Arap Birliği Suriye'deki çalışmalarını askıya alıyor
Güncelleme Tarihi:
Arap Birliği, Suriye’de artan şiddet olayları dolayısıyla bu ülkedeki izleme misyonunu geçici olarak askıya alırken Suriyeli muhalifler Birleşmiş Milletler’den koruma isteyeceklerini açıkladı.
Arap Birliği’nden bir kaynak, Reuters’a yaptığı açıklamada, şiddet olayları dolayısıyla Suriye’deki gözlemcilerin faaliyetlerine geçici olarak ara verdiğini söylerken gözlemci heyetinin Suriye’de kalmaya devam edeceğinin altını çizdi.
Kaynak, birliğin kararıyla ilgili daha fazla detay vermedi ancak bugün ilerleyen saatlerde kararla ilgili resmi bir açıklama yapılacağını söyledi.
Gözlemci heyetinin başkanı, Büyükelçi Adnan el Hudeyr ise çalışmaların askıya alınmasıyla ilgili bir karar alınıp alınmadığıyla ilgili yorum yapmadı.
Ancak Hudeyr, Arap Birliği Genel Sekreterliği’nin Suriye’deki gözlemcilerin güvenliğinin sağlanması için gereken her şeyi yapacağını söyledi.
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) ise Esad rejimi karşısında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nden koruma isteyeceklerini açıkladı.
SUK Yürütme Komitesi Üyesi Samir Neşar, bugün İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, Suriyeli muhaliflerin çatı organizasyonu niteliğindeki SUK’nin temsilcilerinin, yarın BM Güvenlik Konseyi’ne giderek bir sunum yapacağını ve koruma isteyeceğini söyledi.
Türkiye ve Körfez ülkelerinin gündemi de yine Suriye’de oldu.
İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın gündeminde de yine Suriye vardı.
Toplantının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’ye Arap Birliği’nin planını uygulama çağrısı yaptı.
Davutoğlu, “Biz gerek Türkiye olarak, gerekse Körfez İşbirliği Konseyi olarak Arap Birliği’nin Suriye'de yürüttüğü çabalara açık destek veriyoruz. Ümidimiz, Suriye yönetiminin Arap Birliği planı çerçevesinde yapılan teklifleri, çalışmaları ciddiyetle değerlendirmek suretiyle halkına yönelik uygulamakta olduğu baskıcı yöntemlere son vermesi ve bir önce akan kanın durması için gerekli tedbirleri alması, daha sonra da halkın talepleri doğrultusunda bir reform sürecinin yaşanmasıdır” diye konuştu.