine yakıştıramadığını da ekledi. Arınç, ‘Erdoğan’a sormam yanlış olurdu’ demek istediğini ima etti. Ardından ise pazartesi günü işadamı Sakıp Sabancı’nın cenaze töreninde karşılaştığı Başbakan Vekili Abdullah Gül’e konuyu aktarıp desteğini aldığını açıklarken de hükümetten ‘olur aldım’ demeye getirdi. Oysa, Erdoğan’ın tavrına rağmen Gül’den, ‘Hayır’ demesini, Denktaş’ı konuşturmayan adam damgası yemesini beklemek de aşırı abartı olurdu. Arınç’ın daveti iyi niyetle yaptığı ne kadar kabul görse de, bunun hükümet ve AKP liderliği tarafından aynı şekilde algılanmadığını gösteren önemli işaretler söz konusu. AKP’de, Arınç’ın Kıbrıs konusunda 1 Mart tezkeresindeki tavrına benzer tutum aldığı görüşü yaygınlaşıyor. ERDOĞAN DİNLEMEK İSTEMEDİ AKP grup yönetiminde de bunun izlerine rastlamak olası. Bir yandan, ‘Denktaş her gün televizyonlarda konuşuyor, Meclis’te de konuşsa bir şey değişmez’ derken, diğer yandan, AKP grubunun etkilere açık olduğu gerçeğinden hareketle, milletvekillerini bugünkü oturumdan uzak tutmaya çalışmak başka türlü nasıl yorumlanabilir? Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in İstanbul’da kalması nedeniyle gerçekleşemeyeceği dün ortaya çıkan randevusunu bahane ederek Denktaş’ı dinlemek istemediğini ortaya koyması da bu soruyu güçlendirdi. Çünkü, randevu gerçekleşseydi bile, konuşma saatinde yapılacak küçük bir değişiklik Denktaş’ın Erdoğan tarafından dinlenmesini sağlayabilecekti. Bunları konuşabiliriz diye Arınç’ın dünkü basın toplantısına gittik. Ancak Arınç’ın, bu konudaki sorulara sinirlendiğini açıklamasının ardından, bir başka soruya da, ‘Şeyini şey eden’ yanıtı vermesi üzerine konuşmanın bir anlamı kalmadığını gördük.Çünkü, dünkü Yeni Şafak Gazetesi’nde Mustafa Karaalioğlu gibi AKP yönetiminden iyi haber alan etkin bir gazetecinin, Arınç’ta ‘denge denetimi’ sorunu olduğunu ima etmesi, altı çizilmesi gereken bir noktaydı. Sinirlilik hali ise zaten Arınç’ın kendi itirafıydı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!