Apo'dan çöküş itirafı

Güncelleme Tarihi:

Apodan çöküş itirafı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 1997 00:00

Haberin Devamı

Abdullah Öcalan'ın, ele geçirilen PKK raporlarında, lideri olduğu terör örgütünün çöktüğünü itiraf ettiği ortaya çıktı. Raporlarda, çöküşten sorumlu tuttuğu komutanlarına ağır hakaretler yağdıran Öcalan'ın, ‘‘Acımasız bir şekilde hesap soracağım’’ diyerek komutanlarını tehdit ettiği de yer alıyor.

PKK'nın yurtiçi ve sınır ötesi operasyonlarda büyük darbeler yediğini kabul etmek zorunda kalan Abdullah Öcalan, örgütün çöküşünden, birlik ve eyalet komutanlarını sorumlu tuttu. Öcalan'ın, bir operasyon sırasında ele geçirilen raporunda, komutanlarından ‘‘acımasız bir şekilde hesap soracağını’’ bildirdiği ortaya çıktı.

Sık sık örgüt elemanlarına ve elebaşlarına yönelik ağır küfürlere, özellikle silah ve eleman kayıplarına yer verilen, Türkiye'den ve güvenlik güçlerinden ‘‘düşman’’ diye bahsedilen raporda, Öcalan, komutanları şöyle suçladı:

‘‘Sürekli silah ve kadro istiyorlar. 15 yıldır faaliyetteler. Sadece mermi ve silahları boşa harcamaktan, düşmana kaptırmaktan başka ne yaptıklarını akıllarına bile getirmek istemiyorlar. Herkes bulunduğu bölgede bir adam çıkaramıyor. Adam istiyorlar, gönderiliyor ve şehit düşüyorlar. Gönderdiklerimizin hepsi şehit düştü. Sahip bile çıkamıyorlar. Bununla yetinmeyip daha da ‘adam yollayın' diyorlar. O kadar silah yolladık ki, hepsini kaptırdılar. Bu zihniyet, adam ve imkan yutma zihniyetidir. En son işte görüyoruz, değerli savaşçılarımızın kaybına yol açıyorlar. Eylemdeki tüm adresleri düşmana kaptırdılar. Eğitim adaylarını savaş alanlarına ulaştıramadılar. O kadarını şehit ettirdiler. Yüzlerce silah, roketatar, bomba ve paraları adeta düşmana hediye ettiler.’’

STİLİMİZİ KAYBETTİK

‘‘Benim için en büyük mutluluk, bir avuç temiz hava yutmaktır’’ diyen Öcalan, komutanlarına gönderdiği eleştiri raporunun hemen her sayfasında eleman ve silah kayıplarına değinerek, bundan komutanların sorumlu olduğunu vurguladı ve ağır küfürlerle çaresizliğini dile getirdi. Raporun bu bölümünde özetle şöyle denildi: ‘‘En yaman silahlarımızı verdik. Bundan çok acı duyuyorum. Tedbir alıyorum, ama yetmiyor. Adam altına ederken gösterdiği dikkati, silahına göstermezse, ben ne yapayım. İşte gerilla grupları aylarca dolaşıyor ve bir bakıyorsun kurbanlık koyun gibi düşmanın sürekli ağı içinde bitiyorlar. Düşman bazuka ile topla ateş açıyor. Bu demektir ki, eşşekçe konumdasınız. Bunu kabul edecek adam, eşek türüdür. Düşman defalarca ihbar alıp yerimizi biliyor, kuşatıyorsa, biz gaflet içindeyiz demektir. Toplar atılıyor, mevzi değiştirilmiyor. Çok acı... Düşman son derece hareketli bir konuma geçip bizi barındıramaz duruma gelmişse, bizim gerilla stilimizi kaybettiğimizi gösterir. Ve savaşa ne kadar alçakça, düşkünce ve sorumsuzca yaklaştığımızı gösterir. Sonuçta hiç de hak etmedikleri halde çok değerli savaşçılarımızı yitirdik.’’

Komutanlarına küfür ve tehdit yağdırdı

Raporunun bir bölümünde hızını alamayıp, sözde komutanların sülalelerine de küfür eden Öcalan, şöyle dedi: ‘‘Bu noktada sülalelere, ana babalara da yüklenmek istiyorum. Ama bir bakıyorum ki, bu da yetmez, hatta fiziksel kalıntılara yüklenmek istiyorum. Serseri, ayyaş, kendini yitirmiş tip... Bu tip, çok şeyimizi yitiriyor. Her türlü ihtimamı göster, onlar gitsinler hayvan gibi tepişsinler. Bu insana acı verir. Bazı aşağılık yaratıklar bunu istismar ederek, ağalık geliştirmek istediler. Bunlara bundan sonra daha az acıyacağım. Bunlara daha az hayat hakkı tanıyacağım ve daha amansız bitireceğim. Aşağılık yaratıklar, bu biçimde saflarınızdan gitseler on tanemizi de uykuda vursalar, memnun olurum. İğreniyorum onlardan. Hayvan gibi yemek içmekten başka birşey yapamayanların yeri olamaz.’’

Öcalan, eleştiri raporunu şu cümlelerle tamamlandı:

‘‘15 yıldır çok büyük emekler verdik. Çok kan döküldü. Çok sayıda şehit verdik. Maddi ve manevi çok büyük değer verdik. Bölge kan gölüne döndü. Sonuç olarak, ucuz yaşadınız buralarda... Ülkede de öyle yaşıyorsunuz. Bu doğru değil. Çok sayıda kayıp verdik, oysa hepiniz sigaranızdan bile vazgeçemiyorsunuz. Bize acı çektirmeye kimsenin hakkı yok. Bunun hesabını acımasız bir şekilde soracağım.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!